Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesinin 2020/179 Esas sayılı ilamına atıfta bulunularak nafaka yükümlülüğü doğmadan önce yapılan ödemelerin nafaka borcundan mahsup edilebileceğinin belirtildiğini, dava sürecinde taraflarına PTT aracılığı ile gönderildiği iddia edilen 6.000,00 TL ödemenin mahsup edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, söz konusu ödemelerin henüz hüküm tesis edilmeden gönderildiği için hiç bir suretle nafaka ödemesi olarak kabul edilmemesi gerektiğini, vekile yapıldığı iddia edilen ödemeye ilişkin dekontun dosyaya ibraz edilmediğini, dekontun ve açıklamasının önem arz etmesi nedeniyle dosyaya sunulması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca icra emrinin tebliğinden önceki dönemde itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir....

Mahkemece, takibe konu ilamda hükmedilen alacağa ilişkin 18.508,30 TL'nin 11.10.2012 tarihinde, icra emrinin tebliğinden sonra alacaklının borçlu idareye bildirdiği hesaba yatırıldığı gerekçesiyle takip talebi ve icra emrinde talep edilen 18.508,30 TL asıl alacak kısmına ilişkin itfa nedeniyle İİK'nun 33/2 maddesi uyarınca icranın geri bırakılmasına karar verilmiş, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. 6098 sayılı T.B.K'nun 100. maddesinde, ''Borçlu faiz veya masrafları tediyede gecikmiş değil ise, kısmen yaptığı ödemeyi ana borçtan düşme hakkına sahiptir.'' hükmü yer almaktadır. Somut olayda, takip dayanağı ... 2.Vergi Mahkemesi’nin 2012/28 Esas 2012/1596 Karar sayılı ilamına göre 08.10.2012 tarihli takip talepnamesi ile 18.508,30 TL asıl alacak, 600,00 TL ilam vekalet ücreti, 55,00 TL yargılama gideri, 877,00 TL faiz ve 382,80 TL faiz olmak üzere toplam 20.423,10 TL talep edilmiştir. İcra emri borçlu vekiline 10.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir....

    Hukuk Dairesinin 2020/2169 E. 2021/2261 K. sayılı ilamı doğrultusunda ve İİK 32. maddesi kapsamında itfa nedeniyle icranın geri bırakılmasına tüm hacizlerin kaldırılmasına; neticede itfa nedeniyle konusuz kaldığından 27.12.2017 sonrası yapılan icra işlemlerinin ve takibin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir. II....

      İİK’nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imhal iddiası yetkili mercilerce re'sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icranın geri bırakılmasına karar verileceği hükmü düzenlenmiştir. İİK'nun 33.maddesi nazara alındığında icra emrinde, fazla talep edilen kalemlerin bulunması yada sair hususlarla takibin yapılamayacağının sübuta ermesi halinde hükmün, icranın geri bırakılması şeklinde kurulabileceği açık şekilde düzenlenmiş olup icra emrinin iptali doğru görülmemiştir....

        sayılı kararının hüküm bölümünün 2 numaralı bendinde yer alan, "takibin iptaline" sözcüğünün karar metninden çıkarılmasına, yerine "icranın geri bırakılmasına" sözcüğünün yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 370/2. maddesi uyarınca (ONANMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

          Mahkemece hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda “Talebin kısmen kabulüyle, takip tarihi itibariyle dosya borcunun 5.426,67-TL 9 yıl 16 ay asıl nafaka alacağı, 2.709,81-TL işlemiş faizi olmak üzere toplam 8.186,48-TL olduğunun tesbiti ile fazla kısım yönünden icranın geri bırakılmasına, fazlaya dair talebin reddine” karar verilmesi üzerine, hüküm borçlu asil tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, borçlunun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- İİK'nun 33/1. maddesinde; icra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir....

            ın İİK'nun 333/a 5237 sayılı TCK'nun 62, 52/2.maddeleri gereğince 5 ay hapis ve 2.000.00TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildikten sonra, aynı mahkemece, Karşıyaka 2.İcra Hukuk Mahkemesinin 20.8.2009 tarih ve 2009/470-599 sayı ile zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi nedeniyle kambiyo hukukuna yönelik takibin devamı olanağı kalktığı gerekçesiyle 11/11/2009 gün ve 2007/673 esas, 2008/518 ek sayılı kararı ile sanık hakkında verilen cezanın İİK'nun 354.maddesi gereğince düşürülmesine karar verilmiş ise de; İİK'nun 354.maddesindeki "Kanunun bu babında yazılı suçlardan takibi şikayete bağlı olanların müştekisi feragat eder veya borcun itfa edildiği sabit olursa dava ve bütün neticeleriyle beraber ceza düşer" şeklindeki düzenleme karşısında, davanın ve cezanın tüm neticeleriyle birlikte düşürülmesine karar verilebilmesi için müştekinin feragati veya borcun itfa edilmiş olmasının gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğundan...

              Bu durumda borçluların takip saatinden önce ödemenin bildirildiği iddiası alacaklı tarafından inkar edilmediğine göre, ödemenin takipten önce yapıldığının ve alacaklının haberdar olduğunun kabulü gerekmekte olup, yapılan ödemenin de ilam konusu alacağı ödemenin yapıldığı tarih itibariyle faizi ile birlikte karşıladığı anlaşıldığından, davacıların itfa itirazı sübut bulmuştur. Mahkemenin bu yöndeki kabulünde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava, yukarıda açıklandığı üzere ilamlı takipte İİK'nın 33/1. maddesine dayalı itfa itirazı olup, bu itirazın kabulü halinde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, somut olayda uygulama yeri bulunmayan, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takiplerde borca itiraz halinde uygulanması gereken İİK'nın 169/a-5. maddesine göre takibin durdurulmasına karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/806 KARAR NO : 2022/2926 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/11/2021 NUMARASI : 2020/478 ESAS, 2021/817 KARAR DAVA KONUSU : İTFA NEDENİYLE İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARAR : İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/478 Esas, 2021/817 Karar sayılı dosyasında verilen davanın reddi kararına karşı, davacı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı dava dilekçesinde özetle; hakkında başlatılan İzmir 1. İcra Müdürlüğünün 2020/7292 esas sayılı takip dosyasının haksız olduğunu, talep edilen kadar borcu olmadığını, davalıya 14.036,00 TL kadar ödemeyi banka kanalı ile gönderdiğini, ayrıca 24.000,00 TL'yi de oğlu aracılığı ile gönderdiğini belirterek icranın geri bırakılmasına karar verilmesini istemiştir....

              İİK'nun 33/1. maddesinde yer alan ''İcra emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde dilekçe ile icra mahkemesine başvurarak borcun zamanaşımına uğradığı veya imhal veya itfa edildiği itirazında bulunabilir. İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle tevsik edildiği takdirde icra geri bırakılır.'' şeklindeki düzenleme nazara alındığında, borçlunun süresinde borcun itfa edildiği itirazında bulunduğu ve buna dayanak olarak alacaklı yanca düzenlemiş oldukları anlaşma ve feragat sözleşmesini gösterdiği, bahsi geçen anlaşma ve feragat sözleşmesinin incelenmesinde; alacaklı olduğu iddia eden ...'...

                UYAP Entegrasyonu