ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit, istirdat, maddi ve manevi tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki istirdat-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı ... yönünden husumet nedeni ile reddine, davalı ... yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 6.70 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, 39.10 TL bakiye temyiz harcının ise temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme...
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi K A R A R Dava, davacı tüketici tarafından davalı inşaat şirketine karşı açılmış istirdat ve tazminat davası olup, satış sözleşmesine konu taşınmazlarda, davalı şirketin edimlerini yerine getirmemesi sebebiyle, ayıptan kaynaklanan bedelin istirdatı ve manevi zararı talep edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Ne var ki; 13. Hukuk Dairesince de görevsizlik kararı verildiğinden 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6644 sayılı kanunla değişik 60. maddesine göre görevli Dairenin belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna sunulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki istirdat-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 16.03.2016 tarih, 22.01.2015 tarih ve 2012/1361 E-2015/55 K. sayılı ilamının bozulmasına karar verilmiş, mahkemece bozma ilamına karşı direnilmiş, direnme kararı taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davalının bonolarda cirosu olmadığı, yetkili hamil bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı tarafından takibe konulan 25.3.2002 ve 25.4.2002 vadeli toplam 4.000.000.000.TL'lık bonolara dayalı yapılan takipten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, yargılama sırasında borç ödendiğinden, davacının yersiz ödediği 5.443.000.000.TL'nın istirdaden dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, tazminat talebi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda; davalı tarafından 23.617,04 TL kaçak elektrik bedelli faturanın haksız olarak davacıya tahakkuk ettirildiğinden bahisle mahkememizde maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, bilirkişi tarafından sunulan rapora göre; dava konusu 29.11.2019 tarihli fatura için yapılan incelemelerde; 31.10.2019- 29.11.2019 tarihleri arası için kaçak elektrik tüketimi hesabında dikkate alınacak tüketim miktarının 5748,380 kWh olduğunu, EPDK tarafından ticarethane tarife grubu için belirlenen fatura dönemi olan 31.10.2019-29.11.2019 tarihleri arası geçerli birim bedelleri dikkate alınarak yapılan hesaplamalar sonucu dava konusu 29.11.2019 tarihli fatura bedelinin 7.734,27 TL olduğu yönünde tespitte bulunulduğu, davanın mahiyeti ve tarafların sıfatı dikkate alınarak manevi tazminatın unsurlarının oluşmadığı da dikkate alınarak maddi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki istirdat-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dilekçesinde, davalı ile,,,Aile Mahkemesinin 2008/647 Esas 2009/813 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, davalı lehine aylık 250,00 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiğini, davalının 2012 yılının Haziran ayında gayrıresmi evlendiğini, bu sebeple davalıya ödediği nafakanın kaldırılmasını ve Haziran 2012 yılından beri ödediği nafakaların faiziyle tarafına iadesini, ayrıca düştüğü sıkıntıdan dolayı 3.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı taraf, cevap dilekçesi ibraz etmemiştir....
-TL. manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dosya borçlusu ile birlikte hareket ettiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davacının dava dışı borçlu şirket ve onun borcu ile ilgisi olmamasına rağmen davacı işyerinde haciz işlemi yapıldığı, davacının haciz tehdidi altında ödeme yaptığını, davalının bu haksız eylemi sonucu davacının ticari itibarının zedelendiği, ödemenin ihtirazı kayıtla yapıldığı gerekçesi ile 14.625.-TL.nin davalıdan istirdadına, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000.-TL. manevi tazminatın davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesi’nin E: 2011/455, K: 2011/1272 sayılı dosyasında istirdat talep etmiş; bu davası da kabulle sonuçlanarak Yargıtay’ca onanmış ve kesinleşmiştir. Açıklanan safahat karşısında, davalının icra takibinin haksız olduğu ve davacının haksız yere hapis yattığı mahkeme ilamlarıyla sübuta ermiştir. Davacının, icra dosyasına kendi isteği ile taahhütte bulunması icra baskısı altında olduğundan, zarara rıza gösterdiği anlamına gelmez. Davacının maddi ve manevi zararları belirlenerek hüküm altına alınması gerekir. Bu nedenle çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. 27/03/2014...
Bunun yanında davacı taraf manevi tazminat isteminde de bulunmuş ise de, davacı tarafın bu yöndeki iddialarının soyut olduğu gibi davacı tarafça uğranıldığı ileri sürülen manevi zararın ispatlanamadığı, davacı tarafın ticari itibarı ve saygınlığını zedeleyici nitelik ve boyutta bulunmadığı, dolayısı ile manevi tazminat koşullarının gerçekleşmediği anlaşıldığından davacı tarafın manevi tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir....