Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak (istirdat) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak (istirdat) davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava ihtirazı kayıtla ödenen alacağın istirdadına ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde davalıların geçmiş dönem kiralarının eksik ödendiğinden bahisle 19.6.2009 tarihli ihtarname ile 11424 TL kira bedelini ödenmesini aksi takdirde tahliye davası açılacağını ihtar ettiğini, tahliyeye sebebiyet vermemek için ihtarname ile istenen bedelin ihtirazı kayıt ile ödendiğinden istirdadını istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur....

    Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, dava konusu edilen alacak icra takibine konu ve bonodan kaynaklanmakta olup davalının açtığı istirdat davasına konu alacak ile aynı alacak olduğu, her iki davanın tarafları ve konusunun da aynı olduğu, alacak ve menfi tespit veya istirdat davalarının birbirinin zıddı ve simetriği davalar olduğu, bu davalardan birinin kesinleşmesi halinde karşıtı olan davanın da ortak kesin hüküm nedeniyle dinlenmeyeceği, bu nedenle kesinleşen alacak davasına karşı menfi tespit davası açılamayacağı gibi menfi tespit veya istirdat davasına karşı da alacak davası açılamayacağı, tarafları ve konusu aynı olan ve Yargıtay aşamasında geçerek kesin hükme bağlanan uyuşmazlığın yeniden başka bir adla yargıya taşınmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün görülmediği, bu hususun dava şartı olması ve resen gözetilmesinin gerektiği gerekçesiyle, davanın kesin hüküm nedeniyle dava şartı yokluğundan HMK 114/I maddesi gereğince usulden reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.08.2006 gününde verilen dilekçe ile eser sözleşmesinden kaynaklanan menfi tespit, 08.04.2009 tarihli ıslah dilekçesi ile istirdat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.08.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, İcra ve İflas Kanununun 72.maddesine dayanılarak açılmış menfi tespit davası iken 21.953,00 TL’dan ibaret asıl alacak ve faiz miktarı icra dosyasına ödendiğinden, istirdat davasına dönüşmüştür. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Yukarıda sözü edildiği üzere istirdat davasına konu miktar 21.953,000 TL’dir....

        ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/688 Esas KARAR NO : 2022/959 DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 25/07/2017 KARAR TARİHİ : 31/10/2022 KARARIN YAZILMA TARİHİ : 31/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı banka ile dava dışı ...... arasında imzalanan krediye müvekillerinin kefil olduğunu, borç ödenmeyince müvekillerine icra takibi başlatıldığını, icra kanalı ile ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile davalıya olan borç ödenmesine rağmen icra kanalı ile maaş kesintisine devam edildiğini, bu nedenle istirdat davası açıldığını, açılan istirdat davasında dava tarihi itibari ile istirdada karar verildiğini fakat dava tarihi sonrası için karar verilmediğini belirterek tekrar istirdat davası açmak zorunda kaldıklardını belirtmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit ve istirdat Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit ve istirdat davasına dair karar, davalı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 14.7.2004 tarih, 5219 Sayılı Kanunla değişik 427. maddesi ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2.3.2005 tarih ve 9-82 esas ve 126 karar sayılı ilamı uyarınca temyiz konusu alacak hüküm tarihinde 1.690.- TL'nın altında bulunduğundan, hükmün kesin olması nedeniyle temyiz isteminin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Mahkemece, davalı yanca yapılan icra takibi sonucu davalıya ait taşınmazın 11.7.2002 tarihli ihale ile satıldığı ve davanın 1 yıllık istirdat süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı yanca 26.7.2001 tarihinde toplam 14.500 YTL alacağın tahsili için başlatılan icra takibinde 11.7.2002 tarihinde yapılan ihale sonucu 12.000 YTL’ lik alacak karşılığında davacıya ait taşınmaz devir alınmış ve takip 16.12.2002; 30.4.2003 tarihli işlemler ile kalan alacak yönünden devam etmektedir. İİK’ nun 72.maddesine göre, borçlu henüz ödenmeyen borç kısmı için menfi tespit davası, ödenmiş bölümü için de istirdat davası açılabilir....

              Mahkemece iddia savunma ve toplanan delillere göre icra dosyasına konu borcun asıl alacak ve fer'ileri ile birlikte 27/10/2011 tarihinde tamamen ödendiği, daha önce açılan istirdat davasının 15/05/2012 tarihli kararla açılmamış sayılmasına karar verilip, bu kararın 13/11/2013 tarihinde kesinleştiği borçlunun gerçekte olmayan borcu ödediği tarih olan 27/10/2011 tarihinden itibaren iş bu davanın açıldığı 21/01/2014 tarihine kadar 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, istirdat davasında tazminata hükmedilmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                .-2015/392 K.sayılı ilamına dayalı olarak 39.794,75 TL alacak üzerinden ihtiyati haciz kararı verilmiştir. İtiraz eden vekili, müvekkilinin yerleşim yeri ..... Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, talep dayanağı menfi tespit davasına ilişkin mahkeme ilamının kesinleşmediğini, kesinleşmemiş menfi tespit davası ve menfi tespitten istirdata dönüşen mahkeme ilamları için yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre ihtiyati haciz kararı alınamayacağını, menfi tespit davasında verilen kararın kesinleşmeden icra takibine dahi konulamayacağını, İİK'nın 257. maddesindeki koşulların oluşmadığını, müvekkili hakkında mal kaçırma şüphesinin bulunmadığını ileri sürerek, ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını istemiştir. Talep eden vekili, talep konusu mahkeme ilamının İİK'nın 72/7. maddesi hükmü uyarınca ödeme sonucunda takip sonrası açılmış bir istirdat davası olduğunu, bu durumda ilamın alacak hükmünde olduğunu ileri sürerek, itirazın reddine karar verilmesini istemiştir....

                  İcra Müdürlüğü'nün 2013/1330 esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takip konusu alacak sebebiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ne var ki, davacı tarafından dava açıldıktan sonra icra takibi kapsamında 13.10.2014 tarihinde 4.038,00 TL ve 14.10.2014 tarihinde 190,00 TL olmak üzere toplamda 4.228,00 TL tutarında yapmış olduğu ödemeye ilişkin istirdat talebi hakkında hüküm kurulmamış olması isabetli görülmemiştir. İcra İflas Kanunun m.72/6.fıkrası ile “Borçlu, menfi tespit davası zımnında tedbir kararı almamış ve borç da ödenmiş olursa, davaya istirdat davası olarak devam edilir.” hükmü ve davacının dava dilekçesindeki talepleri ile yapılan ödemeler de dikkate alınarak davacının istirdat talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....

                    Ne var ki Yargıtay 19.HD'nin 2010/7950 Esas, 2010/10913 Karar ve 06.10.2010 tarihli ilamında belirtildiği üzere; menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi sebebiyle istirdat davasına dönüşen alacak kalemleri için karar kesinleşmeden ihtiyati haciz talep edilemez. Somut olayda, yukarıda yer verilen mahkeme ilamında açıkça yargılama sırasında çek bedelinin icra dosyasına ödenmiş olduğu, davanın İİK'nın 72/6. maddesi gereği istirdat davasına dönüştüğü belirtilmiştir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2018/8-55 Esas, 2020/130 Karar sayılı kararı, Yargıtay 12 HD'nin 2011/1171 Esas, 2011/16116 Karar ve 20.09.2011 tarihli ilamında da benzer hususa yer verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu