Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Usulüne uygun yapılmış herhangi bir istihkak iddiası bulunmadığını, Murat Bilir, lehine istihkak iddiasında bulunulan üçüncü kişiyi temsile yetkili kişi olmadığından iddiasının, istihkak iddiası olarak değerlendirilemeyeceğini, Usulüne uygun yapılmış istihkak iddiası bulunmadığından davanın dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, başka bir icra takip dosyasında yapılan haciz sırasında aynı adreste borçlu şirkete ait evraklar bulunduğu ve üçüncü kişi tarafından açılan istihkak davasının reddedildiğini, aynı adreste yapılan istihkak iddiasına ilişkin taraflarınca açılan istihkak iddiasının reddi davasının kabul edildiğini, lehine istihkak iddia edilen şirket yetkilisinin borçlunun oğlu olduğunu, Lehine istihkak iddia edilen şirketin ticaret sicil gazetesi kayıtları incelendiğinde; şirkette olağan sayılmayacak sıklıkta ve sürede hisse devirleri yapıldığı, pay değişikliklerinde borçlu ile organik bağı olan kişilerin sürekli paylarını...
Değerlendirme İİK'nın 96/3. maddesi uyarınca, malın haczini öğrenen borçlu veya üçüncü şahsın öğrenme tarihinden itibaren yedi gün içinde istihkak iddiasında bulunması gerekir, aksi halde aynı takipte bu iddiayı ileri sürme hakkını kaybeder. Yedi günlük süre hak düşürücü mahiyette olup, yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilmesi gerekir. İstihkak iddiası, tüzel kişilerde tüzel kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. Tüzel kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, 21.01.2022 tarihinde yapılan haciz sırasında üçüncü kişi ... adına, amcası ... istihkak iddiasında bulunmuş ise de, anılan kişi üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili değildir. Ne var ki, alacaklı tarafın istihkak iddiasını kabul etmemesi üzerine verilen gönderme kararı gereği ... 3....
İstihkak davasının amacı hacizli eşya ya da hak üzerinde cebri ........nın devam edip etmeyeceğini belirlemektir. İstihkak davasının görülebilmesi için, geçerli ve süresinde yapılmış bir istihkak iddiasının bulunması gerekir. Borçlunun üçüncü kişi lehine, üçüncü kişinin kendi lehine, borçlu ile birlikte malı elinde bulunduran üçüncü kişinin diğer bir üçüncü kişi lehine istihkak iddiasında bulunması mümkündür.(İİK'nun 96/1, 85/2) Somut olayda, ........ ........ Müdürlüğü tarafından, borçlu ........ ........ Alışveriş Tic. Ltd. Şti.'nin “........ Mahallesi ... ........ Cad. No:11/2 Geçit........” adresinde 01.08.2012 tarihinde yapılan haciz işleminde, haciz yerinde bulunan ..., haciz yapılan işyerinin........ Şti'ne ait olduğunu bildirip ........ lehine istihkak iddiasında bulunmuştur. Adı geçen........ Şti.'nin ........ kaydına göre, % 99 payın ........ Şenses'e, % 1 payın ise ........ Şenses'e ait olup, ........ müdürünün ........ Şenses olduğu anlaşılmaktadır....
İstihkak iddiası, ...... kişilerde ...... kişiyi temsile yetkili organlarca, gerçek kişilerde ise ya kendisi tarafından ya da bu kişiyi temsile yetkili kişilerce ileri sürülebilir. ...... kişiyi veya gerçek kişiyi temsil yetkisi olmayan kişinin yaptığı iddia, geçerli bir istihkak iddiası sayılmaz. Somut olayda, dava konusu 10.7.2014 tarihinde yapılan haciz sırasında 3. kişi yararına istihkak iddiasında bulunan ...... Köse’nin üçüncü kişinin çalışanı olduğu, anılan şahsın, üçüncü kişi yararına istihkak iddiasında bulunmaya yetkili olmadığı sabittir. Davalı üçüncü kişi tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, 3.şahıs tarafından usulüne uygun yapılmış bir istihkak iddiası bulunmamaktadır....
