İcra Müdürlüğünün 2014/15315 Esas sayılı dosyasında takibin devamı ve taliki hususunda karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine gönderildiği, talimat icra dairesinin haczin İİK'nun 97 veya 99.maddesine göre yapılmış sayılmasını belirleme yetkisinin bulunmadığı, 06.04.2016 tarihinde prosedüre uygun olarak, asıl icra dairesince takibin taliki veya devamı kararı için dosya mahkemeye gönderilmiş olmakla, asıl icra dairesince, haczin İİK 96- 97 maddelerine göre yapıldığının benimsendiğinin açık olduğu, akabinde İcra Mahkemesince İİK 97. maddesi gereğince takibin devamına karar verildiği de dikkate alındığında prosedürün tamamlandığı, davacı tarafın bu yöndeki iddialarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Davalı 3. kişi 02/10/2018 tarihinde istihkak iddiasında bulunmamış, hacizden itibaren İİK’nin 96/3. maddesinde belirtilen 7 günlük süre içerisinde de istihkak iddiasını içerir dilekçe sunmamıştır. 29/11/2018 tarihinde istihkak iddiasında bulunmuş ise de, bu iddia 02/10/2018 tarihinden itibaren yasal 7 günlük sürede yapılmadığından geçerli değildir. Bu durumda, davalı 3.kişi tarafından sunulmuş, geçerli herhangi bir istihkak iddiası olmaksızın davacı alacaklının İİK'nin 99. maddesi hükümlerine göre istihkak davası açmakta hukuki yararı yoktur. Geçerli bir istihkak iddiasının bulunup bulunmadığı resen gözetilmesi gereken kamu düzenine ilişkin bir husus olduğundan, ilk derece Mahkemesince HMK'nın 114/ h ve 115/2 maddeleri uyarınca, davanın hukuki yarar bulunmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddi gerekirken, ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir....
Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir. Dava konusu haciz işlemi İİK'nun 97. maddesine göre yapılmıştır. Haczin İİK'nun 97. maddeye göre yapılması halinde, istihkak iddiası üzerine icra müdürlüğünce İİK'nun 97/1. maddesindeki prosedürün işletilmesi gerekir. Prosedür işletilmemişse, dava açma süresi henüz başlamış olamayacağından, 3. kişi davasını hacizli mal satılarak bedeli alacaklıya ödeninceye kadar açabilir. Prosedür işletilmişse, icra mahkemesince verilecek kararın tefhimi veya tebliğinden itibaren yedi gün içinde istihkak davası açılabilir. Somut olayda, ... 3....
Bu şekilde belirlenen sınırların (on milyon TL) 10.00 TL'yi aşmayan kısımları dikkate alınmaz.Buna göre hesaplama yapıldığında 2011 yılında İcra Mahkemeleri'nce verilecek kararların temyiz edilebilmesi için temyizin konusu 4.420,00 TL'nin üzerinde bulunmalıdır.İİK'nun 363/1 fıkrasının (7) nolu bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer verilen özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır.Somut olayda, her bir üçüncü kişinin istihkak iddasına konu ettiği temyiz konusu mahcuzların değeri ayrı ayrı 4.420,00 TL'nin altındadır.Bu durumda hüküm her bir istihkak iddiası açısından kesin nitelik taşıdığından temyiz dilekçesinin reddi gerekir.SONUÇ: Yukarıdaki nedenlerle İİK'nun 363, 365/3 Eki 1. maddeleri uyarınca davacı üçüncü kişiler vekilinin temyiz...
İİK'nın 97- 97/a maddesine göre takibin taliki yada devamına karar verilmek üzere dosyanın icra mahkemesine tevdiine karar verilmesi isabetsiz olup, Mahkemece şikayetin kabulü yerine, şikayetin reddine karar verilmesi yerinde değildir....
