Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya içeriğinden ipoteklerin toplam tutarının 530.000 TL., yapılan takipte istenilen alacak tutarının ise 225.000 TL.olduğu anlaşılmaktadır. Davacı yan, iş bu menfi tespit davasında harca esas değer olarak 100.000 TL.göstermiş ve harcı da bu miktar üzerinden yatırmış, ne var ki netice-i talep kısmında ipoteklerin fekki ve takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Yapılan bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, dava kısmi dava şeklinde açılmış olup, menfi tespit davasının kısmi olarak açılması mümkün değildir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı satın alınan bağımsız bölümdeki hukuki ayıp niteliğinde bulunan takyidatların fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı adına mahkeme kararıyla tesciline karar verilen taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ve hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davada arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi nedeniyle davalı yüklenici temlik edilen taşınmaza yüklenicinin borcundan dolayı vaz edilen ipotek ve hacizlerin fekki talep edilmiş olmasına rağmen mahkemece ipotek ve hacizlerin devamına karar verildiğini, kabul anlamı taşımamakla beraber, yerel mahkemenin, haciz, ipotek ve takyidatların devamına ilişkin kararı doğrultusunda herhangi bir gerekçesinin bulunmadığını, mahkemelerin kararlarının gerekçeli olmasının zorunlu olduğunu belirterek istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılarak taşınmaz üzerindeki haciz, ipotek ve tüm takyidatların kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı bankanın söz konusu ipoteğin durumunu ve fekki için gerekli olanları davalı bankadan sorduğu ve davalı bankanın yukarıda belirtilen cevabi yazısı ile ipoteğin fekki için gerekli olan işlemleri bildirdiği ve davalı bankanın bildirdiği üzere ipoteğin fekki için gerekli borcun kapatıldığı, bankanın bir güven ve itibar kurumu olduğu, davalı bankanın muhatap davacı bankaya verdiği tahhüde rağmen tahhüt tarihindeki ipotekli taşınmaz malikinin kredi kartı borcu olduğundan bahisle ipoteği kaldırmamasının bankanın güven ve itibar kurumu hüvviyeti ile bağdaşmadığı gibi iyi niyet kuralları ile de bağdaşmadığı, HMK'nun 282.maddesi uyarınca hakim bilirkişi raporunu diğer deliller ile birlikte serbestçe değerlendirebileceğinden davalı bankanın taahhüt yazısı nazara alındığında ipoteğin fekki şartlarının gerçekleştiği, bu nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde olduğu ve davalı vekilince ileri sürülen istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....

        Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile taşınmazlar üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkinine (fekkine), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkinine (fekkine), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Ş. ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile taşınmaz üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank A.Ş. ve T3. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkinine (fekkine), yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, dava konusu ipoteklerin teminatı olduğu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borcun ödendiğinden ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Davalı vekili, dava dışı kredi borçlusunda bulunan çek yapraklarının iade edilmemesi ve çek yaprakları bedellerine karşılık nakit bloke verilmemesi nedeniyle ipoteğin fek işleminin yapılmaması konusunda müvekkili bankanın haklı olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir....

          DELİLLER : Tapu kaydı, Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin (takyidatların) fekki istemine ilişkindir. Davacı vekili dava dilekçesinde davalı Garanti Koza ...AŞ.aleyhine Bakırköy 3.Tüketici Mahkemesinin 2019/295 esas sayılı dosyası ile tapu iptali ve tescil davası açıldığını, yargılama sürecinde davalı Garanti Koza...AŞ tarafından taşınmaz üzerine diğer davalılar Akbank ve T3 ipotek tesis edildiğinin öğrenildiğini, mahkemece ipoteğin (tüm takyidatların) fekki davası açmak üzere süre verildiğini ve iş bu davanın açıldığını bildirmiştir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır....

          Ofisi arasındaki bayilik sözleşmesi feshedilmesi sebebiyle ipoteğin devamın gerektirecek bir hukuki ve ticari ilişki kalmadığından 17 adet taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine dair talebin ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava 17 taşınmaz üzerinde mevcut bulunan ipoteklerin borç bulunmadığından bahisle teminat vasfının sona erdiği, bu nedenle borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteklerin fekki istemine ilişkindir. Bu durumda dava nispi karar ve ilam harcına tabi olduğundan öncelikle fekki istenen ipotek toplamı üzerinden nispi harç yatırılarak dava açılması, şayet eksik harç yatırılmışsa bunun tamamlattırılması sonra işin esasının incelenmesi gerekirken eksik harçla davaya devam edip hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu