Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

31 Daire 572 nolu bağımsız bölüm ve İstanbul ili, Esenyurt İlçesi, Çınar Mahallesi, 382 Ada, 43 Parsel, A (Burgaz) Blok, Kat 16, Daire 237 nolu bağımsız bölüm üzerinde yer alan diğer davalılar T5 Ş ve T3 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile işbu bağımsız bölümler üzerinde yer alan diğer davalılar T5Ş ve T3 tarafından konulan tüm ipoteklerin ve başkaca diğer hacizlerin terkin edilerek (fekkine) tüm ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalılara yüklenmesini talep ve dava etmiştir....

Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre dava konusu borcun ödenmiş olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu icra takiplerinden dolayı davacının borçlu olmadığının tespitine, taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin ve hacizlerin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında; “Dosya arasında bulunan 28.02.2006 gün, 3992 yevmiye nolu ipotek akit tablosunun tetkikinden; dava dışı ... Alışveriş Merkezi Ltd.Şti.nin davalı bankadan doğmuş ve doğacak veya doğması muhtemel alacağının teminini kapsayacak şekilde 40.000 TL tutar üzerinden davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis edilmiş olduğu ve davacının bu akitteki imzaya bir itirazının bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece bu akit tablosu sebebiyle davacının borçlu olup olmadığı hususunda bir inceleme yaptırılmamıştır....

    CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; borçlunun şikayete konu taşınmazda ikamet etmediğini ve başkaca taşınmazlarının da bulunduğunu, taşınmazda ipotek kaydı olup haczedilmezlik iddiasından feragat etmiş sayılacağını ve şikayetin yasal süresi içerisinde olmadığını ileri sürerek, şikayetin reddi ile borçlu aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu taşınmazda bulunan ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığının, ilgili bankanın cevabi yazısı ile anlaşıldığı, bu suretle borçlunun meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....

      O halde mahkemece, öncelikle borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin incelenerek, tebligatın usulsüz olduğu ve buna ilişkin şikayetin süresi içinde yapıldığı tespit edilirse, meskeniyet şikayetinin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi, şayet istem süresinde ise, tapudan ipotek akit tablosu getirtilerek ipoteğin mahiyeti ve veriliş nedeni araştırılıp zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği ipotek alacaklısı bankadan sorulup tespit edildikten sonra, ödendiğinin belirlenmesi halinde, esas yönünden değerlendirme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        Kat 5 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki mesken üzerinde hacizlerin uygulandığını, müvekkili davacı T1 taşınmazına hacizlerin uygulandığını işbu dava tarihi itibariyle öğrendiklerini, 103 davetiyesi bulunmadığını, tebligatların usulsüz olduğunu, müvekkilinin Fransa'da ikamet ettiğini, ayrıca davaya konu taşınmazın müvekkilinin haline münasip evi olduğunu, taşınmazda zorunlu ipoteklerden olan mesken kredisi bulunduğunu belirterek taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Öte yandan borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin, mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması ya da zorunlu ipoteklerden olmamakla birlikte ipotek bedelinin haciz tarihinden önce ödenmiş olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşılmış olup, ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığının ya da zorunlu ipoteklerden olmaması halinde, ipotek bedelinin haciz tarihinden önce ödenip ödenmediğinin araştırılması gerekir....

          Öte yandan borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin, mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden ya da zorunlu ipoteklerden olmamakla birlikte ipotek bedelinin haciz tarihinden önce ödenmiş olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Somut olayda şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşıldığından ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığının ya da zorunlu ipoteklerden olmaması halinde ipotek bedelinin haciz tarihinden önce ödenip ödenmediğinin araştırılması gerekir....

            Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; şikayete konu taşınmazlar üzerinde kurulmuş ipoteğin bulunduğu, haciz tarihi itibariyle ipotek borcunun devam ettiği, söz konusu ipoteğin davacının kullandığı kredilerin teminatını teşkil etmek üzere ve doğmuş ve doğacak tüm borçları karşılamak üzere kurulduğunun anlaşılması sebebiyle zorunlu ipoteklerden olmadığı, karar verilmekle tedbirin kendiliğinden kalkacağından ilk derece mahkemesince de hükümle birlikte tedbirin devamına ilişkin bir karar da verilmediğinden tedbirin kendiliğinden kalktığı , inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu belirtilerek davacı ve davalının istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B....

              taşınmazın tapu kaydında davalı finans kuruluşları Akbank A.Ş. ve T4 tarafından konulan ipoteklerden dolayı davacı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ipoteklerin tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu Müdürlüğü’ne bildirilmesini ve dava konusu olan taşınmazın üzerine davalılar Akbank T.A.Ş ve T4 tarafından konulan ve tapu kaydında mevcut tüm ipoteklerin ve varsa diğer takyidatlar ile varsa haciz kayıtlarının paraya çevrilmesine yönelik yapılacak her türlü yasal takibin ve icra işlemlerinin dava sonuçlanıncaya ve karar kesinleşinceye kadar durdurulması mahiyetinde HMK 389 ve devamı maddeleri uyarınca teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Alacaklı tarafça şikayete konu parsellere ilişkin olarak ipotek tesis edildiği ileri sürülmüş olduğundan, mahkemece, tapudan şikayete konu taşınmazlara ilişkin ipotek akit tabloları getirtilmek suretiyle, ipoteğin mahiyeti ve verilme nedeni araştırılarak zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekmekte iken, bu hususlarda da araştırma ve inceleme yapılmadığı görülmüştür....

                UYAP Entegrasyonu