Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

- K A R A R - Davacı vekili müvekkilinin davalı bankanın ihracaat karşılığı prefinansının döviz kredisi ve borçlu cari hesap şeklinde çalışan kredili müşterisi olduğunu , bankaya olan borcun 30.11.2001 tarihinde nakten ödenerek kapatıldığını ve borcun kalmadığını bu kredilere karşılık verilen ipoteklerin fekki gerekirken ipoteklerin fekkedilmediğini ve ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını belirterek 5 adet taşınmaz üzerindeki 4.004.000.000.000.TL. lık ipoteklerin şimdilik 4 milyar lık kısmının terkinini ve fazlaya ait haklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/17 E. ve 2020/292 K. sayılı ilamında iş bu davaya konu ipoteklerin dava konusu edilmediğini ve bu ipotekler konusunda karar verilmediğini, bu sebeple davalı tarafın yeniden aynı karar verildiğine yönelik beyan ve itirazlarının kabulünün mümkün olmadığını, davalı tarafın husumet yönünden de itirazda bulunmakta ise de davalı ... A.Ş halef olması sebebiyle Türk ... Bankasının hak ve mükellefiyetleri yönünden husumetin davalı yanda olduğunu, bu nedenlerle davalının husumete yönelik beyan ve iddialarının da haklı sebebi ve yasal dayanağının bulunmadığını, dava konusu ipoteklerin fekki için Kayseri 8....

      Davalı Garanti Koza vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf haciz ve ipoteklerin fekki hususunda her ne kadar tarafımıza dava açmışsa da taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırması için dava edilmesi gereken taraf müvekkil şirket olmadığını, davacı tarafından satın alınan bağımsız bölüm üzerinde Akbank T....

      Tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı ......

        Davalı Garanti T8 A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf haciz ve ipoteklerin fekki hususunda her ne kadar taraflarına dava açmışsa da taşınmaz üzerindeki haciz ve ipotekleri kaldırması için dava edilmesi gereken tarafın müvekkili şirket olmadığını, davacının ipoteklerin fekki hususundaki talebi açısından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağından ve bu dava konusu açısından davada hasım gösterilemeyeceğinden husumet açısından işbu davaya itiraz ettiklerini, fazlaya ilişkin her türlü hakkı saklı kalmak kaydıyla, ilk itirazları ve usule ilişkin karşı beyanları yönünde karar verilmesini ve ayrıca huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....

        Davalı vekili, sözleşmeleri kefil sıfatıyla imzalayan ve davacı şirket adına borçları ödeyen ...’nın izni olmaksızın ipoteklerin fekkedilmeyeceğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Yargılama sırasında davalı istemi üzerine dava ...’ya ihbar edilmiş ise de, cevap vermediği görülmüştür. Mahkemece, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda finansal kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun tamamen ödendiği ve dava dışı ...’ya çıkarılan açıklamalı tebligata rağmen itirazı olmadığı da gözetilerek, davacı yanca kanıtlanan davanın kabulüne, davaya konu dört adet taşınmaz üzerindeki ipoteklerin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

          . - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında on yıla yakın süre mal alışverişi olduğu halde iki yıldır mal alışverişi olmadığını, 31.12.2000 tarihli hesap mutabakatındaki borcun 23.01- 24.01.2001 tarihli dekontlarla ödenmesiyle davalıya borçları kalmadığını, davalı lehine tesis edilen ipoteklerin fekki isteminin 29.500.000.000 TL borç bulunduğundan bahisle kabul edilmediğini, davalının bu tutar alacaklı olduğunu belirtip iki taşınmaz dışında ipoteklerin fek edilebileceğini, bunun için de aynı tutarlı bono verilmesini istediğini borca itiraz edilince hesabı tekrar kontrol ederiz denildiğinden, davalıya 15.3- 15.5- 15.7- 15.9-15.11- 15.12.2002 tarihli, toplam 29.500.000.000 TL tutarlı, (5) adet bononun teminat olarak verildiğini ipoteklerin fekki aşamasında teminat olarak alınan bonoların iade edilmeyip icra takibine konu edileceğinin ifade edildiğini belirterek bonolarla ilgili olarak borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            a hiçbir borcunun kalmadığını, kullanılan kredilerin ve teminat mektuplarının yasal süresi içerisinde tüm ferileri ile ödenmiş olmasına rağmen, müvekkilin taşınmazları üzerine konulan ipoteklerin müteaddit sözlü ve yazılı taleplerine rağmen kaldırılmadığını,.... İnşaat Taah. Dah. Tic. Ltd. Şti. ve müvekkilinin davalılara hiçbir borcu olmadığının tespiti ile taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılardan ...'nun vekili 13.07.2009 tarihli cevabi dilekçesinde : .... davacı ..... kefaleti ve dava konusu taşınmazlar üzerinde tesis edilen teminat ipoteği ile... A.Ş. ... Şubesinden kullandığı kredi alacağının TMSF tarafından temlik alındığını ve 12.08.2005 tarihi itibariyle mevcut bakiye alacağı ...'...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, dava dışı ...’e ait taşınmazları müvekkillerinin, davalı banka lehine tesis olunan ipotek ile yükümlü olarak satın aldıklarını, ipotek tutarı 28.000 TL.nin ödenmiş olmasına rağmen bankanın ipotekleri kaldırmadığını ileri sürerek, ipoteklerin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava dışı ... A.Ş.nin bankaya olan borçlarının devam ettiğini, bu nedenle ipoteklerin teminat vasfının sona ermediğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Davaya konu taşınmazın tapu kaydında bulunan davalı payı üzerindeki haciz ve ipoteklerin tespit edilen bedele yansıtılması gerekirken mahkemece tapu kaydı üzerindeki takyidatların kaldırılmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu