Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiili ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa da aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “Kurucu” değil “Açıklayıcı” şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “Emredici” niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “Belirli olan” bir işlem için verilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması ve Tapu Kütüğüne Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, mahkemece tespit edilerek tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiş ve bu yöndeki hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz üzerinde, hak sahibi (koca) tarafından davacı eşin açık rızası alınmadan ... A.Ş Iehine 27.04.2006 tarihinde ipotek tesis ettirildiği, bankanın da 28.10.2010 tarihinde davalı ... Yönetimi A.Ş'ne temlik ettiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır....
, gerek nüfus kayıtları gerekse keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı takdirde de görüleceği üzere davaya konu gayrimenkulün aile konutu olarak özgülendiğini, bu nedenlerle ve resen nazara alınacak sebeplerle aile konutu üzerine davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına dava konusu taşınmaz hakkında Konya 7....
Bu açıklamalar çerçevesinde somut olaya gelince, dava konusu taşınmazın tapu kaydında ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu şerhi bulunmadığı konusunda uyuşmazlık yoktur. Ancak, ipotek alacaklısı banka taşınmazın bu niteliğini bilerek, ipotek tesisi sırasında taşınmaz maliki olmayan eşin muvafakatini sağlamak için yazılı belge almıştır. Her ne kadar muvafakatnamedeki imza davacı kadına ait olmasa da, ipotek tesisi için eşin rızasını alma yönünde girişimi olan bankanın taşınmazın aile konutu niteliğini bildiği açıktır. Dolayısıyla, muvafakat belgesindeki imzanın rızası gereken davacı eşe ait olup olmadığını denetlemeden (araştırmadan) aile konutu üzerine ipotek tesis ettiren ipotek alacaklısı bankanın TMK’nun 1023. maddesinde düzenlenen tapuya güven ilkesinden yararlanması mümkün değildir. Zira ipotek alacaklısı banka, konutun aile konutu olduğunu bilmektedir ve artık eşin açık rızasını geçerli bir şekilde alma yükümlülüğü altındadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; aile konutu şerhi konulması davası yönünden yapılan incelemede; davanın 06.12.2017 tarihinde açıldığı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesinin üçüncü fıkrasında 06.02.2014 tarihinde değişiklik yapıldığı ve yapılan değişiklik uyarınca malik olmayan eşin tapu müdürlüğünden taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını isteyebileceği ve malik olmayan eş aile konutu şerhi konulması talebinin tapu müdürlüğü tarafından reddedildiği hususun belgelendirmedikçe aile konutu şerhi konulmasını doğrudan dava yoluyla isteyemeyeceği, bunun bir dava şartı olduğu, somut olayda; davacı kadın tarafından aile konutu şerhi konulması amacıyla tapu müdürlüğüne başvuru yapılmadığı, davacı kadının aile konutu şerhi konulması davası açmakta hukuki yararı olmadığı, ipoteğin kaldırılması davası yönünden yapılan incelemede ise her ne kadar davacı kadın tarafından dava konusu taşınmazın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVALILAR : DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğı için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...’nin kötü niyetinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi "konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılardan ...A.Ş tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu niteliğinde olan taşınmaz üzerine davalılardan banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasını ve bu taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Aile konutu şerhi konulması maktu, ipoteğin kaldırılması isteği ise ipotek değeri üzerinden nispi harca tabidir. Dava değeri 60.000,00 TL olarak belirtilmiş, nispi harç bu bedel üzerinden alınmıştır. İpotek bedeli 100.000,00 TL'dir. İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istemler nispi harca tabi olup, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan, bu bedel üzerinden nispi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu m. 30-32)....
Dava, aile konutunun malik olmayan eşin rızası alınmadan davalılardan ...’a satıldığından bahisle Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesi gereğince, davalılardan ... adına olan tapu kaydının iptali ile eski malik olan diğer davalı eş ... adına tapuya tescili ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun madde 193. hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, "Aile birliğinin korunması" amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin "Açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olduğu ve davalı banka tarafından aile konutu üzerine ipotek tesis edildiği, ipotek tesis tarihinden önce de taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı, her ne kadar davalı banka tarafından taşınmaz üzerine konulan ipotek ile ilgili davacı kadının açık rızasının olduğu iddia edilmişse de Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesinin 16.03.2021 tarihli raporu içeriğinde de belirtildiği üzere muvafakatname altında bulunan imzanın davacı kadının eli ürünü olmadığı, aile konutu olan taşınmaz üzerine davacı kadının açık rızası alınmadan ipotek tesis edildiği, aile konutu şerhi konulması davası yönünden yapılan incelemede ise davacı kadının doğrudan dava açmak yolu ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep edemeyeceği, öncelikle tapu müdürlüğüne başvurup bu yöndeki talebinin reddedilmesi gerektiği...