in konutu üzerine 22/07/1998, 03/03/2000 ve 26/04/2010 tarihli ipotek belgeleri ile 70.000,00 TL'ye kadar ipotek tesis edildiğini, ayrıca 2/3 hisseye sahip arsa üzerine 06/02/2014 tarihli ipotek belgesi ile 650.000,00 TL limitli ipotek tesis edildiğini, 12/02/2015 tarihli sözleşmede müvekkilinin kefaletinin bulunmadığını, ipotek senedindeki kefalete ilişkin ifadelerin geçersiz olduğunu, müvekkili ...'...
Zira, kesin borç ipoteğinde ipotek akit tablosunda belirtilen ana alacaktan başka TMK.nun 875. maddesi uyarınca takip giderleri ile faiz ve diğer fer'ileri de teminat kapsamına girmektedir. Üst sınır ipoteğindeki bu ana ilke başlangıçta belirli olmayan bir borca giren ve taşınmazında alacaklı lehine ipotek tesis ettiren borçlu veya borçlu lehine ipotek veren üçüncü kişiler bakımından önem taşıdığı gibi tapu sicilinde kayıtlı ipotek limitine itibar ederek aynı taşınmazda alacakları için ipotek tesis ettirecek üçüncü kişiler yönünden de tapu sicilindeki kayda itibar edilmesi bakımından büyük bir önem taşımaktadır. (YHGK'nın 22.02.2012 tarih ve 12-778 E., 94 K. sayılı ilamı bu yöndedir.) Somut olayda, ipotek akit tablosundaki açıklamalardan ipotek işleminin doğmuş ve doğacak tüm borçlar için limit belirtilmek suretiyle üst sınır ipoteği olarak tesis edildiği anlaşılmaktadır....
nun 851. ve 881.maddelerinde ifadesini bulan azami had (üst sınır) ipoteğinde borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan taşınmazların ne miktar için teminat oluşturacağı ipotek akit tablosundaki limitle sınırlanabilir. İpoteğin üst sınır ipoteği olması halinde, borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur. Takip dayanağı 19.04.2006 tarih ve 2995 yevmiye numaralı ipotek akit tablosu içeriğine göre; ipoteğin, borçlu ... doğmuş ve doğacak borçlarını teminen kurulmuş üst sınır (limit) ipoteği olduğu görülmektedir. Bu durumda, şikayetçi ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğu ipotek limiti olan 80.000,00 TL ile sınırlıdır. O halde, mahkemece, ipotek veren taşınmaz maliki üçüncü kişi bakımından ipotek limiti olan 80.000,00 TL'yi aşan kısım yönünden takibin iptaline karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken; süresinde yapılmayan diğer şikayet ve itiraz nedenlerinin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 23.11.2007 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, kiralanan menkul ve gayrimenkul malların kira bedeline karşılık olmak üzere kurulduğu ve 20.000,00 TL limitli olduğu görülmektedir. Bu haliyle ipotek, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 851 ve 881. maddelerinde ifadesini bulan azami meblağ (üst sınır) ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir....
İcra Müdürlüğü nezdindeki dosyanın 2012 yılından bu yana takriben 9 yıldır derdest olduğunu, yapılan bütün araştırma ve yazışmalara rağmen ne ipotek alacaklısına ve ne de yakınlarına ulaşılamadığı için ipotek muhtırası tebliğ edilemediğini, müvekkili tapuda mevcut ipotek nedeniyle bu gayrimenkulü satıp halen yaşadığı İngiltere'de bir başka gayrimenkul satın alma düşüncesini gerçekleştiremediğini, tapudaki ipoteği gören alıcı adayları almaktan vazgeçtiğini, çok düşük fiyat teklif ettiğini, bu yüzden müvekkilinin büyük bir mağduriyet yaşadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. İstanbul Anadolu 8. İcra Müdürlüğünün 2012/5878 esas sayılı dosyası üzerinden davacı ipotek borçlusunun icra müdürlüğüne başvurarak İİK'nun 153.maddesi kapsamında ipoteğin fekkini talep ettiği, 28/03/2012 tarihinde ipotek bedeli olan 6,00 TL'nin takip dosyasına yatırıldığı, İstanbul Anadolu 15....
Hal böyle olunca, icra dairesince bahsi geçen taşınmaz yönünden satış tarihinden evvel ipotek alacağının sona erip ermediğinin ipotek alacaklısından sorularak tespit edilmesi, ipotek alacağı devam ediyor ise miktarının belirlenmesi, ayrıca ipotek alacaklısının satıştan evvel ipotek bedeli altında satışa muvafakat edip etmediğinin sorularak taşınmazın ihale edilmesi gerekirken, anılan hükümler araştırılmadan taşınmazın ihale edilmesi ihalenin feshini dair karar verildiği, işbu karara karşı davacı ve davalı tarafça istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür. Davacının istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ''İİK.'...
den olan alacağına istinaden kurulduğu, ipoteğin niteliği dikkate alındığında bu ipotek akdi ile ipotek tarihinden önceki alacakların teminat altına alındığı, ipotek tarihinden sonra doğan alacakların bu ipotek akdi kapsamında değerlendirilmesinin mümkün olmadığı sonucuna varılmıştır. Bu bakımdan davalı ipotek tarihi olan 15/07/2014 tarihi itibariyle davacı ... Şti.'den 135.000,00 TL tutarında alacaklı olduğunu ispat yükü altındadır. Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde taraf defterlerinin 15/07/2014 tarihi itibariyle birbiriyle uyumlu olduğu, bu tarih itibariyle davalının 985,30 TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. İpotek tarihi itibariyle davalı 135.000,00 TL tutarında alacaklı olduğunu ispatlayamamıştır... Her ne kadar davalı yemin deliline dayanmış ise de davacı ...'ın davacı ... Şti.'...
ve sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını karşılamak üzere taşınmazın ipotek edildiğini, ipoteğin nitelik olarak limit ipoteği olduğunu, ilerde doğacak ve doğması muhtemel alacaklar için kurulan ipotek niteliğinde olduğunu, ipotek akit tablosunda yer alan ibarelerde ipoteğin lehine ipotek verilen şirketin doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil ettiğinin belirlendiğini, ipotek limiti dahilinde olmak kaydı ile borçlu şirketin müvekkili nezdindeki tüm borçlarının teminatını teşkil etiğini, takibe konu edilmemiş olsa dahi limiti aşmamak kaydı ile alacaklı bankanın muaccel tüm alacaklarının bu ipotek kapsamında yer aldığının bir çok Yargıtay kararında belirtildiğini, lehine ipotek verilen şirketin 6006593266 nolu riski haricinde kambiyo senetlerinden kaynaklanan borçları bulunduğunu, 6006593266 nolu riskin tahsilatla kapatılmasına rağmen diğer borçların tahsil edilmemesi nedeniyle ipoteğin fek edilmediğini, ibranamenin...
İcra Müdürlüğü’nün 2012/15503 Esas sayılı dosyasına yatırdıklarını, ipotek alacaklılarının, tebligata rağmen İcra Dairesine gelerek paralarını almadıkları gibi icra takibine itirazda bulunduklarını açıklayarak İcra Mahkemesi'nden ipoteğin fekkini talep etmiş, Mahkemece, borcun İcra Dairesine yatırıldığı anlaşılmakla, İİK'nun 153. maddesi uyarınca yatırılan paranın ipotek alacaklılarına ödenmesine ve ipotek kaydının terkinine karar verilmesi üzerine, hüküm, bir kısım ipotek alacaklıları vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 153. maddesinde; “İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse icra dairesi on beş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu'nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.11.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....