WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

konu taşınmaz üzerinde ki ipoteğin kaldırılması yönünde karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 17.08.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın konusuz kalması nedeniyle dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 07.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, ipoteğe neden olan borcun kapatıldığını ancak, ipoteğin fekki için çalışmalar başlatmasına rağmen tapu sicil müdürlüğünden kaynaklanan sorunlar nedeniyle ipoteğin kaldırılamadığını belirterek süre verilmesini talep etmiş, yargılama sırasında da ipoteğin kaldırıldığını davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir....

      İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasında bir anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856.maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmazın maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; 18.03.2004 tarihli ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden davacı ...’a ait taşınmaz üzerinde yirmiiki milyar bedelle 30.05.2004 tarihine kadar bila faizsiz ipotek tesis edilmiştir. Açıklanan niteliğe göre ipotek kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875.maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır....

        DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : HAKİM : KATİP DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLLERİ : DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 12/12/2022 KARAR TARİHİ : 23/01/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı .... Tic. Ltd. Şti'nin davalı bankadan kullandığı ... nolu KGF kredisi için kendisine ait ... Mah., ... ada ve ... parselde yer alan ... Blok, .... Kat ve .... nolu bağımsız bölümü .... tarihinde ipotek verdiğini, davalı banka nezdinde verilen ipotek fekki bildirilene kadar olup, banka tarafından .... tarihli yazı ile borçlu şirketin toplam riskinin .......

          DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 13/03/2021 KARAR TARİHİ : 17/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 15/12/2016 tarihinde satın almış olduğu dava konusu ....3 No 'lu bağımsız bölümlü gayrimenkul kaydında davalı banka lehine 10/07/2009 tarihli ipotek konulduğunu, geçen sürede gayrimenkulün kaydındaki ipotek ile güvence altına alınan alacağın sona ermesi nedeniyle bu alacağa teminat olarak verilmiş ipoteğin boşa çıktığının tespit edildiğini, alacağın sona ermesi halinde ipotek hakkının da kendiliğinden ortadan kalkacağını, alacak sona erince ipotekli taşınmaz malikinin, rehinli alacaklıdan terkine muvafakat etmesini talep edebileceğini, bu sebeple banka şubesine başvurulduğunu, teminatın sadece 2 adet çek yaprağı miktarı kadar riski olduğunun bildirildiğini, 12 kasım 2020 tarihinde bankanın Çankaya...

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2020/632 Esas KARAR NO : 2022/240 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 06/01/2017 KARAR TARİHİ : 12/04/2022 YAZIM TARİH : 15/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı banka şubesinden Dava dışı ...’ın kullanmış olduğu 150.000,00 TL kredi borcu için,... nolu gayrimenkulu üzerine 18.11.2015 tarih 65146 yevmiye nolu 1. Derecede 400.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, Müvekkilinin asıl borçlu ... ile birlikte 20.01.2016 tarihinde ipotekli kredi borcunun 131.000,00 TL kısmını ödedikleri, kalan borç ile ilgili ...'...

              ın kullandığı iddia edilen kredi teminatı olarak ipotek edilen ... ili ... nolu bağımsız bölümün ipotek şerhi kaldırılmadan dava dışı ...'a, akabinde davacıya ipotek şerhli olarak satılmasından kaynaklı ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu görüldü. Mahkememiz yetkisine itiraz edilmemiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; tapu kaydında ipotek şerhli satışı yapılan taşınmazın dava dışı...'ın kredi sözleşmesi nedeniyle ipotek kaydedilmesinin geçerli olup olmadığı, dava dışı...'ın davalıya bahse konu kredi sözleşmesi nedeniyle borcu olup olmadığı, ipoteğin fekki şartlarının oluşup oluşmadığı, ipoteğin talep edilen kredi sözleşmesi yönünden yahut başkaca bir kredi borcu nedeniyle mi kaldırılıp kaldırılmadığı, bu hususun usule uygun olup olmadığı, ipoteğin kaldırılma yazısı tapuya gitmemekle birlikte mevcut olup olmadığı, resmi yoldan gitmişse neden iade edildiğine ilişkin olduğu tespit edildi....

                - K A R A R - Davacı vekili, davacıya ait taşınmazlarda davalı müflis şirket lehine 13.12.1999 tarihli 20.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini ancak ipoteğin temin edildiği borç ilişkisinden kaynaklanan bir borcunun olmadığını, ipoteğin kaldırılması için başvurduğunda 20.000 TL teminat ile terkin edildiğini, davalı şirkete borçlu bulunmadığının tespiti ile 20.000,00 TL teminat bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müflis şirket yetkililerin iflastan geriye doğru 3 yıllık belgelerini iflas idaresine sunmadıklarını, bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını, davalı iflas idaresinin elinde dava konusu uyuşmazlığa ilişkin hiç bir belge olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir....

                  İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) Türk Medeni Kanunu'nun 856. maddesi uyarınca tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki rehnin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Ancak bunun için, ana para ipoteğinde sözleşmedeki miktar ödenmiş olmalı veya ödenmemişse mahkemeye depo edilmelidir. Somut olaya gelince; 19.11.1998 tarihli Encümen Kararı ile davalı yararına 1.000.000 TL. için 4 yıl süreli kanuni ipotek konulduğu görülmektedir. İpoteğin çerçevesini resmi senet çizeceğinden, resmi senette kararlaştırılan vadeden sonra ipotek bedelinin artırılabileceği yazılmadığından ipotek alacaklısı sözleşme hilafına bu bedelin artırılmasını isteyemez....

                    T.A.Ş lehine 24/11/2010 tarihinde 1.000.000-TL bedelli ipotek tesis edildiği, davacının da bu taşınmazları ipotekli olarak davalı şirketten satın aldığı, davalı şirket tarafından kredi borcunun süresinde ödendiği, kredi borcu bitmesine rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığı, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması için noter aracılığı ile ihtar yapıldığı, dava açıldıktan sonra taşınmaz üzerindeki ipoteğin 10/03/2014 tarihinde terkin edildiği, davanın açılmasına davalıların her ikisinin kusuru sonucu sebebiyet verildiği gerekçeleriyle, davanın konusuz kalması nedeni ile bir karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına davalıların birlikte kusurları neden olduğundan yargılama gideri ile nispi vekalet ücretinden birlikte sorumlu olduklarına karar verilmiş, hüküm davalılar vekillerince temyiz edilmiştir. 1- Davalı ............... Ltd....

                      UYAP Entegrasyonu