"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipoteğin fekki ve ipoteğin fek edilmemesi nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacının taşınmaz üzerindeki ipotekle yükümlü olarak satın alan yeni malik olduğunu müvekkili bankaya dava dışı eski malik ...’ın kredi kartı borcunun devam ettiğini tüm borç kapanmadığından ipoteğin fekkinin yapılmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
Müdürlüğünde gerçekleştirilecek ipotek fek işlemine konu 300,00TL vekalet ücreti bedelinin talep edildiğini, ancak dava dışı kiracı firma yetkilileri ve kefiller iş bu talep ve muvafakat yazısını temin edemeyerek müvekkili şirkete iletmediklerini, TBK'nun 596.maddesi gereğince ve basiretli bir tacir olarak finansal kiralama sözleşmesini müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan firma ve şahısların ipoteğin fekki işlemine ilişkin muvafakatini aramak zorunda olduğunu, finansal kiralama sözleşmesine konu ödemelerin kiracı firma tarafından yapıldığı ve kefillerin anılan madde kapsamında rücu hakkının doğmadığı hususunun ispatlanması gerektiğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk Derece Mahkeme kararında "...Mahkememizce davacının dava açmakta haklı olduğu gözetilerek davanın kabulüne ve davacının bu davaya konu ettiği taşınmazların hisseleri üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, iki ayrı hisse üzerinde iki ayrı ipotek olması nedeni ile dava değerinin 8446 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki ipotek bedelinin 51.100,00 TL, 8448 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki ipotek bedelinin 16.000,00 TL olduğu gözetilerek toplam 67.100,00 TL üzerinden yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin nispi olduğu göz önüne alınarak nispi surette hesaplanarak davalı üzerinde bırakılmasına hükmedilmiş, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2016/4- 504Esas ve 2017/962 Karar sayılı emsal kararı gereğince davaya konu ipoteğin TMSF'na devredilen Tütünbank lehine kurulduğu, 2001 yılında bankanın Oyak'a devredildiği, TMSF tarafından devirden önce oluşacak tüm borçların fona ait olacağının taahhüt edildiği ve Bankalar Kanunu'nda mevcut...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde gerek müvekkili gerekse dava dışı şirketle davalı banka arasında akdedilen kredi sözleşmelerinde kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesis ettirildiğini, kredi borçlarının bankaya tamamen ödendiğini, davalı bankaya herhangi bir borç bulunmamasına karşın ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Ancak, borçlu anapara ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de, “çoğun içinde az da vardır” kuralı uyarınca Tapu Sicil Tüzüğünün 31/son maddesi hükmüne göre ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir....
Şti. tarafından davalı şirkete verilen çekler yönünden davalı yanca başlatılan icra takiplerinin işlemsiz bırakıldığını, teminatın hukuken ortadan kalktığını, teminat ipoteğinin konusuz kaldığını, Kazan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2010/62 D.iş sayılı kararı ile ipotek miktarı ve teminat bedelinin müvekkili tarafından banka hesabına depo edilerek ipoteğin kaldırıldığını ileri sürerek ipoteğe konu teminatın tüm hukuki sonuçları ile ortadan kalkmış olması nedeniyle müvekkilinin davalı şirkete borcunun bulunmadığının tespitine, yatırılan 250.000 TL ipotek bedeli ve 15.000 TL teminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asıl davada davaya konu ve esas teşkil eden ipoteğin taşındığı 498 ada 17 parselin 1/4 er payla paydaşı olan davacılarca ipotek alacaklısı Ali Çemberci'nin tüm mirasçılarına karşı ipoteğin fekki davası açılmış ve dava derdest iken bu kez ipotek alacaklısının bir kısım mirasçıları (mirasçı Süheyle Hacıalioğlu dışındaki) tarafından ipotek bedelinin uyarlanması davası açılmış ve iş bu dava ipoteğin fekki davası üzerinde birleştirilmiştir. Her ne kadar ipotek bedelinin uyarlanması talepli birleşin dava asıl davada savunma yoluyla ileri sürülmesi mümkün ve usul ekonomisine uygun ise de bu yapılmayarak ipoteğin uyarlanmasını ayrı bir dava ile istemelerinde bir engel olmadığı gibi hukuki yararı da bulunmaktadır. Dairemizce verilen önceki kaldırma kararında "....Çekişme konusu ipoteğin incelenmesinde, karz ipoteği veya üst sınır ipoteği dışında TMK'nın 893....
Ancak, borçlu ana para ipotek miktarından bir kısmını ödemiş veya depo etmişse yine de davanın reddi gerekir ise de çoğun içinde az da vardır kuralı uyarınca TST.nün 31/son maddesine dayanılarak ipotek bedelinden ödenen bölümün kütüğün düşünceler sütununda gösterilmesi gerekir. Davacı, 15 parsel G Blok 1 ve 2 numaralı meskenleri 100 milyar liraya davalıdan satın aldıklarını, 40 milyar lirasını peşin kalan miktarın ise vadeli ödenmesinin kararlaştırıldığını, kararlaştırılan bedelden sadece 1.6.2002 tarihli senet bedelinin ödenmediğini, bununda ipoteğin kaldırılması sırasında ödeneceğini, bu hususta davalıya ihtar çekerek ipoteğin kaldırılması için önel verdiklerini ancak, satış bedelinin güvencesi olan ipoteğin kaldırılmadığı gibi ödemelerinde davalı tarafından inkar edildiğini ileri sürerek, tapu kaydındaki ipoteğin fekkini istemiştir. Mahkemece, satışa konu meskenlerin bedeli için ödeme yapıldığı, ipotek bedelinin ödenmediği gerekçesiyle dava reddedilmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine konu alacağın teminatı amacı ile üzerinde ipotek kurulan üç adet taşınmazın davacı tarafından satın alındığını, müvekkilinin ipoteğin fekkini sağlamak için kredi borcunu ödediğini ancak davalı bankanın kredi sözleşmesi konusu dışındaki çek bedelinin de tahsilini talep etmek suretiyle ipoteğin fekki işlemini geciktirdiğini, müvekkiline haksız yere zaman kaybettirdiğini, borcun tamamının ödenmesinden sonra ipoteğin kaldırıldığını ancak bu sürede davacının maddi ve manevi zarar gördüğünü belirterek 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ihtarı ile ipoteğin kaldırılmasını istediği sırada, borcun tamamı ödenmediği için ipoteğin kaldırılmadığını, keyfi bir işlem yapılmadığını davacının zarar görmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....
Davacının ipoteğin fekki için dava açmaktan başka çaresi kalmadığına göre davadan sonraki davranışlarının davadan önceki fiili başvurusu ile birlike değerlendirilmesi gerekir. Davacı vekili yargılama aşamasında bile varsa borcun saptanmasına istemekle ipoteğin fekki önündeki bankanın çıkardığı engeli öğrenmek istemiştir. Nitekim dava dışı ...'nin 06/12/2017 tarihli 14.200,00 TL tutarla mevduat rehni vermesi üzerine bankaca ipotek 07/12/2017 tarihli yazı ile kaldırılmıştır. Davalı banka dava açılmadan önceki süreçte ipoteğe konu taşınmaz maliki davacının yazılı başvurusuna rağmen hiç bilgilendirme yapmayarak davaya gerek kalmaksızın ipoteğin fekki için gerekli işlemlerin yapılması imkanından davacıyı mahrum bırakmıştır. Nitekim bu husus davacı vekilince 28/06/2018 tarihli bilirkiş raporuna itiraz dilekçesinde ".....