İcra müdürü, üçüncü kişi aleyhine icra mahkemesinde istihkak davası açması için alacaklıya yedi gün süre verir. Bilindiği üzere; İİK'nın 96. maddesine uygun olarak 3. kişi şirket yetkilisinin istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğünce istihkak iddiası zapta geçirildikten sonra müdürlükçe haciz sırasında elde edilen bulgulara ve takip dosyası içeriğine göre inceleme yapılarak ve malın kimin elinde bulunduğu gözetilerek İİK'nın 99. maddesine göre alacaklıya dava açması için süre verilmeli ya da İİK'nın 97. maddesindeki prosedür uygulanmalıdır. Bir başka deyişle burada icra müdürü şekli inceleme yaparak istihkak iddiası hakkında dava açmak üzere hangi tarafa süre vermesi gerektiğine dair bir karar vermelidir....
İİK’nin 97/13. maddesi kapsamında, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiası karşısında takibin durdurulması kararının verilmiş olması gerekir. Somut olayda dava alacaklı tarafından açılmıştır ve takibin durdurulması yönünde verilmiş bir tedbir kararı da bulunmamaktadır. Esasen anılan yasal düzenleme kapsamındaki tazminat kötü niyet değil gecikme tazminatı olarak nitelendirilebilir ve alacaklının takibin durması nedeni ile alacağına geç kavuşmasından kaynaklanan zararının karşılanması amacı ile özel olarak getirilmiş bir düzenlemedir. Bu nedenlerle alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal şartların oluşmadığı dikkate alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur. Ne var ki belirtilen bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden, 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7.maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür....
Uyuşmazlık, 3.kişinin İİK'nun 96 vd maddelerine dayalı istihkak davasına ilişkindir. Dava konusu ... plakalı aracın trafik kaydına 18.8.2010 tarihinde haciz şerhi konulduktan sonra davacı 3.kişi tarafından ilk olarak 15.12.2010 tarihinde, daha sonra 11.5.2011 tarihinde icra dosyasında istihkak iddiasında bulunulmuştur. 3.kişinin haczi öğrendiği tarih tespit edilemediğinden süresi içinde yaptığı kabul edilen bu istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilmiştir. Bu halde icra müdürlüğünce İİK'nun 96.maddesi uyarınca alacaklıya istihkak iddiasına karşı bir itirazı olup olmadığını bildir- mek üzere süre verilmesi, alacaklının itiraz etmesi halinde dosyanın İİK'nun 97.maddesi uyarınca takibin taliki veya devamına karar verilmek üzere icra mahkemesine gönderilmesi gerekir. Başka bir deyişle istihkak iddiasında bulunulması üzerine icra müdürlüğünce İİK'nun 97.maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir....
-K A R A R- İncelenmesi gerekli görüldüğünden; 1.İstihkak iddiası ile ilgili (asıl icra müdürlüğünce) İİK’nun 97/2. maddesi anlamında prosedür işletilmişse, buna ilişkin alınan ilk karardan itibaren tüm evrak ve tebligat parçaları ile varsa istihkak iddiasına itiraz dilekçesinin ve takibin devamı yönündeki Mahkeme kararı ile bunun üçüncü kişiye tebliğ edildiği tarihi gösterir tebligat parçasının onaylı örneğinin, 2.Asıl icra dosyasındaki takip talebinin onaylı örneğinin temin edilip eklenmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE 19.11.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Açıklanan bu kurallar uyarınca; icra mahkemesinin takibin devamına ilişkin kararı üzerine, istihkak davasına bakan icra mahkemesince bir tedbir kararı verilmediği sürece haczedilen ve dosyaya giren paranın alacaklıya ödenmesine bir engel yoktur ( Yargıtay 34 XX 250/4719 Esas 2021/9464 Karar). İstihkak davasının açılmasından sonra dosya borcunun ihtirazi kayıtla ödenmiş olması halinde dava ödenen bedel üzerinden devam eder ( Yargıtay 8. HD 2018/14165 Esas 2018/17953 Karar). 3. Kişinin ihtirazi kayıtla ödenen dosyaya yatırılan paranın kendisine ait olması iddiası istihkak iddiası niteliğindedir. Ancak; buna ilişkin davanın, en geç haczedilen para alacaklıya ödeninceye kadar açılabileceğinden, söz konusu para istihkak davası açılmazdan evvel alacaklıya ödendiğinden, (İİK'nun 97/9.fıkrası gereğince) başvurunun istihkak davası olarak vasıflandırılması mümkün değildir....
