nin son ödemesini 31.03.2011 tarihinde yaptığı ve dosyanın bu tarihin üzerinden 1 yıl geçtikten sonra yasal süresi içinde arşive sevk edildiğini, davalının ipoteklerin fekki için şirketle irtibata geçtiğini, davalının 8 yıl sonra talep ettiği fek işlemleriyle ilgili olarak dosyaların arşivden çıkartılarak incelenmesi, masraf ve emek harcamayı gerektirdiğinden hizmet bedeli talep edilmesinin hukuk ve hakkaniyete uygun olduğunu, yapılacak inceleme neticesinde ipoteklerin kaldırılmasının uygun görülmesi halinde talep edilen bir hizmet bedeli olduğunu, ipoteklerin fekkinin ön şartı hizmet bedelinin ödenmesi değil, davalıların imzaladıkları protokollere göre ödemelerini zamanında ve tam olarak yapıp yapmadığının belirlenmesi olduğunu, yapılan incelemede, müvekkili şirket tarafından bir ibraname verilmediği, yapılan protokollerde ipoteklerin fek edileceğine dair bir hüküm bulunmadığını, protokollerde ipoteklerin fekki için masraf alındığına ya da bundan sonra alınmayacağın dair bir hüküm bulunmadığını...
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen... tarihli bilirkişi raporuna göre; ipotekle temin edilen tüm borçların ödendiği, davalı bankanın herhangi bir riskinin kalmadığı, iade edilmeyen çek yapraklarından dolayı yasal bir yükümlülük oluşmasının mümkün olmadığı, olsa bile bunun vadeli hesap rehni ile teminat altında olduğu, dava dışı ...in banka alacağının halefi olmadığı, ipoteklerin bu şirkete devrinin gerekmediği, bu nedenle ipoteklerin fekki için onay ve beyanına da ihtiyaç bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacıya ait taşınmazlar üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, davadışı asıl borçlu şirketin borçlarının tasfiyesi konusunda anlaşmaya varıldığını, bu bağlamda bir kısım ipoteklerin kaldırılmasının talep edilmesi üzerine ... Tapu Sicil Müdürlüğüne 23.11.2001 tarihli ve 27210 sayılı fek yazısının yazıldığını, bunun dışında davacının iddia ettiği tarih ve sayı ile dava konusu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekki için yazı yazılmadığını, banka içi yazışmalarda da böyle işlem yapıldığına dair kayıt bulunmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre, davacının davalı banka tarafından ipoteğin fekki için bir mektup yazıldığı hususunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İpotek konulan taşınmazın ...ilçesinde bulunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....
ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, taşınmazın tapu kaydına teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, taşınmazın üzerinde yer alan diğer davalılar tarafından konulan tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğü'ne bildirilmesine, tapu sicilden celp edilecek haciz alacaklarının davaya dahil edilerek akabinde bu kişilerin haciz şerhleriyle ilgili olarak hacizlerin ivedilikle kaldırılıp ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesine, kira kaybı alacaklarının tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ne ait olduğunu, davacının ipoteklerin fekki hususundaki talebi açısından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağından ve bu dava konusu açısından davada hasım gösterilemeyeceğinden husumet açısından davaya itiraz ettiklerini, öncelik ve ivedilikle Akbank T.A.Ş. ve T3. tarafından terkin edilmesi gerektiğini, sözleşmenin her aşamasını müvekkili şirketin gerek yazılı, gerek sözlü olarak açık bir şekilde davacı yanın bilgi ve onayına sunduğunu, davacı tarafın muvafakati ile sözleşme ve sair tüm anlaşmalar akdedildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Mahkemece davalı lehine İstanbul 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2002/1803 Esas, 2004/31 Karar sayılı ilamı ile 10.000.000.000 TL cezai şart alacağına karar verildiği, kararın kesinleştiği, ipoteklerin davacı şirketin davalı şirkete karşı doğmuş ve doğacak borçlarının teminatı olarak verildiği,davalının cezai şart alacağının ipotek belgelerine göre “sair hukuki ilişkilerden doğmuş” bir alacak olduğu, davalının cezai şart alacağı ödenmedikçe, davalı lehine tesis edilen ipoteklerin fekkinin talep edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şti acentelik ve borç-alacak ilişkisinin halen devam ettiğini, ipoteklerin acentelik teminatı olarak alındığını, ihtarnamemiz sonrasında acente ile görüşmeler yaptıklarını ve şirketleri lehine yeni bir teminat tesisi yapılacağının acente tarafından bildirildiğini, akabinde ipotek fek işlemlerinin başlatılacağını bildirmiş ancak ipoteklerin fekkine dair herhangi bir işlem yapmadığını, ipoteklerin aradan geçen süreçte fek edilmemesi üzerine, davacı müvekkil, davalıya ve acentesine ... Noterliğinin 04.01.2023 tarih ve ... sayılı ihtarnamesini keşide ederek, taşınmazı üzerindeki ipoteklerle alakalı olarak borç olup olmadığı, varsa güncel borç tutarının bildirilmesi halinde davacı müvekkil tarafından ödeneceği, borç yoksa ipoteklerin ivedilikle fekkini talep ettiğini, davalı, ihtarnameye 19.01.2023 tarih ve 1168 sayılı ihtarname ile cevap verildiği beyan ve gerekçelerle İstanbul İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, 12 parsel, ... arsa paylı 4....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yargılama sırasında (21.12.2011 tarihinde) dava konusu ipoteklerin kaldırıldığı, bir başka ifade ile ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı dava tarihinde davacının kefalet borcu devam ettiğinden ipotekler asaleten veya kefaleten doğmuş doğacak alacakları kapsadığından ipoteğin fekki davasını açmakta davacının hukuksal menfaatinin bulunmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olduğu, hal böyle olunca tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile ipoteğin fekki davası konusuz kaldığından ipoteğin fekki davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanın ...'...
T3 tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmişlerdir....
Tüketici Mahkemesi’nin 2020/989 E. sayılı dosyasının 01/09/2020 tarihli ara kararı ile tesis edilen 25/01/2021 tarihli ihtiyati tedbirin kabulüne yönelik kararın kaldırılması ve istinaf nedenleri doğrultusunda ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ihtiyati tedbir talepli konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden ve diğer hacizler ile takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve diğer haciz kayıtları ile takyidatların fekki istemine ilişkindir....