vekili Avukat ve diğerleri gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel isteğine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, hile hukuki nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 3.2. İlgili Hukuk 3.2.1. Hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 36/1. maddesinde açıklandığı üzere taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşme bağlayıcı sayılamaz. Değinilen koşulların varlığı halinde aldatılan taraf hakkını kullanmak suretiyle hukuki ilişkiyi geçmişe etkili (makable şamil) olarak ortadan kaldırabilir ve verdiği şeyi geri isteyebilir. 3.2.2. Hile her türlü delille ispat edilebileceği gibi iptal hakkının kullanılması hiç bir şekle bağlı değildir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, aldatma (hile) hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Bilindiği üzere aldatma (hile), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hatada yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 36. maddesinin 1. fıkrasında, taraflardan biri diğer tarafın kasıtlı aldatmasıyla sözleşme yapmaya yöneltilmişse yanılma (hata) esaslı olmasa bile aldatılan taraf için sözleşmenin bağlayıcı sayılamayacağı; 2. fıkrasında ise, üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan tarafın, sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hâlinde sözleşmeyle bağlı olmayacağı hükümleri düzenlenmiştir....
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, oğlu ... ’nın bankadaki çalışma arkadaşı ... hakkında zimmetine para geçirme eylemi nedeniyle soruşturma başlatıldığını, ... ’nin akrabalarından davalı ...’in soruşturma kapsamına oğlu Gökhan’ın da alınabileceği ve böyle bir şeyin olmaması için banka zararının yarısına katılmaları gerektiği yönündeki telkin ve tehditleri ile davalı ...’e 100.000 euroluk bir senet verdiğini, suçtan zarar gören Mustafa’nın nakit para istediğinin söylenmesi üzerine de senedi geri alarak maliki olduğu dava konusu 2237 ile eşine ait dava dışı 2240 parsel sayılı taşınmazları davalı ...’e devrettiklerini, ne var ki Adem’in taşınmazları satarak parasını suçtan zarar görene ödemediğini, oğlu Gökhan’ın soruşturma geçireceği baskısı altında iradesinin fesada uğratıldığını ileri sürerek, davalı ... adına kayıtlı 2237 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, iradenin fesada uğratılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali tescil talebine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmış, kamu düzenine aykırılık olup olmadığı ise re'sen gözetilmiş, ayrıca; HMK'nun 357. maddesindeki "İlk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunma istinafta dinlenemez ve istinafta yeni delillere dayanılamaz" kuralı nazara alınmıştır. İlk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davaya konu taşınmazın tapu kaydı ve işlem akit tablosunun incelenmesinde; Kayseri ili Melikgazi ilçesi Gesi mahallesi 231 ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki A blok 10....
beyan ettiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile tüm mirasçılar adına tescilini, olmadığı takdirde şimdilik 1.000 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemiştir....
Hemen belirtilmelidir ki, 6100 sayılı HMK’nın 33. (1086 sayılı HUMK 76.) maddesi hükmü uyarınca olayları bildirmek taraflara hukuki nitelendirmeyi yapmak ve ona uygun yasal düzenlemeyi tayin ve tespit ederek uygulamak mahkemeye aittir. Eldeki davada, iddianın ileri sürülüş biçimi, dava dilekçesinin içeriği ve özellikle 6100 sayılı HMK’nın 140. ve 141. maddeleri uyarınca ön inceleme duruşmasında saptanan uyuşmazlık birlikte değerlendirildiğinde, davacının, açıkça hile hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, hile (aldatma), genel olarak bir kimseyi irade beyanında bulunmaya, özellikle sözleşme yapmaya sevk etmek için onda kasten hatalı bir kanı uyandırmak veya esasen var olan hatalı bir kanıyı koruma yahut devamını sağlamak şeklinde tanımlanır. Hata da yanılma, hilede ise yanıltma söz konusudur. 6098 s. Türk Borçlar Kanununun (TBK) 36/1. (818 s....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, ″hile″ hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, kayden paydaş oldukları 12484 parsel sayılı taşınmaz için davalıların tapu dairesinde kendilerini kargaşaya uğratarak ve kötü niyetle rızai taksim işlemi yaptırarak hisselerini lehlerine olmak üzere haksız olarak arttırdıklarını, dava konusu taşınmazın rızai taksim işlemi sonucu üç eşit hisse olarak tapuya kaydedildiğini, tapu dairesine gitmelerindeki amacın taksim değil, ifraz işlemi yapmak olduğunu, kendilerinin ve dava dışı diğer tüm maliklerin iradelerinin fesada uğratıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptaline ve önceki tapu kayıtlarına göre payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, ″hile″ hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, kayden paydaş oldukları 12484 parsel sayılı taşınmaz için davalıların tapu dairesinde kendilerini kargaşaya uğratarak ve kötü niyetle rızai taksim işlemi yaptırarak hisselerini lehlerine olmak üzere haksız olarak arttırdıklarını, dava konusu taşınmazın rızai taksim işlemi sonucu üç eşit hisse olarak tapuya kaydedildiğini, tapu dairesine gitmelerindeki amacın taksim değil, ifraz işlemi yapmak olduğunu, kendilerinin ve dava dışı diğer tüm maliklerin iradelerinin fesada uğratıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptaline ve önceki tapu kayıtlarına göre payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir....