Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, dosyaya sunulan taahhütnamenin banka açısından bağlayıcılığı bulunmadığını, kaldı ki davacının ödemeyi dava dışı ....Malz.İnş.ve İhr.Ltd.Şti hesabına yaptığını ve dekont üzerine işlemin ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna dair açıklama bulunmadığını, bankanın talimat olmadan bu parayı bloke ederek kredi borcunu kapatmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, davaya konu ipoteğin dava dışı ......

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; HMK. 12/1 maddesine göre ayni hakka ilişkin ipoteğin fekki davasında taşınmazın bulunduğu Ünye mahkemelerinin kesin yetkili olduğu, kesin yetki halinin mahkemece resen gözetilmesi gerektiği, davacının talebinin menfi tespit talebi ile birlikte ipoteğin fekki davası olduğu taşınmazın...ilçesinde bulunduğu, eldeki menfi tespit davasına ilişkin dava ile ipoteğin fekkine ilişkin davanın da birbirleriyle irtibatlı olduğu her iki davanın birlikte görülerek sonuçlandırılmasında hukuki yarar bulunduğu gerekçesiyle davacının açtığı menfi tespit ve ipoteğin fekki davaları hakkında mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 72. maddesine dayalı olarak açılmış bulunan menfi tespit ve akdi ilişkinin teminatı olarak verilen teminat ipoteğinin, teminat altına aldığı bir alacak bulunmadığından fekki istemine ilişkindir....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı asil tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı, davalı bankanın 25.03.2011 tarihinde ipotek tesis ettiği taşınmazı, ipotek ile birlikte 02.08.2011 tarihinde satın aldığını, kredi borcunun ödenerek kredinin kapatıldığını, ipoteğin fekki talebinin davalı banka tarafından kabul edilmediğini ileri sürerek, taşınmazı üzerindeki davalı bankanın ipoteğinin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin sadece konut kredisinin teminatı olarak alınmış bir ipotek olmayıp borçlunun banka nezdinde doğmuş ve ileride doğması muhtemel tüm borçlarının teminatı olarak alınmış bir üst sınır ipoteği olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Oto San. ve Tic. Ltd. Şti'nin kredi borçlarının teminatını teşkil etmek üzere taşınmazını ipotek ettiğini, bu şirketin borcu kapandıktan sonra ipoteğin fekki için bankaya müracaat ettiğini, ancak davalı bankanın şirket ortaklarından ...'ın borcu olduğu gerekçesi ile ipoteğin fekkini yapmadığını, müvekkilinin ...’a ait 15.365,75 TL borcu "ipoteğin fekki için itirazı kayıt ile ödüyorum" şerhi ile ödediğini, ipoteğin teminat ipoteği olduğunu,ipoteğin fekki için itirazı kayıtla ...'ın borcunu ödeyen müvekkilinin ödediği 15.365,75TL nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili,müvekkili bankanın ikametgahının ... olduğunu, yetkisizlik kararı verilerek yetkili ... Asliye Ticaret Mahkemesi'ne dosyanın gönderilmesini, müvekkili bankanın davacıya şirket ortaklarından...'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: İcra İflas Kanununun 153. maddesindeki koşulların oluşması halinde ipotek borçlusu ipoteğin çözülmesi için icra dairesine doğrudan başvurabilir.Somut olayda, şikayete konu ipotekle ilgili 17.05.1977 tarih ve 1055 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde; 1 yıl vadeli ve faizsiz, birinci derecede 500.000 TL için karz ipoteği (kesin borç ipoteği) olduğu anlaşılmaktadır. M.K.nun 875. maddesi gereğince alacaklı, ipoteğin fekki için ana paranın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebilir....

            Mahkemece toplanan delillere göre; davanın niteliği ve davacı tarafın tacir olmaması nedeniyle görev itirazının yerinde görülmediği, yargılama sırasında davacının ipoteğin fekki talebinin davalı tarafça yerine getirildiği gerekçesiyle konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık, dava dışı bir şirketin davalı banka ile akdetmiş olduğu genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanacağı kredilerin teminatı amacıyla tesis edilmiş ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dava konusu genel kredi sözleşmesi 6102 sayılı TTK'nın 4. maddesinde belirtilen bir bankacılık işlemi olduğundan,bu davanın ticari dava vasfında olduğu ve somut olayda Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

              Davacı vekili,müvekkilinin davalı banka lehine ipotekli taşınmazı kredi borcunu kapatmak suretiyle satın almak istediğini,banka tarafından verilen 05/03/2018 tarihli yazıyla dava dışı şirketin borcunun 80.000-TL olarak bildirildiğini, müvekkilinin taşınmazı satın aldığını, 06/03/2018 tarihinde davalı bankaya 80.000-TL ödeme yaptığını, fakat davalı bankanın ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek menfi tespit ve ipoteğin fekki istemiyle açmış olduğu davada,ipotekli takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş, mahkemece menfi tespit davası ile ipoteğin fekki davasının birbirinden ayrı davalar olduğu, İİK m.72'deki sınırlamanın ipoteğin fekki davası için geçerli olmadığı, HMK m.389 vd. Şartların gerçekleştiği gerekçesiyle % 15 teminat mukabilinde taşınmazın paraya çevrilmesinin durdurulmasına karar verilmiştir....

                Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davalı banka tarafından ipoteğin fekki yönünde tapu müdürlüğüne yazı yazıldığı ve bankanın üzerine düşen görevi yerine getirdiği iddia edilmekte ise de, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının taşınmazı üzerinde ipoteğin devam ettiği anlaşılmakla, husumetin de devam ettiği Yargıtay (Kapatılan) 13....

                  Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Taşınmaz malikleri davalılar...Asliye Hukuk Mahkemesinde ipotek alacaklısının mirasçılarına karşı ipoteğin fekki davası açmış ve dava derdest iken alacaklı mirasçısı davalılar eldeki ipotek bedelinin uyarlanması davasını açmışlardır. Her ne kadar bu davada savunma yoluyla ileri sürülmesi mümkün ve usul ekonomisine uygun ise de davacılar tarafından bu yapılmayarak ipoteğin uyarlanmasını ayrı bir dava ile istemelerinde bir engel olmadığı gibi hukuki yararı da bulunmaktadır....

                    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 02/07/2018 NUMARASI : 2017/138 Esas, 2018/724 Karar DAVANIN KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR TARİHİ : 21/10/2021 KARAR YZM TARİHİ : 21/10/2021 İzmir 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 02/07/2018 tarih ve 2017/138 Esas, 2018/724 Karar sayılı karara karşı istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmış olmakla, raportör hakim tarafından okunan rapor dinlendi, dosyada bilgi ve belgeler değerlendirilerek gereği düşünüldü: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı taraf, ipoteğin konulması sebebi olan kredi borcunun ödeme ile kapatılması ile ipoteğin fekki şartlarının oluştuğunu, fek yazısının suretinin verildiğini, ancak gereğinin yapılmadığı gibi, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığını belirterek, bedelsiz ipoteğin fekkini talep etmiş, davalı vekili davanın reddi gerektiğin savunmuştur. Mahkeme açıklanan gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. HMK'nun 355....

                      UYAP Entegrasyonu