a güvenerek verdiği vekaletlerin bilgisi dışında kötüye kullanılarak, herhangi bir talimat vermediği halde taşınmazların bir kısmının mahkeme kararı ile satıldığını, bir kısmı üzerindeki ipoteğin mahkeme kararı ile terkin edildiğini, yine davalı ...'a güvenerek verdiği vekaletin bilgisi dışında kullanılarak, bir kısım taşınmazlardaki ipoteklerin terkin ettirildiğini, mahkeme kararıyla satış ve ipotek terkinlerinde adresi verilmesine rağmen tarafına tebligat yapılmadan satışlar ve ipotek terkinlerinin yapıldığını, ancak tarafına her hangi bir bedel ödenmediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 20.000,00 TL’nin hakkın doğduğu tarihten itibaren işleyecek faizi ile davalılardan tahsilini istemiştir....
TMK’nun 883.maddesine göre alacak sona erince, ipotekli taşınmaz maliki alacaklıdan ipoteğin terkin edilmesini isteyebilir. Hatta, borçlu (malik), İİK’nun 153.maddesine göre kendi hakkında takip yaparak rehin konusu borcu itfa etmek suretiyle rehnin tapuya yazılacak bir fek müzekkeresiyle terkinini sağlama imkan ve yetkisine sahiptir. Diğer taraftan, taşınmaz rehninin terkinini gerektiren bir neden de borçlunun (malikin) ipotek konusu borcu ödemek suretiyle ipoteği terkin ettirmesidir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 250.000,00 TL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır....
un maliki olduğu taşınmaz üzerine ipotek tesis edileceğinin kararlaştırıldığını, Sözleşme akdedilmesi ve ipotek tesisi sonrasında ise taraflar arasında bir fesih anlaşması yapıldığını ve bu anlaşma ile şirket yetkilisi ... adına kayıtlı taşınmaz üzerine tesis edilmiş olan ipoteğin müvekkili şirket tarafından kaldırılacağı hususunda mutabık kalındığını, Ancak davacı taraf, müvekkili şirketin bu işlemi yapmasına fırsat tanımadan, yazılı bildirimde dahi bulunmadan kötüniyetli olarak huzurda görülen işbu ipotek fekki davasını ikame ettiğini, bu nedenle, haksız ve kötüniyetli olarak açılan işbu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Huzurda görülen dava ipoteğin fekki davasıdır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu Beylikdüzü Tapu Sicil Müdürlüğü'nden gelen yazı cevabında dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin 27/05/2022 tarihinde terkin edildiği anlaşılmaktadır....
Diğer bir ifade ile yargılama sırasında imar uygulamasına ilişkin işlem dosyası, özellikle dağıtım cetveli getirtilerek, davalılardan ne miktar taşınmaz alınarak davacı parseline katıldığı, katılan bu miktarın dava tarihindeki rayiç değerinin ne olduğu keşfen saptandıktan ve belirlenen ipotek bedeli depo ettirildikten sonra hüküm kurulmalıdır. Somut olayda, davacılar tarafından icra dosyasına ipotek bedelinin yatırılmış olması ipoteğin terkini için yeterli olmamaktadır. İpoteğin terkin edilebilmesi için ipotek bedelinin yukarıda açıklanan şekilde tespit edilmesinden sonra davacılar tarafından icra dosyasına yatırılan bedel de mahsup edilmek suretiyle ödenmesi gerekmektedir....
Maddesine göre İİK 150/c maddesinde belirtilen şerhin konulmaması halinde sürenin bitiminden itibaren 30 gün içinde ipotekli taşınmaz üzerindeki şerhin malikin talebiyle tapu müdürlüğünce terkin edileceği belirtildiğinden maden ruhsatı üzerine konulan ipoteğin terkin edilmesinde ipoteğe konu alacağın sona ermesi şartı ön görülmediğini, ipotek terkin işleminde genel müdürlüklerinin mevzuata ve hukuka aykırılığı bulunmadığını, maden kanunu 45 maddesi uyarınca kurulan maden ipoteğinin TMK 883/2 fıkrasında ön görülen şartların oluşmasından bahisle terkin işleminde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacının maliki olduğu taşınmazın, eski maliki tarafından davalı lehine ipotek verildiğini, ipoteğin teminat altına aldığı borcun ödenmesi üzerine davalı tarafından 29.08.2013 tarihinde ipoteğin terkini istemli bir yazı gönderildiğini, ancak bir şekilde ipoteğin terkin edilmediğini, davacı davalıya 16.11.2016 tarihinde ipoteğin terkini için yeniden başvurduğunu ancak ipoteğin terkin edilmediğini ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalı bankanın 22.07.2016 tarihinde faaliyet izni kaldırılarak Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna devredildiğini, yaşanan yoğunluk nedeniyle ipoteğin 26.07.2017 tarihinde terkin edildiğini, gecikmede davalının kusuru olmadığını bu nedenle aleyhine yargılama giderlerine hükmedilmemesi gerektiğini, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir. III....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2019/823 KARAR NO : 2019/694 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALAPLI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/01/2019 NUMARASI : 2017/203 ESAS 2019/39 KARAR DAVA KONUSU : İpotek (Terkin İstemli) KARAR : Alaplı Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 22/01/2019 tarihli 2017/203 esas 2019/39 karar sayılı kararına karşı davacı vekillerince istinaf talebinde bulunulması ile mahkemesince dosya dairemize gönderilmiş olmakla HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucu; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı Zafer Avcı'nın resmi nikahlı eşi olduğunu ve müşterek çocukları ile birlikte tapuda adına kayıtlı olan "Alaplı ilçesi Merkez Mh. 146 ada 7 parselde apartman ve arsa üzerindeki Akasya Sitesi No:46/A Daire:9" adresinde ikamet ettiklerini, davalının müşterek aile konutlarına 340.000,00 TL bedel ile 18/05/2015 tarih ve 1517 yevmiye no ile ipotek tesis ettiğini, davalı...
İpotek süresinin sona ermiş olması, ipoteğin sona ermesi ve sicilden terkin edilmesi için yeterli değildir. Sürenin dolmasının ipotek hakkını sona erdireceğini kabul edilmekle birlikte, ipoteğin tapu sicilinden terkin edilebilmesi için belirlenen süre içinde ipotek alacaklısının alacak hakkının doğmamış olması veya alacağın sona ermesi gerekir. Somut olayda dava konusu ipotek, 10.06.2009 tarihli 2 yıl süreli olarak tesis edilmiş ise de taşınmaz üzerine konulan ipoteğin borç karşılığı olduğu; şikayet olunanın 03.07.2013 tarihinde Silivri 2. İcra Müdürlüğünün 2013/3327 Esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla İcra takibi başlattığı, itiraz ile takibin durduğunu, Bakırköy 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/394 Esas, 2014/229 Karar sayılı dosyasında itirazın iptaline ve takibin devamına karar verildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.11.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelini artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....
İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır.İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu’nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.11.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....