"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipotek bedelinin artırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın açılmamış sayılmasına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava konusu ipoteğin kaldırılmasına ilişkin evrakların ve varsa mahkeme kararının ilgili Tapu Müdürlüğünden getirtilerek, Birlikte gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 08.03.2012 gün ve 278-98 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... vekili tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık imar uygulaması sonucu oluşan ipotek bedelinin artırılması isteğinden kaynaklanmış olup, kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 5.Hukuk Dairesi'ne aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 5.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 04.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılması usul ve yasaya uygun olduğu gibi, işbu davada uzlaşma dava şartının bulunmadığı, 07/09/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6745 sayılı Yasanın 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen gecici 12. maddesi ile yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesinin 16/11/2017 tarih ve 2016/195- 2017/158 sayılı kararı gereğince maktu harç ve vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek...
Davacının alacağı imar uygulaması nedeniyle konulan ipotek bedelinin artırılması isteğiyle açtığı davada verilen karara dayanmaktadır. Bu nedenle borcun doğum tarihi olarak çekişmesiz bedelin davacıya ödenmesi tarihinin esas alınması gerekir....
Sulh Hukuk mahkemesinin 2010/721 esas sayılı dosyasında ipotek bedelinin artırılması davası derdest olup ipotek bedeli dava sonucuna göre belirleneceğinden, davanın neticesi beklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı kayyum vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 20.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; ipotek bedelinin artırılması niteliğindeki davada geçerli bir feragat beyanı bulunmadığından, davanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret kararı verildiğinden yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur. Dairemizce verilen bu kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 5....
Dairemizce yapılan inceleme sonucunda; ipotek bedeli 2942 sayılı Kanun'un 6487 sayılı Kanun'un 21 inci maddesi ile değişik Geçici 6 nci maddesi hükümleri uyarınca belirlenmiş ise de söz konusu yasal düzenlemenin açıkça ipotek borçlusunun kamu idareleri olması haline ilişkin olup, gerçek kişiler arasındaki ipotek bedelinin artırılması davalarında uygulanma imkânı bulunmadığı, kaldı ki 13.03.2015 tarihli ve 29294 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 13.11.2014 tarihli ve 2013/95 Esas, 2014/176 Karar sayılı kararı ile Geçici 6 ncı maddenin "2981 sayılı Kanun'a göre yapılan imar uygulamalarından doğan ve ipotekle teminat altına alınanlarda dahil olmak üzere her türlü alacak ve bedellerinin borçlu idarelerce ödenmesine" ilişkin usulü düzenleyen on ikinci fıkrasının Anayasa'ya aykırı görülerek iptal edildiği, bu durumda imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen ya da davacı lehine tesis edilen ipotek karşılığının artırılması davalarında 2942...
lehine 1790.770 TL kanuni ipotek tesis edildiğini, ipotek bedelinin davacı tarafından davalı Belediyenin imar fonuna yatırılmasına rağmen, davalı Belediyenin paranın yatırıldığına dair ... 'ye tebligat yapmaması nedeniyle, ... tarafından açılan ipotek bedelinin bedelinin artırılması davası nedeniyle 12.790 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, bu zararın Belediyenin Kamulaştırma Yasasına göre noter aracılığı ile tebliğ etme yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklandığı gerekçesiyle 12 790 TL'nin davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir. Davalı ... cevabında; davacının taşınmazı üzerindeki ipotekle birlikte satın aldığını, ipotek alacaklısının açmış olduğu bedel artırım davasıyla ilgilerinin olmadığını, davanın ihbar edilmemiş olması sebebiyle kendi aleyhlerine rücu edilemeyeceğini, ayrıca davanın hak düşürücü süre ve zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini belirrtmiştir. Mahkemece, Davalı ... kamu kurumu niteliğindedir, imar uygulaması görevleri arasındadır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/09/2019 NUMARASI : 2016/188 Esas - 2019/385 Karar DAVA KONUSU : İmar Uygulamasından Doğan İpotek Bedelinin Artırılması KARAR : Yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün istinaf incelenmesi talep edilmiş olmakla, dairemizce dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul İli, Ataşehir İlçesi, Barbaros Mahallesi, 755 ada 157 parsel sayılı taşınmazların imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen kısmına takdir edilen bedelin artırılmasını talep ve dava etmiştir. Mahkemece aleple bağlı kalınarak kabulü ile; toplam 803.999,80- TL ipotek bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden alınarak davacılara payları oranında verilmesine karar verilmiş olup, karara karşı davalı idare vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu uygulanarak dava tarihine güncellenmek suretiyle ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, raporda davacılara ödenen ipotek bedeli dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, ipotek bedel artırım davalarında zamanaşımı süresinin bulunmadığı, imar uygulanmasından kaynaklanan bedele ilişkin uyuşmazlıkların 3194 sayılı İmar Kanununun 17/son maddesi gereğince 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 37. maddesine tabi olup adli yargının görevli olduğundan, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....