nin bankadan kullandığı kredi için bankaya verdiği keşidecisi müvekkili şirket olan çek olduğunu, bankanın çek bedeli ödendiği takdirde ipoteğin fekkedileceğini bildirdiğini, müvekkilinin dava dışı Tekdaş ... Ltd. Şti. lehine ipotek vermediğini, dava dışı şirketin borcundan sorumlu olmadıklarını, müvekkili Veli Tekdaş tarafından verilen vekaletname ile ipoteğin tesis edildiğini, vekaletnamede çek ve kambiyo senetlerinden kaynaklanan borcun teminatı olarak ipotek tesis etmeye dair vekile yetki verilmediğini ileri sürerek, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Temlik eden davalı vekili, müvekkilinin çekten kaynaklanan alacağının tahsili için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlattığını, müvekkilinin alacaklı olduğu çekin keşidecisinin davacı şirket olduğunu, davacı şirketin keşide ettiği çeklerin de ipotekle teminat altına alındığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
ile taşınmazdaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ipoteğin terkinini talep ve dava etmiştir....
İpoteğin teminat altına aldığı alacak ödeme gibi bir nedenle sona ermiş ise terkin taahhüdünün yerine getirilmemesi halinde ipoteğin hükmen fekki mahkemeden istenebilir. Somut olaya gelince; davalı banka ile dava dışı ... arasında düzenlenen 20.10.1996 günlü “Yuva Kredisi Borçlanma Sözleşmesi”nin ipoteğin paraya çevrilmesi başlıklı 17.maddesinde “gerek bu sözleşmedeki sürenin bitiminde veya bitiminden önce işbu sözleşmede yazılı sebeplerden dolayı borcun muacceliyet kespetmesi halinde borçlu borcunu teferruatı ile birlikte veya bu sözleşme dışındaki hangi nedenle doğmuş olursa olsun her türlü borç bankaya derhal ve tamamen ödenmezse ….banka ipotekli taşınmazı…. sattırarak alacağını tamamen almaya yetkilidir…..” hükmü bulunmaktadır. Görülüyor ki, ipoteğin teminat altına aldığı alacak, dava dışı ... ’ın davalı bankadan aldığı yuva kredisinden ibaret değildir....
tan üzerinde... lehine ipotek bulunan taşınmazı satın aldığını, ipoteğin kaldırılması için banka müdürü davalı ... ile Müdür Yardımcısı ...'nin belirttiği bedelin anılan davalılara bırakıldığını, ancak ipoteğin kaldırılmadığı gibi bu süreçte davalı ... lehine kredi çalışmaları yapıldığını belirterek, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... vekili; davacının elden ödeme yaptığı iddiasının doğru olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Davalı ...; davanın reddini istemiştir. Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece; yargılama aşamasında dava konusu ipotekli taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan icra takibi nedeniyle ihale sonucu davadışı 3. kişiye satıldığı, ipoteğin fekki yönünden davanın konusuz kaldığı, davacı yargılama aşamasında davasını bedel davasına dönüştürdüğünü beyan etmiş ise de usulüne uygun olarak açılmış bir eda davasının bulunmadığı, ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 16.10.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacılar vekili, davacıların maliki olduğu ... ada ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına ibra edilen borç için konulan 19.09.2002 tarihli 5.000.000.000,00 ETL bedelli ipoteğin kaldırılmasını, borçlu olduklarının tespiti halinde 30.000 TL borcun depo edilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
Dava, ipotekli taşınmazın mülkiyetini sonradan edinen davacı tarafından, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipteki alacak haklarını devralan davalıya karşı açılmış ipoteğin fekki davasıdır. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamsız takibe itiraz üzerine takip alacaklısı tarafından itirazın kaldırılması veya iptali yönünde bir dava açılmamış olması ipoteğin fekkini gerektiren bir hukuki sebep değildir. Mahkemece sadece bu hukuki sebebin gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulü doğru olmamıştır. İpoteğin fekkini isteyen davacının ipotekle teminat altına alınan hukuki ilişkinin sona erdiğini ve bu hukuki ilişki sırasında ipotekle teminat altına alınan borcun hiç doğmadığını veya doğmuş olsa bile ödendiğini ileri sürerek ipoteğin fekkini talep edebilir. Somut olayda ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla bir takip başlatıldığına göre, ipotekle teminat altına alınan hukuki ilişkinin sona erdiği anlaşılmaktadır....
Dosyadaki belge ve delillerin incelenmesi sonucunda; dava dışı paydaş ...’in dava konusu taşınmazdaki payı üzerine 18.04.2007 tarihinde davalı ... lehine 50.000,00 TL bedelle ipotek tesisi ettirdiği ve sonraki tarihlerde taşınmazdaki payını ipotek lehtarının kardeşi olduğu belirtilen...’na 26.02.2008 tarihinde 8.050,00 TL bedelle satarak tapudan devrettiği anlaşılmıştır. Davacı ... tarafından 07.07.2009 tarihinde önalım hakkına dayalı olarak tapu iptali ve tescil davası açıldığı, bu davanın açılmasından kısa bir süre sonra 26.08.2009 tarihinde Diyarbakır 3.İcra Dairesinin 2009/7157 esas sayılı dosyasında ipotek lehtarı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine başlandığı, 23.09.2011 tarihinde de ipoteğin kaldırılmasına ilişkin bu davanın açıldığı görülmüştür. Dava konusu taşınmaza 18.04.2007 tarihinde ipotek tesis edilmiştir. Satış ise bu tarihten yaklaşık on ay sonra 26.02.2008 tarihinde gerçekleşmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davada öncelikle çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın menfi tespit davası olduğu, bu nedenle ipoteğin fekki davasının sonucunun beklenmesinin gerekmediği, her ne kadar ipotek senedinde, ipoteğin dava dışı Ene Tıbbi Malzeme Ltd. Şti.'nin borcu için verildiği belirtilmemiş ise de davacının dava dışı Ene Tıbbi Malzeme Ltd. Şti. yetkilisi Mikail Yıldız'ın eşi olduğu ve ipoteğin dava dışı Ene Tıbbi Malzeme Ltd. Şti.'...
Davalı banka vekili, davacılardan R. ...’ ın taşınmaz sahibi olmadığından dava hakkı bulunmadığını, ipotek sözleşmesinde banka lehine verilen ipoteğin dava dışı borçlunun bankaya ve bankanın diğer şubelerine asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturmak üzere verildiğini, kredi borçlusu Halime Yıldız’ ın bankaya olan kredi kartı borcu nedeniyle fek isteminin yapılmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin kredi borçlusunun davalı banka ve şubesine doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere ipoteğin konulduğunu, dava dışı kredi borçlusunun halen ödenmemiş kredi kartı borcundan dolayı riskin devam ettiğinden davalı bankanın ipoteğin kaldırılması yolundaki talebi reddetmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı ...’ın açtığı davanın reddine, diğer davacı ... ...’ ın açtığı davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....