Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde, borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir....
DİYARBAKIR ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO : BAŞKAN : ÜYE : ÜYE : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVALILAR : DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 22/06/2022 KARAR TARİHİ : 28/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA :Davacı vekili dava dilekçesince özetle: Diyarbakır ili ... İlçesi, ... Mahallesi, ...ada, ...parsel sayılı yerde mukim, ... Blok Kat:... bağımsız Bölüm No:... sayılı mesken nitelikli taşınmazın müvekkiline ait olduğunu, bu evde yeğeni ve yeğeninin çocukları ikamet ettiğini, müvekkilinin ... doğumlu olduğunu ve okuma yazması bulunmadığını, davalı şirket yetkilisi olan ... ve akrabası olan ... tarafından ... Tapu Müdürlüğüne götürülerek burada adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ...-TL bedelli ....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Davacılar, maliki oldukları taşınmazlar üzerinde davalı yararına teminat ipoteğinin tesis edildiğini, davalı ile para alışverişlerinin olmadığını, borçlarının bulunmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkini istemişlerdir. Davalı, davacılara verilen para nedeniyle ipotek tesis edildiğini, bedel ödenmeden ipoteğin res'en sona ermeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ipotek terkin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili ile davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 12.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı vekili, davacının maliki olduğu taşınmazlarda, davalı şirket lehine bankadan çekilen 177.000 TL'lik krediye teminat amacıyla ipotek konulduğunu, ipoteğin karşılığı olarak 150.000 TL'nin....aracılığıyla gönderildiğini, kalan 27.000 TL'nin de ödenerek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 05/07/2021 NUMARASI: 2021/423 2021/650 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) Taraflar arasındaki davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi ile İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin fekkine ilişkindir. İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesince, "......
Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davacının satın aldığı taşınmaz üzerinde dava dışı şirketin kredi borcunu teminat altına almak için davalı banka lehine ipotek bulunduğunu, davacının ipoteğin terkini için davalı bankanın şubesine başvurduğunu, banka personeli tarafından ipoteğin kaldırılması için gerekli miktarın davacıya söylendiğini bu miktarın davalı banka şubesine yatırıldığını ancak ipoteğin terkin edilmediğini, davalıya ipoteğin terkini istemine ilişkin ihtarname tebliğine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinini talep ve dava etmiştir....
Şti.ne ait olan 6276 parsel sayılı taşınmazın 1, 7 ve 11 numaralı bağımsız bölümlerine davalı şirket yararına her bir bağımsız bölüm için 56.700.000.000 şer T.L. olmak üzere toplam 170.100.000.000 T.L. lik ipotek konulduğunu, 7 nolu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin bedeli ödenmek suretiyle 3.9.2004 tarihinde kaldırıldığını, diğer bağımsız bölümlere ilişkin ipotek bedelinin ise davalıya ödendiğini ileri sürerek 1 ve 11 numaralı bağımsız bölümler üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılmasını istemişlerdir. Davalı, 7 numaralı bağımsız bölüm üzerindeki ipotek şerhinin bedeli alınmadan kaldırıldığını, davacıların toplam 170.100.000.000 T.L. olan ipotek bedelinin 113.400.000.000 T.L.sini ödediğini , 7 numaralı bağımsız bölüme ilişkin 56.700.000.000 T.L.lık ipotek bedelinin ödenmediğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir....
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince ... siciline tescil edilmesi gerekir.Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden 25.12.2006 tarihli ve 16618 yevmiye no'lu resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak 100.000,00 TL bedelle tesis edildiği görülmektedir. Davalı idare tarafından lehine ipotek tesis edilen davacı şirket vekilinin fek yetkisi bulunmayan vekaletnamesine dayanılarak ipotek terkin edilmiş, ipoteğin yeniden konulması için davacı şirket vekili tarafından 100.000,00 TL dava değeri gösterilip harcı yatırılmak suretiyle eldeki dava açılmıştır....
Hukuk Dairesi Davacı, davalı bankadan kullandığı konut kredisinin teminatı olarak davalı banka lehine 180.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, kredi borcunu ödeyemeyince davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını ve taşınmaz üzerine İİK. 150/c şerhi konulduğunu, 2018 yılı şubat ayında kredi borcunu tamamen ödediğini ve taşınmaz üzerindeki İİK. 150/c şerhi ile ipoteğin terkin edilmesini talep ettiğini, İİK. 150/c şerhinin kaldırıldığını ancak ipoteğin terkin edilmediğini ileri sürerek konut kredisi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Davalı, borç tamamen ödendikten sonra davacının ipoteğin terkin edilmesi için herhangi bir başvuru yapmadan dava açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, tebliğat ulaşır ulaşmaz banka tarafından 27.04.2018 tarihinde gönderilen yazı üzerine ipoteğin tapu müdürlüğünce terkin edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
İstinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili banka ile davacı arasında imzalanan Konut Finansmanı Sistemi Kredi Sözleşmesinin 12. maddesi gereğince müşterinin İpotek fek ücreti vb. ödenecek harçların davacıya ait olduğunun kararlaştırıldığını, söz konusu harcın ödenmemesi halinde ipoteğin terkin edilemeyeceğinin açık olduğunu, davacının dava açmadan ipoteği fek edebilecekken, kötüniyetli bir şekilde kendi yükümlülüğünü yerine getirmeyerek dava açma yoluna gittiğini, müvekkili banka tarafından tapu harcı tahsil edilmeden ipoteğin terkin edilebilmesinin yasal düzenlemeler gereği hukuken mümkün olmadığını, ayrıca davacının dava dilekçesinde her ne kadar ipotek fekki için ilgili şubeye dilekçe ile başvurduğunu ve gereken harcı yatırdığını iddia etmekte ise de müvekkili bankaya ulaşan bu hususta bir dilekçenin mevcut olmadığını, bu dilekçelerin delil değerinin de bulunmadığını, ipotek terkini için harç yatırılmasının yeterli olmadığını...