ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/127 Esas KARAR NO : 2022/841 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 26/02/2021 KARAR TARİHİ : 20/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ...... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... Ada, ...... parselde kayıtlı taşınmazın hissedarları olduğunu, anılan taşınmaz üzerine 06.05.2008 tarih, ... yevmiye numaralı, ... San. Ür. Paz.Tek.Gı.Hay.San.Tic.A.Ş. lehine 1. Derece 135.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, ipotek resmi senedinde ipoteğin sebebinin "… işbu taşınmazın tamamını ...' nun ... Sanayi Ürünleri Pazarlama Tekstil Gıda Hayvancılık Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi ile yapmış olduğu ve 06.05.2008 tarihinden itibaren yapacağı ticari ilişkilerden kaynaklanan borçlarına teminat teşkil etmek üzere..." olarak belirtildiğini, yani ipoteğin ...'...
Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/son maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir....
ettikleri sözleşme hükümleri ile her zaman bağlı olduklarını, davacı tarafından ipoteğin fek edilmesi konusunda müvekkili bankaya herhangi bir bildirim ve ihtar yapılmadığını, davacı tarafın bankalarına ipoteğin fekki konusunda herhangi bir başvurusu olmadığını, ipoteğin kaldırılması işleminin kurucu değil bildirici bir işlem olup ipoteğe konu borç ödendiğinden ipoteğin ortadan kalktığını beyanla davanın reddini istemiştir....
Mahkemece 29.12.1972 tarihli 6705 ve 6709 yevmiye numaralı 2 adet ipotek kayıtlarının yargılama aşamasında tapu kaydından terkin edildiği gerekçesiyle bu istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bedelin ödendiği gerekçesiyle de 20.09.1969 tarih 4336 yevmiye numaralı ipotek kaydının terkinine karar verilmiştir. Hükmü davalı idare temyiz etmiştir. Dava, tapu kaydındaki ipoteğin terkini isteğine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2020/444 E-2021/76 K DAVA KONUSU : İpotek (Terkin İstemli) KARAR : Karşıyaka 3....
nin kararlarında da icra takibine vurgu yapıldığı ancak dosyanın incelenmesinde ise davanın yapılan takipten bağımsız olarak ipoteğin irdelenmesi talebinin öncellendiği açıktır.Yani açılan davanın temelinde menfi tespitten ziyade yani açılan davadaki talebin borçlu olunmadığının tespitinden ziyade ipotek senedindeki ipotek borçlusu olan davacı ... ... ÜRÜNLERİ .... LTD. ŞTİ.'nin imzasının bulunmadığı yani mevcut halde ipoteğin hiç yer almadığı ve bu doğrultuda ipoteğin borçtan bağımsız olarak doğrudan doğruya kaldırılması talebini içerdiği anlaşılmaktadır....
terkin edilmeyen ipoteğin kaldırılması için dava açmak durumunda kaldıklarını beyanla, belediye tarafından yapılan imar uygulamasına bağlı olarak, davalı lehine 04.03.2005 tarihinde 2620 yevmiye numaralı işlem ile konulan 3.685,50 YTL.lik ipoteğin bedelinin ödenmiş olması sebebiyle kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Somut olayda, şikayet, İİK.nun 153.maddesine dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkin olup mahkeme, daha evvel aynı icra dosyasında Büyükçekmece 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2007/630 E., 2011/449 K. sayılı dosyasında da ipoteğin kaldırılması yönündeki talebin 30.06.2011 tarihinde “ipotek alacaklısı Fikriye Suyolcu'nun takip tarihi itibariyle ölmüş olması sebebiyle ölü kişi hakkında icra takibi yapılamayacağı için takibin resen iptaline (davanın reddine)” karar verildiği, kararın henüz kesinleşmemiş olduğu, davacının 14.07.2011 tarihinde aynı icra dosyası yönünden aynı konuda iş bu davayı açmış olduğu gerekçesi ile; aynı icra dosyasından açılan ve henüz kesinleşmemiş davanın olması sebebiyle HMK.nun 114/1-ı maddesi uyarınca dava şartından davanın usulen reddine karar vermiştir. Talep İİK.nun 153. maddesinden kaynaklanmakta olup yasal anlamda bir takipten söz edilemez....
Çekişmenin esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 8466.95 TL. için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir....
Daşdan 16.1.2003 tarihinde dava konusu taşınmazın tapuda satış işlemini yapmışlar, satış bedeli 170.000 YTL içinde taşınmaz kaydına ipotek koymuşlardır. Daha sonra taşınmaz davacıya satılmıştır. Az yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca konulan bu ipotek ana para ipoteği olup, ipotek bedelinin ödenmesi halinde ipoteğin fekki gerekir. Davacı yan sunduğu belgelerle ipotek bedelinin tamamının ödendiğini ileri sürmektedir. Davalı ise, bu ödemeleri ipotek bedeline mahsuben değil, ... Daşdan ile aralarındaki bir başka borç ilişkisinden kaynaklandığını savunmaktadır. Bu savunması ile ödemeyi ikrar etmektedir. Bu ikrarı vasıflı ikrar niteliğindedir. Karşı tarafın ileri sürdüğü maddi vaakanın varlığı kabul edilmekle birlikte onun hukuki niteliğinin(vasfının) ileri sürülenden başka olduğunu bildirilmesi halinde vasıflı ikrardan söz edilir....