TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 13/03/2020 NUMARASI : 2020/279 ESAS-2020/203 KARAR DAVA KONUSU : İpoteklerden, Hacizlerden ve Takyidatlardan Dolayı Borçlu Olmadığının Tespiti, İpoteklerin, Hacizlerin ve Takyidatların Tüm Ferileri ile Birlikte Fekki KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı T7 A.Ş den bedeli tamamen ödenerek satın alınan ve müvekkili adına tescilli İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, Kapadık Köyü, 382 ada, A Blok , 25.Kat, 414 bağımsız bölüm nolu taşınmazın tapu kaydında diğer davalı finans kuruluşları Akbank A.Ş T6 A.Ş tarafından konulan ipoteklerden, diğer haciz kayıtları ile takyidatlardan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespiti ile ipoteklerin haciz kayıtları ile takyidatların tapudan tüm ferileri ile birlikte terkin edilerek (fek edilerek) ipoteklerin kaydının terkin edildiğinin ilgili tapu müdürlüğüne bildirilmesini ve dava konusu olan taşınmazın üzerine...
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda davacı ile davalı Garanti Koza A.Ş.arasında dava konusu taşınmaza ilişkin konut satım sözleşmesi akdedildiği, dava ve sözleşmeye konu taşınmazın konut niteliği ile davalı Garanti Koza....A.Ş.adına tapuda kayıtlı bulunduğu, davacının sözleşmeye istinaden tapu iptali ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve diğer hacizlerin fekki istemine ilişkin talepte bulunduğu, davacının talebinin taşınmazın aynına ilişkin olduğu sabittir. İpotek borçlusu ve ipotek alacaklılarının işbu dava dosyasında davalı olduğu anlaşılmaktadır....
T54 A.Ş. tarafından konulan ipotek ve diğer hacizlerin terkinine karar verilmesini, tapu iptali ve ipotek feklerinin kabul görmemesi durumunda rayiç bedelin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda davalı borçlu adına kayıtlı 7 nolu bağımsız bölümün değeri ve borcu karşılamaya yeterli olup olmadığının tespiti amacıyla mahallinde keşif yapılarak değer tespiti yapılması, üzerindeki ipotek ve hacizlerin devam edip etmediğinin ipotek alacaklısı ve ilgili icra dosyalarından sorulması ve davacının önünde bulunan alacak ve ipotek miktarının tespiti ile mevcut delillerde gözönüne alınarak borçlunun aciz halinde olup olmadığının belirlenmesi, aciz halinde olmadığı belirlendiği takdirde şimdiki gibi davanın önkoşul yokluğundan reddine, aciz halinde olduğu belirlendiği takdirde dava konusu tasarrufun İİK 278/3-1,279/2 ve 280/1.maddeler gereğince iptaline karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 30.5.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazın, İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....
Somut olayda, taşınmazın tapu kaydında Türkiye Halk Bankası lehine davacının kullandığı/ kullanacağı krediden borçlu senetlerinin bankaca iskonto ve iştirasından veya teminat alınmasından Bankanın borçlu, keşideci, muhatap, ciranta, aval, kefil, müşterek borçlu, yed'i emin ve sair sıfatlarla imzasını havi olarak işleme kabul ettiği veya edeceği her türlü senet, mukavele, sözleşme taahhütname ve saire ile ithalat, ihracat ve bilimum kambiyo ve kredi işlemlerinden doğmuş ve doğacak bütün borlardan ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil gibi kanundan doğmuş ve doğacak her türlü sebepten tüm borçlarının teminatı olarak ipotek tesis edilmiş olduğu görülmüştür. İpoteğin üst sınır ipoteği şeklinde kurulduğu, ipoteğin bu hali ile zorunlu ipoteklerden olmadığı ve dava tarihi itibariyle aktif olduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının meskeniyet iddiasında bulunamayacağı kanaati ile davanın reddine " karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazın, İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi kapsamında haline münasip evi olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu,mahkemece, taşınmaz üzerine ipotek tesis edildiğinden bahisle şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun, daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için, ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....
Dosya içerisinde mevcut dava konusu taşınmazlara ait tapu kayıtlarının incelenmesinde konut niteliğindeki 17 bölüm nolu taşınmazın davacı adına 01/08/2018 tarihinde satış edinme sebebine istinaden tapuya tescil edildiği ve halen davacı adına tapuda kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıdaki açıklamalar ışığında ihtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Somut olayda icra takip alacaklıları ve davacının maliki bulunduğu dava konusu taşınmazın tapu kayıtlarında lehine ipotek şerhi işlenen alacaklılar işbu dava dosyasında davalı oldukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve ipotekleri kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipoteklerin ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Zira, evini kendi iradesi ile ipotek eden borçlunun artık ona ihtiyacı olmadığı kabul edilmelidir....