İcra Müdürlüğünün 2019/3305 Tal sayılı dosyasından yapılan hacizde İİK 96- 97 ve devamı maddeleri gereğince haciz ve muhafaza işlemi yapılmasına karar verildiğini, Bursa 7. İcra Müdürlüğünün 2019/3305 Talimat sayılı dosyasından haciz işleminin gerçekleştirildiğini, icra müdürlüğü tarafından verilen kararın usul ve yasalara aykırı olduğunu, haciz işlemi sırasında müvekkil şirkete ait vergi levhası sunulduğunu, haciz yapılan adresin borçlu şirket ile alakasının olmadığının sunulmuş olan faturalar, vergi levhası ve kira sözleşmesi ve iş yeri açma ve çalıştırma ruhsatıyla da ortaya konulduğunu haciz sırasında istihkak iddiasında bulunulduğunu, 3. kişinin istihkak iddiasına ilişkin tutanağı düzenleyip asıl icra dairesine göndermesi gerekirken, istihkak iddiası nedeniyle icra müdürlüğünce haciz yapılmasının doğru olmadığını Bursa 7....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 02.02.2022 tarih, 2022/ 66 Esas, 2022/61 Karar sayılı karar ile, 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunan ...3.kişi olarak gösterilerek takibin devamı kararı verilmiştir. Ancak, takibin devamına ilişkin karar 18.05.2022 tarihinde davacı 3. kişi ...'a tebliğ edilmiş, ve eldeki dava da 24.05.2022 tarihinde açılmıştır. Öte yandan, 3. kişi haczi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde istihkak iddiasında bulunmakla, İİK’nın 96/ 3. maddesinde öngörülen 7 günlük yasal hak düşürücü süre kesilmiştir Hak düşürücü dava açma süresinin başlaması için, İİK'nın 97/1. maddesine göre İcra Müdürlüğü'nce prosedürün uygulanması, icra mahkemesince verilen, takibin ertelenmesi ya da devamına ilişkin kararın 3. kişiye tebliği gerekir. Somut olayda; aynı hacizle ilgili olarak 16.02.2022 tarihinde istihkak varakası tebliğ edilen davacı 3. Kişi, 18.02.2022 tarihli dilekçe ile istihkak iddiasında bulunmuştur....
Mahkemece, davacı 3.kişinin 31.01.2012 tarihli haciz sırasında isihkak iddiasında bulunduğunu, İcra mahkemesince takibin devamı kararı verildiği bu kararın davacıya tebliğ edilmediği ancak 13.02.2012 tarihinde davacının takip dosyasındaki borcu ödemesi sırasında bu karardan haberdar olduğu, bundan sonra 7 gün içinde dava açmadığından davanın süre yönünden reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık 3.kişinin İİK’nun 96 ve onu izleyen maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. 31.01.2012 tarihinde yapılan taşınır mal haczi sırasında hazır bulunan borçlu şirket ortağı .... haczedilen malların davacıya ait olduğunu söylemek ve bu iddiasını haciz tutanağına yazdırmak suretiyle 3.kişi lehine (İİK’Md. 96/1 ) istihkak iddiasında bulunmuştur. Yasal süresi içinde yapılan bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir....
Davalı üçüncü kişi şirket tarafından hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde yapılmış bir istihkak iddiası da bulunmamaktadır. Bu hususun tespiti yapılamamıştır. Bu nedenle geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığından icra müdürlüğü tarafından verilen 28/09/2021 tarihli kararın hukuka aykırı olması sebebiyle şikayetin kabulü ile İstanbul 1. İcra müdürlüğü 2021/13604 esas sayılı dosyasında icra müdürlüğü tarafından verilen 28/09/2021 tarihli kararın kaldırılmasına , geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığından takibin devamına dair hüküm kurulmuştur ..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Şikayetin kabulü ile İstanbul 1. İcra müdürlüğü 2021/13604 esas sayılı dosyasında icra müdürlüğü tarafından verilen 28/09/2021 tarihli kararın kaldırılmasına, geçerli bir istihkak iddiası bulunmadığından takibin devamına," karar verildiği görülmüştür....
