DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı davacılar adına konut satış sözleşmesi gereğince tapuda tescili yapılan taşınmazdaki ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve varsa hacizlerin fekki istemine ilişkindir. Davacıların katılma yoluyla istinaf itirazlarının incelenmesinde; 6100 sayılı HMK.nun başvuru süresi başlıklı 345- 1 maddesinde " İstinaf yoluna başvuru süresi iki haftadır. Bu süre usulen taraflardan her birine tebliğiyle işlemeye başlar. İstinaf yoluna başvuru süresine ilişkin özel kanun hükümleri saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır. 6100 sayılı HMK 348/1 maddesinde "İstinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvurma hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, vereceği cevap dilekçesi ile istinaf yoluna başvurabilir. İstinaf yoluna asıl başvuran taraf, buna karşı iki hafta içinde cevap verebilir." hükmü yer almaktadır....
Ve T8 A.Ş. Tarafından konulan ipoteklerden ve diğer tüm haciz şerhlerinden ve var olan icra takip dosyalarından dolayı müvekkilinin borçlu olmadığından davaya konu 3 ayrı taşınmaz kaydı üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank T.A.Ş. Ve T8 A.Ş. Tarafından konulan ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek kaldırılmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar tarafından ödenmesine kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı Akbank T.A.Ş....
olmak üzere toplam 127.871,76 TL'lik senetlerden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, davacının, Antalya 7....
Esas sayılı takip dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe girişildiğini, taşınmazlar üzerinde üst sınır ipoteği kurulduğunu, sadece ipotek kurulmuş olması alacağın muaccel olduğu anlamına gelmeyeceğini, davalı tarafın alacağın varlığını ve muaccel hale geldiğini ıspat etmesi gerektiğini, davalı tarafın takibe ve ipoteklerin kurulmasına esas gösterdiği kredi sözleşmesinin müvekkili ile bir alakasının olmadığını, şirket yekilisinin ... olduğunu ve Genel Kredi Sözleşmesindeki imzaların şirket yetkilisine ait olmadığını, Müvekkili tarafından davalı banka lehineipotekler tesis edildiğini, kurulan ipoteklerin üst sınır ipoteği olduğunu, borcun henüz doğmamış olması nedeniyle, davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine ve ipoteklerin fekki ile % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir....
Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, yargılama sırasında (21.12.2011 tarihinde) dava konusu ipoteklerin kaldırıldığı, bir başka ifade ile ipoteğin fekki davasının konusuz kaldığı dava tarihinde davacının kefalet borcu devam ettiğinden ipotekler asaleten veya kefaleten doğmuş doğacak alacakları kapsadığından ipoteğin fekki davasını açmakta davacının hukuksal menfaatinin bulunmadığı, yargılama giderleri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olduğu, hal böyle olunca tazminat taleplerinin de yerinde olmadığı gerekçeleri ile ipoteğin fekki davası konusuz kaldığından ipoteğin fekki davasının esası hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, davacı tarafın fazlaya ilişkin tazminat taleplerinin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle davacı yanın ...'...
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda dava konusu bağımsız bölümün konut niteliği ile davalı bankanın alacaklı, davalı T5 borçlu olduğu ipotek şerhleri, ayrıca dava dışı alacaklılara ait haciz şerhleri bulunduğu sabittir. İpotek alacaklı ile ipotek borçlusunun işbu dava dosyasında davalı oldukları, davacının işbu davadaki talebinin ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin fekki istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aynına ilişkindir. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararı tüm icra işlemlerini değil sadece davalılar yönünden cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalılar aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
Numaralı bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar Akbank ile Ak Finansal Kiralama A.Ş. tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacının borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terfik edilerek ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesi ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar tarafından konulan tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin, taşınmazın 3. Kişilere satılmasını ve devrini önlemek amacı ile dava sonuna kadar davalıdır şerhi işlenerek işlemlerin durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazları üzerine 26/06/2020 tarihinde haciz uygulandığı, haciz tarihinden önce taşınmazların tapu kaydında 3. kişi Ziraat Bankası, Denizbank ve Anadolu Bankası lehine her türlü kredi sözleşmesi, taahhütnamesi vs. uyarınca veya üçüncü kişiler tarafından borçlu ile ilgili olarak Banka’ya tevdi edilmiş/edilecek kefaletler uyarınca banka tarafından açılmış/açılacak her türlü krediden ötürü Banka’ya karşı asaleten ve kefaleten doğmuş doğacak tüm kredi borçlarının ve bunların faiz, komisyon, ücret, vergi vs. teminatı olarak ipoteklerin tesis edilmiş olduğu, ipotek alacaklısı bankaların yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiği görülmüştür....
Ş ve Ak Finansal Kiralama A.Ş tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile söz konusu ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesini ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar Akbank T.A.Ş ve AK Finansal Kiralama A.Ş. tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatların taşınmazla ilgili olarak takdiren teminat alınmaksızın davalı Akbank T.A.Ş yönünden yapılacak takipler nedeni ile taşınmazın cebri icra yolu ile satışının tedbiren durdurulmasına, taşınmaz için davalı Garanti Koza A.Ş verilmiş ve ödenmiş dört adet senedin geri verilmemesinden dolayı senetlerin ve taşınmazın 3.kişilere satılmasını ve devrini önlemek amacı ile dava sonuna kadar davalıdır şerhi konulması ve işlemlerin durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini...
Kararı, davalılar ..., ... ve.... vekili temyiz etmiştir. Dava dilekçesinde, hükmü temyiz eden davalı üçüncü kişilerce sözleşme konusu taşınmaza konulan hacizlerin fekki talep edilmiştir. Davalılar ise, haczin fekki isteminin yersiz olduğunu, zira davaya konu hacizlerin süresinde satış istenilmemesi nedeniyle düştüğünü savunmuşlardır. Ne var ki mahkeme bu hususta bir inceleme yapmadan karar vermiştir. Gerçekten de, dava tarihi itibariyle fekki istenilen hacizlerin İİK'nun 106 ve 110. maddeleri uyarınca ayakta olup olmadığı değerlendirilerek varsa düşen hacizler yönünden karar vermeye yer olmadığına karar verileceği düşünülmelidir. Bunun yanında, davada, haciz lehdarı olan üçüncü kişiler haczin fekki talebi ile hasım gösterilmişlerdir. Anılan davalılar ancak, haciz miktarları ile sınırlı olarak dava konusu taşınmazın satışından yararlanırlar....