ne ait olduğunu, davacının ipoteklerin fekki hususundaki talebi açısından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağından ve bu dava konusu açısından davada hasım gösterilemeyeceğinden husumet açısından davaya itiraz ettiklerini, öncelik ve ivedilikle Akbank T.A.Ş. ve Ak Finansal Kiralama A.Ş. tarafından terkin edilmesi gerektiğini, sözleşmenin her aşamasını müvekkili şirketin gerek yazılı, gerek sözlü olarak açık bir şekilde davacı yanın bilgi ve onayına sunduğunu, davacı tarafın muvafakati ile sözleşme ve sair tüm anlaşmalar akdedildiğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, dava konusu taşınmaz üzerindeki davalıya ait ipoteklerin kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır....
ın da müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladığı kredi sözleşmeleri gereği Necati Yıldırım'a kullandırılan krediler olduğunu, borcun ödenmemesi üzerine kredi hesabının kat edildiğini ve banka tarafından ... , ... ve diğer borçlular hakkında icra takip işlemlerine geçildiğini, bahsi geçen kredi alacağı, banka ile davalı şirket arasında tanzim ve imza edilen alacak temliki sözleşmesi gereği davalı şirkete devir ve temlik edildiğini, borçlular tarafından ödemelerin bankaca teyit edilmesinin ardından alacak kayıtları taraflarınca kapatılarak dosyalara işlem yapılmadığını, 27.03.2008 tarihli protokolde açıkça belirlenen hesabın dışında doğmuş ve doğacak tüm masraf ve feriler borçlulara ait olduğu hükme bağlandığını, ilgili protokol gereği icra dosyalarının fek işlemleri ancak harç ve masrafları borçlular tarafından karşılanmak suretiyle yapılacak işlemler olduğunu, icra ve iflas harçlarını kanunun tayin edeceğini, kanunda hilafı yazılı değil ise bütün harç ve masrafların borçluya...
AŞ’nin kefaleti olmasını bahane ederek müvekkiline ait gayrimenkuller üzerindeki ipoteklerin fekkinden kaçındığını ileri sürerek müvekkilinin taşınmazları üzerinde bulunan davalı banka tarafından konulmuş ipoteklerin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ipoteklerin davalı banka adına düzenlenmiş olduğu ve bu kapsamda husumetin doğru yönlendirildiği, ancak ipoteğin fekki şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir....
Numaralı bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank ile Ak Finansal Kiralama A.Ş. tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terfik edilerek ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesi ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar tarafından konulan tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin, taşınmazın 3. Kişilere satılmasını ve devrini önlemek amacı ile dava sonuna kadar davalıdır şerhi işlenerek işlemlerin durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Maddesi ve devamı maddeleri uyarınca tapu kaydına teminatsız ihtiyati tedbir konulmasına, davalılar Akbank T.A.Ş tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak cebri satışların durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine, dava konusu taşınmazların üzerinde yer alan diğer davalı Akbank A.Ş. tarafından konulan tüm ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğü’ne bildirilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
kararı verilmesini, ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini talep ve dava etmiştir....
şirketin borcunu hukuki ayıplı ( ipotek ve hacizli ) olarak yerine getirdiğini, dava konusu taşınmazların kayıtlarına ihtiyati tedbir konulmasına, ipoteklerin ve varsa başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir ....
Davalı Garanti Koza vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin taşınmaz üzerindeki haciz ve ipoteklerin kaldırması için dava edilmesi gereken taraf olmadığını, müvekkili ile davacı arasında dava konusu taşınmazın satımına ilişkin olarak "Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesi" akdedildiğini, müvekkilinin müşterilerinin sözleşmesel şartları yerine getirmesi halinde mülkiyet devrine de hazır olduğunu, davacı tarafından satın alınan bağımsız bölüm üzerinde Akbank T.A.Ş. lehine 1.750.000.000,00- TL, T7 lehine 53.621.000,00 Euro değerinde ipotek tesis edilmiş olup ipoteklerin yasal mevzuat ve taraflar arasında akdedilen sözleşmeye aykırı şekilde terkin edilmemesi sebebiyle davacı tarafa takyidatsız tapu devri yapılamadığını, müvekkili şirketin taşınmazları devretmişse de takyidatların kaldırılmasına ilişkin sorumluluğun Akbank T.A.Ş. ve T7'ne ait olduğunu, davacının ipoteklerin fekki hususundaki talebi açısından müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağından ve bu dava konusu açısından davada...
ye karşı dava yöneltilmemiş ise de davacı tarafça ipoteklerin fekki talebinin gerekçesi tapu kaydındaki sınırlandırmalar nedeni ile hukuki ayıplı olduğunu iddia ederek bu ayıbın giderilmesini yani ipoteklerin kaldırılmasını istemiştir. Bu ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişilere de yöneltilmiştir. Davacı tüketici olup hukuki ayıba dayanmış ve adına kayıtlı taşınmazdaki hukuki ayıbın giderilmesini yani ipoteklerin fekkini talep etmiştir. İpotek borçlusu satıcı/yüklenicinin de davada taraf olma koşulunun İDM'ce değerlendirilmesi gerekir. Davaya bakmakta görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. İDM'nin görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğuna ilişkin gerekçesi ve kabulü usul ve yasaya uygun olup doğru görülmekle davalı T4vekilinin istinaf başvuru sebep ve gerekçeleri yerinde görülmediğinden reddi gerekir....
Bu durumda kesin yetkiye ilişkin dava şartı varsa bunu inceleme ve değerlendirme yetkisi görevli mahkemeye ait olacağından İDM tarafından görevsizlik kararı verilirken aynı anda yetkisizlik kararı verilmesi hususundaki itirazı yerinde değildir. Kamu düzeni yönünden yapılan incelemede; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı ile davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi ve borçlanma sözleşmesi gereğince mülkiyeti tapuda davacı adına devir ve tescil edilen dava konusu konut niteliğindeki taşınmaz üzerindeki iddiaya göre hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir....