İSTİNAF NEDENLERİ; Davacı T1 Vekili özetle; Mahkemenin verdiği kararın doğru olmadığını,davacıların murisi Asiye Özmen’in hile ve sahte işlemlerle devir yaptığını,74 yaşında olduğunu,devir işleminin bilincinde olmadığını,satış işlemlerinde müvekkilinin murisine ait kimlik kullanılmadığını,iradesinin fesada uğratıldığını,müvekkilinin satış işleminden çok sonra haberdar olduğunu, mahkemenin gerekçesinin makul olmadığını,ödeme de yapılmadığını kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması ve hile ile iradenin fesada uğratılması hukuki sebebine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde taşınmazların bedelinin iadesine ilişkin terditli taleptir. Mahkemece; davanın ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verildiği, kararın davacı T1 vekilince istinaf edildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda Yerel Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı, tefecilerden aldığı borç nedeniyle zor duruma düştüğünü, bu sırada maliki olduğu 3 numaralı bağımsız bölümün elinden alınmasını engellemek için taşınmazı eşinin kardeşi olan davalıya devrettiğini, temlikten sonra dahi taşınmaza ilişkin kredi borcunu ödemeye devam ettiğini, ancak davalı ve dava dışı eşinin hileli hareketlerine maruz kaldığını sonradan anladığını, konu ile ilgili ceza soruşturmasının devam ettiğini ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir. II....
Tüm bu açıklamalar ışığında "irade açıklamasını sağlayıcı dolanlı işlemler olmamış ve gerçek durum bilinmiş olsaydı iradesini açıklayan kişinin o sözleşmeyi yapmaya yanaşmayacağı muhakkak olan durumlarda HİLE varsayılır " sonucuna ulaşmaktadır. Somut olaya gelince; davalının satım bedelinin hemen ödeyeceğine ilişkin davacı tarafta yanılgılı kanı uyandırarak temliki sağladığı, sonrasında semenin ödenmediği, iradenin hile ile fesada uğratıldığı sonucuna varılmıştır. Bedelin ödenmeyeceğini bilseydi ya da öngörseydi bu temliki yapmayacak olan davacıya" sadece bedel isteyebilirsin" şeklinde bir yükümlülüğe katlanmak gibi zorunlulukta yüklenmemelidir. İstinaf Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesinin direnme kararı doğrudur. Onanmalıdır. Çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası ...'ın maliki olduğu ... parsel sayılı taşınmazı davalı oğullarına haricen satış suretiyle temlik ettiğini, paylı olan taşınmazın tapu devri mümkün olmadığından ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/469 esas, 2002/688 karar sayılı kararı ile davalılar adına hükmen tescilinin sağlandığını, murisin taşınmazını satmaya ihtiyacı olmadığını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tesciline, olmadığı taktirde tenkise ve ecrimisile karar verilmesini istemiş; 02.12.2008 tarihli duruşmada ecrimisil talebinden vazgeçmiştir....
Davalılar vekilleri; davacının hile ve gabin hukuki sebebine dayandığını, bu haliyle hak düşürücü sürenin dolduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalıların hisse devri sırasında şirket varlığının gizlendiği iddiasının varit olmadığı, hisse devrinin gerçek değerinin altında bir bedelle yapıldığı iddiasının da gerçekle bağdaşmadığı, davalı müdürün şirket varlığını azalttığından söz edilemeyeceği, davacı iradesinin hile ve gabin ile fesada uğratılması nedeniyle 02/05/2008 tarihli hisse devir sözleşmelerinin iptali isteminin dayanaksız olduğu ve sözleşmelerin geçerli bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazda bulunan 9 numaralı bağımsız bölümün, hileli yollarla davalı ikinci eşi ...’e ve kızı ...’ye satış suretiyle temlik edildiğini ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tam olarak tesciline olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Bunun sonucu olarak, taraflar sözleşmenin koşullarını ve karşılıklı olarak edimlerini diledikleri gibi belirleyebilirler. Ancak tarafların bu koşulları ve karşılıklı edimleri tayin ederlerken, diğer tarafın içinde bulunduğu olumsuz koşullardan yararlanılmış, bu olumsuz koşullar nedeniyle bir taraf haksız yararlar temin etmişse, buna rağmen sözleşmenin geçerli olduğunu iddia etmek adalet duygularını sarsabilir. İşte aşırı yararlanma denilen kurum bu amaçla kabul edilmiştir. Aşırı yararlanma, taraflardan birinin içinde bulunduğu olumsuz koşulların, diğer tarafın sömürülmesini ve dolayısıyla aşırı yararlanılmasını engelleyen bir hukuksal koruma yoludur" (Ahmet Kılıçoğlu – Borçlar Hukuku Genel Hükümler – 2012 – Sayfa 215). Öğretide ve yargısal kararlardaki hakim görüş nazara alınarak yanılma, aldatma ve korkutma gibi iradenin fesada uğratıldığı hallerde olduğu gibi aşırı yararlanma (sömürme, gabin) halini de iradenin hükümsüzlüğü gibi değerlendirmek gerekmektedir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada;Davacı, çekişmeli 403 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 144/3211 pay sahibi iken davalının babası olan ve ... genel müdürü olan dava dışı ...’in taşınmazda çok fazla paydaş olduğu ve taşınmazın bulunduğu yer itibarıyla değerinin düşük olduğuna ilişkin yönlendirmeleri ile davalıya devrettiğini, ancak sonradan taşınmazın gerçek değerinin aslında çok daha yüksek olduğunu öğrendiğini, davalının babasının konumuna olan güveni nedeniyle iradesinin fesada uğradığını, davalı adına oluşan kaydın hile ve gabin nedeniyle geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil istemiştir.Davalı, taşınmazı vekil aracılığıyla aldığını, iyi niyetli olduğunu, temlikten önceki davacı ile yapılan görüşmelerden haberdar olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, hile iddianın ispat edilemediği, gabin iddiasının ise subjektif unsurunun gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin verilen karara karşı...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, taşınmaz alımı sırasında hata, hile ve ikrah nedenine dayalı olarak iradenin fesada uğratılmasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....