ın istihkak iddiasında bulunduğu, İcra Müdürlüğü'nce istihkak beyanlı haciz işlemi yapılarak, dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği, Mahkeme'nin 2011/6 Değişik İş sayılı kararı ile takibin devamına ve üçüncü kişiye istihkak davası açmak üzere 7 gün süre verildiği, davacı alacaklının bu davayı açmasına yasal imkan bulunmaması nedeniyle, davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. ........ Dava konusu taşınır mallar, 21.06.2011 tarihinde davalı üçüncü kişinin huzurunda haczedilmiş, haciz sırasında haczedilen mallar hakkında istihkak iddiasında bulunulmuş ve davalı alacaklı haciz yerinde istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile yasada öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1 maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, üçüncü kişinin dava açma süresi henüz başlamayacağından, üçüncü kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir....
İİK.nun 96 vd. maddesine göre istihkak iddiası borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3.kişi tarafından bizzat kendi lehine yada İİK.nun 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK.nun 97/1 maddesinde öngörülen prosedürünün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar davacı 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir. Somut olayda, 13.07.2012 tarihinde yapılan taşınır mal haczi sırasında hazır bulunan borçlu haciz esnasında önce dava dışı .......
Üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması ve alacaklının istihkak iddiasına itiraz etmesi nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nın 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği, uyuşmazlığın İİK'nın 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkin olmadığı anlaşıldığından İİK'nın 97. maddesi uyarınca takibin devamına veya talikine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. V. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2....
İlk Derece Mahkemesi gerekçeli kararında özetle: "..Tüm dosya kapsamı ele alındığında, uyuşmazlığın 23/09/2020 tarihinde yapılan haciz işlemi esnasında davacı şirket yetkilisinin istihkak iddiası üzerine 16/10/2020 tarihinde İcra Müdürlüğünce İİK m.97 gereğince istihkak iddiasının değerlendirilmesine dair verilen karar karşı şikayet olduğu, 16/10/2020 tarihli kararın davacıya tebliğ edilmediği bu haliyle davacının söz konusu işlemi öğrendiği beyan ettiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde İİK m.16 gereğince yasal süresi içinde davanın açıldığı anlaşılmıştır....
KARAR Keskin İcra Müdürlüğü'nün 13.1.2016 tarihli yazısı ile, 2015/254 Esas sayılı dosyasındaki istihkak iddiası nedeniyle İİK'nun 96.ve devamı maddeleri kapsamında takibin ertelenmesi veya devamı hakkında karar verilmek üzere icra dosyası mahkemeye gönderilmiştir. Mahkemece, istihkak iddiasında bulunanın iddiasını kanıtlayacak hiç bir delili dosyaya sunmadığı gerekçesi ile istihkak iddiasının reddi ile davaya konu takibin devamına karar verilmiştir. Karar, 3.kişi tarafından temyiz edilmiştir.... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 26.5.2016 tarih, 2016/3 Esas, 2016/5 Karar sayılı ek Kararı ile; kararın kesin olarak verildiği, kesin kararların temyizi mümkün olmadığı gerekçesi ile temyiz isteminin reddine karar verilmiş, 3.kişi vekili tarafından karar temyiz edilmiştir. 1-İcra Mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK'nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir....
Şahıs Mülkiyet Karinesinin ispatlanmasına yönelik herhangi bir belge sunamaması mahalde borçlu şirketin ticari faaliyet gösterdiğine karine teşkil ettiğini, kaldı ki, adi nitelikteki "vergi levhası, adi yazılı kira sözleşmesi" Mülkiyet Karinesinin aksini ispatlamaya elverişli olmadığını, geçerli istihkak iddiası bulunmadığını, İ.İ.K 96- 97 yahut İ.İ.K 99 maddesi kapsamında dosyanın değerlendirilebilmesi için istihkak iddiaları yetkili tarafından yapılması gerektiğini, dosya kapsamında geçerli istihkak iddiası olmamasına rağmen İ.İ.K 99. Maddesine göre değerlendirilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra Müdürlüğünün ve Yerel Mahkemenin bu hususu dahi kararında gözetmeyerek vermiş olduğu karar hatalı olduğunu, her ne kadar 3....