Ltd.Şti.ne aitken kira ilişkisi uyarınca üçüncü kişi şirketin kullanımında bulunduğunu ve borçlu ile aralarında organik bağ olmadığını,kiralayan şirket tarafından da aynı mahcuzların muhafazası için yapılan ikinci haciz işleminden sonra açılmış istihkak davasının bulunduğunu belirterek davanın reddine ve istihkak iddiasının kabulüne ve tazminata karar verilmesini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir. Mahkemece toplanan delillere göre: “davalı üçüncü kişi ile borçlu şirket arasında organik bağ bulunduğu ve borçlu adına kimi ödemelerin üçüncü kişi tarafından yapıldığı, davacı tarafın iddiasını kanıtladığı” gerekçesi ile davanın kabulü ile 14.04.2008 günlü hacze ilişkin istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı (3.Kişi) vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesi uyarınca açtığı “istihkak iddiasının reddi” davası niteliğindedir....
K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davacı üçüncü kişinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine 2-Uyuşmazlık 3. kişinin İİK'nun 96 ve devamı maddelerine dayalı olarak açtığı istihkak davasına ilişkindir. Mahkemece: yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesi yerinde ise de: takibin devamına, davacı 3. şahsın istihkak davası açmakta muhtariyetine denmek suretiyle davacıya yeniden dava açma külfeti yükleyecek şekilde karar verilmesi isabetsizdir. İstihkak iddiası İİK mad. 85/2, 96/1 maddelerinde düzenlenmiş olup; istihkak davası açılmadan önce hazcedilen mal üzerinde mülkiyet ve rehin gibi sınırlı bir ayni hakkın ileri sürülmesidir. Ancak istihkak davası ön koşulu değildir....
Ne var ki icra dosyasında yapılan 14.03.2011 günlü istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü aynı günlü kararla İİK’nun 96/2. maddesindeki prosedürün işletilmesini kararlaştırarak 60 örnek numaralı istihkak bildirim varakasını tebliğe çıkartmış, alacaklı vekili tebliğden itibaren 3 gün içinde itiraz etmeyerek istihkak iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda, istihkak iddiası kabul edilmiş sayılan 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki icra dosyasında yapılan 14.03.2011 günlü istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü aynı günlü kararla İİK’nun 96/2. maddesindeki prosedürün işletilmesini kararlaştırarak 60 örnek numaralı istihkak bildirim varakasını tebliğe çıkartmış, alacaklı vekili tebliğden itibaren 3 gün içinde itiraz etmeyerek istihkak iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda, istihkak iddiası kabul edilmiş sayılan 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki icra dosyasında yapılan 14.03.2011 günlü istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü aynı günlü kararla İİK’nun 96/2. maddesindeki prosedürün işletilmesini kararlaştırarak 60 örnek numaralı istihkak bildirim varakasını tebliğe çıkartmış, alacaklı vekili tebliğden itibaren 3 gün içinde itiraz etmeyerek istihkak iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda, istihkak iddiası kabul edilmiş sayılan 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki icra dosyasında yapılan 14.03.2011 günlü istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğü aynı günlü kararla İİK’nun 96/2. maddesindeki prosedürün işletilmesini kararlaştırarak 60 örnek numaralı istihkak bildirim varakasını tebliğe çıkartmış, alacaklı vekili tebliğden itibaren 3 gün içinde itiraz etmeyerek istihkak iddiasını kabul etmiştir. Bu durumda, istihkak iddiası kabul edilmiş sayılan 3.kişinin istihkak davası açmakta hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi gerekirken, yazılı biçimde davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur. S O N U Ç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı üçüncü kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı 3.kişiye geri verilmesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....