İİK’nin 97/13. maddesi kapsamında, alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için üçüncü kişinin istihkak iddiası karşısında teminat karşılığında takibin durdurulması kararının verilmiş olması gerekir. Somut olayda dava alacaklı tarafından açılmıştır ve teminat karşılığında takibin durdurulması yönünde verilmiş bir tedbir kararı da bulunmamaktadır. Esasen anılan yasal düzenleme kapsamındaki tazminat kötü niyet değil gecikme tazminatı olarak nitelendirilebilir ve alacaklının takibin durması nedeni ile alacağına geç kavuşmasından kaynaklanan zararının karşılanması amacı ile özel olarak getirilmiş bir düzenlenmedir. Bu nedenlerle alacaklı yararına tazminata hükmedilebilmesi için aranan yasal şartların oluşmadığı dikkate alınmadan yazılı biçimde hüküm kurulması hatalı olmuştur....
K A R A R Asıl ve birleşen dosyada davacı üçüncü kişi vekili, 16.06.2014 tarihinde müvekkili şirkete ait malların haczedildiğini istihkak iddiaları üzerine prosedür uyarınca İcra Hukuk Mahkemesince takibin devamına karar verildiğini, anılan karar nedeniyle 24.07.2014 tarihinde müvekkili şirketin adresine yeniden gelinerek muhafaza tehdidinde bulunulması üzerine ihtirazi kayıtla dosya borcunun ödendiğini ileri sürerek, asıl davada istihkak davasının kabulü ile muhafaza tehdidi altında ödenen paranın iadesine, birleşen davada ise 16.06.2014 tarihli haczin İİK’nin 96-97. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına ilişkin müdürlük işleminin iptali ile haczin İİK'nin 99. maddesi uyarınca yapılmış sayılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur....
Dava, 3. kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. 1-Dava konusu taşınır mallar, 5.11.2012 tarihinde haczedilmiş ve haciz sırasında 3. kişi şirket müdürü istihkak iddiasında bulunmuş, davalı alacaklı vekili istihkak iddiasına itiraz etmiştir. İstihkak iddiası ile Yasa'da öngörülen hak düşürücü dava süresi kesilmiştir. İstihkak iddiası üzerine İcra Müdürlüğü'nce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse, İcra Mahkemesi'nce verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren 7 gün içinde istihkak davasını açabilir....
Davalı vekili; davacı bankanın istihkak talebi konusunda red kararı verildiğini, bu karardan sonra istihkak davasının açılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir Mahkemece toplanan delillere göre; davacının hacze itirazının istihkak iddiası niteliğinde olduğu, İİK'nun 97. maddesi gereğince, İcra Hakimliğince verilen takibin devamına dair karara karşı, davacı banka tarafından süresinde istihkak davası açılmadığı, bu nedenle aynı takip için borçlu veya 3. şahısça bu iddianın gündeme getirilmesinin mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle somut olay bakımından İİK'nun 89.maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmemiş bulunmasına göre davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 03.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra Mahkemesi 97. maddenin yerine 99. maddenin uygulanıp, uygulanmayacağını takibin taraflarının ya da 3. kişinin şikayeti üzerini değerlendirebilir. Somut olayda, üçüncü kişinin istihkak iddiasında bulunması ve alacaklının istihkak iddiasına itiraz etmesi nedeniyle İcra Müdürlüğü tarafından İİK'nın 96. ve 97. maddeleri uyarınca takibin taliki veya devamı hakkında karar verilmesi için dosyanın İcra Mahkemesine gönderildiği, uyuşmazlığın İİK'nın 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayete ilişkin olmadığı anlaşıldığından İİK'nın 97. maddesi uyarınca takibin devamına veya talikine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....