Mahkemece sunulan delillere göre: “somut olayda İİK’nun 99. maddesinin uygulanmasının hatalı olduğu, bu nedenle şikayet başvurusunun kabulü gerektiği, bu koşullarda davacı alacaklının açtığı davanın da konusuz kaldığı” gerekçesi ile birleşen dosyada şikâyetin kabulü ile İİK’nun 99. maddenin uygulanmasına yönelik icra müdürlüğü kararının iptaline, istihkak iddiası ile ilgili İİK’nun 96, 97. maddelerin uygulanmasına, istihkak davası konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir, Uyuşmazlık konusu, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddeleri uyarınca ileri sürdüğü “istihkak iddiası” ve birleşen dosyada ise İcra Müdürlüğü kararının kaldırılmasına yönelik “şikâyet başvurusu” niteliğindedir....
Buna göre, hesaplamanın yapıldığı 2013 yılında İcra Mahkemeleri’nce istihkak davaları sonucunda verilecek kararların temyiz edilebilmesi için, temyiz konusu 5.240,00 TL’sının üzerinde bulunmalıdır. İİK’nun 363. maddesinin 1. fıkrasının 7. bendinde temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılan istihkak davalarında ve istihkak davalarına ilişkin takibin taliki kararlarında temyiz incelemesi yapılabilmesi için aynı fıkranın son cümlesinde yer alan özel düzenlemeye göre İcra Mahkemesi kararının taalluk ettiği malın veya hakkın değerinin belirlenen bu miktarı geçmesi şarttır. Somut olayda temyiz konusu mahcuzların değeri 5.240,00 TL’sının altındadır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2022/79 ESAS 2022/133 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/1424 Esas sayılı icra takip dosyasında ilama uygun olarak takibe konu ziynet eşyalarının aynen iadesinin talep edildiğini ve örnek 2 ödeme emri gönderildiğini, takibin 25/01/2022 tarihinde kesinleştirilmesi üzerine talepleri doğrultusunda borçlunun iş yerine 31/01/2022 tarihinde hacze gidildiğini, haciz sırasında borçlu vekilince istihkak iddialarının tutanağa geçildiğini, davalı 3. kişinin haczedilen ve muhafaza altına alınan malların kendisine ait olduğunu ileri sürdüğünden haczin İİK 99....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/02/2022 NUMARASI : 2022/79 ESAS 2022/133 KARAR DAVA KONUSU : İstihkak İddiası Nedeniyle Takibin Taliki Veya Devamı(İ.İ.K. 97) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/1424 Esas sayılı icra takip dosyasında ilama uygun olarak takibe konu ziynet eşyalarının aynen iadesinin talep edildiğini ve örnek 2 ödeme emri gönderildiğini, takibin 25/01/2022 tarihinde kesinleştirilmesi üzerine talepleri doğrultusunda borçlunun iş yerine 31/01/2022 tarihinde hacze gidildiğini, haciz sırasında borçlu vekilince istihkak iddialarının tutanağa geçildiğini, davalı 3. kişinin haczedilen ve muhafaza altına alınan malların kendisine ait olduğunu ileri sürdüğünden haczin İİK 99....
Zira, icra takibinin ertelenmediği veya ertelenmiş olduğu halde infaz edilmemiş olduğu durumlarda, alacaklının alacağına ulaşmasının gecikmesinden bahsedilemez. Bu açıklamalar kapsamında; Daire'nin önceki, İİK'nın 97/13. maddesi uyarınca tazminata hükmedilebilmesi için, takibin ertelenmesi kararı verilirken, üçüncü kişiden teminat alınmış olması şartından dönülmüştür. Az yukarıda açıklandığı üzere, İİK'nın 97/13. maddesinde düzenlenen tazminatın amacı, takibin ertelenmesi kararı nedeniyle, alacaklının alacağına ulaşmasının engellenmiş olmasıdır. Yani, Kanun tarafından, alacaklının takibin ertelenmesi nedeniyle zarar gördüğü kabul edilmiştir. Mahkemece, takibin ertelenmesi kararı verilirken, üçüncü kişinin teminat ile sorumlu tutulmaması nedeniyle, bu kararın alınmasında etki ve müdahale olanağı bulunmayan alacaklının tazminata hakkının ortadan kaldırılması hakkaniyete aykırı görülmüştür....