İcra Müdürlüğünün 2019/5065 esas sayılı dosyasına depo edildiğini, ipotek alacaklılarına muhtıra çekilerek ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de davalıların ipotek bedelini kabul etmediklerini belirterek ipoteği kaldırmadıklarını, borcun ödenmiş olmasına rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ve kaldırılması için de bir işlem yapılmadığını, açıklanan nedenlerle dava konusu taşınmazdaki söz konusu ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yapılan yargılama neticesinde, dava ipoteğin kaldırılması (fekki) istemine ilişkin olup, karar davalı T7 vekili davacı T1 vekili tarafından ipoteğin kaldırılmasını depo edilen bedelin iadesine karar verilmesini talep ettiği görülmüştür. İlk Derece Mahkemesince dava kabul edilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür....
Konut İnş.San.Dış Tic.Ltd.Şti.’nden 12.12.2007 tarihinde satın aldığı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine tesis edilen 1.derecede 600.000 TL bedelli üst sınır (teminat) ipoteği bulunduğunu, taşınmazın ipotekli olarak satın alındığını, banka ile görüşülüp borç ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek davalı lehine konulan 600.000 TL tutarındaki ipoteğin bedelin tamamen ödenmiş olması nedeniyle terkinine, ipoteğin fekki amacıyla davalı bankaya ödenen 300.000 TL dışında ipotekle teminat altına alınan başka borç var ise bunun tespiti ile borcun tarafımızdan ödenmesi (mahkeme veznesine yatırılması) karşısında ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı banka vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazı üzerinde davalı ...’ın davalı bankadan çekeceği kredinin teminatı olarak ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmesine rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, müvekkilinin takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı banka vekili ile davalı ... davanın reddini istemişlerdir....
-KARAR- Davacı vekili, dava dışı ...’ın davalı bankadan 24.11.2005 tarihinde kullandığı kredinin teminatını teşkil etmek üzere taşınmazını ipotek ettiğini, ipoteğin teminat altına aldığı kredi borcunun ödendiğini, ayrıca ipoteğin 15.000 TL’lik kredi için verilmesine rağmen hile ile ipotek akdinin 60.000 TL olarak tanzim edildiğini iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı banka savunmasında, ipoteğin dava dışı ...’ın doğmuş ve doğacak asalet ve kefalet kredi borçlarının teminatını teşkil ettiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 23/06/2015 tarih ve 2015/37-2015/258 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazını davalı ...’nın davalı Banka'dan kullandığı genel kredi sözleşmesine ipotek olarak verdiğini, kredinin geri ödemesinin bitmesine rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını, müvekkili tarafından davalı Banka'ya ihtarname gönderildiğini, ancak davalı ...’nın ihtarname tarihinden sonra kullandığı bir başka kredi dolayısıyla ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek müvekkilinin taşınmazı üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiş, 19.06.2015 tarihli dilekçe ile taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırıldığını,...
Mahkemece, davanın kabulü ile depo edilen 8,00 TL bedelin davalıya ödenerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Uyuşmazlık konusu ipoteğin davacıların murisinin taşınmazında imar uygulaması sonucu oluşan 57,23 m2 artışa karşılık konulduğu ve ipotek bedelinin 7,05 TL olduğu, mahkemece bu bedelin depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Taşınmazın değerindeki ipoteğin konulduğu tarihten bugüne kadar olan artış gözetilerek dava tarihi itibariyle rayiç bedeli depo ettirilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/955 Esas sayılı dosyasına yatırarak ipoteğin fekkini talep etmiş, talep üzerine ipotek alacaklısının mirasçılarına muhtıra gönderilmiştir. İpotek alacaklısının mirasçılarından bir kısmı, süresi içerisinde, icra müdürlüğünün ipotek borcu hesabına, ipoteğin fekkine, yetkisine itiraz ettikten sonra icra mahkemesine yaptıkları başvurularında; İİK'nun 153. maddesi gereğince ipotek bedelinin hesaplanmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasına yönelik tüm işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmişler, mahkemece, ipoteğin limit (üst sınır) ipoteği olduğu ve borçlunun, ipotek limit miktarını icra dosyasına yatırdığı gerekçesiyle, müdürlükçe, İİK'nun 153. maddesine göre taşınmaz üzerindeki ipotek kaydının terkinine karar verilmiştir. İİK'nun 153. maddesi, ipotekli alacakta alacaklının gaip bulunması veya borcu almaktan kaçınması halinde ipoteğin nasıl fekkedileceğini düzenlemektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı ipoteğin fekki hakkında karar verilmesine yer olmadığına, manevi tazminat talebinin ise reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ortaklarından ...'...
Takip dayanağı 18/02/2019 tarih, 1623 yevmiye numaralı ipoteğin kesin borç ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. İpoteğin, kesin borç ipoteği olması nedeniyle, borçluya İİK.nın 149. maddesi gereğince icra emri gönderilebilmesi için İİK.nın 150/ı maddesinde öngörülen şartların oluşmasına gerek yoktur. Bu durumda taraflar arasındaki ipotek aktinin kesin borç ipoteği olduğu ve alacaklı tarafından ihtarla borçlunun temerrüde düşürüldüğü görülmekle, İİK nun 149. Maddesi kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapılmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Yukarıda değinilen kanuni düzenleme ve açıklamalar ışığında, takip konusu ipoteğin kesin borç (ana para) ipoteği olarak tesis olunduğu, bir başka anlatımla, ipoteğin, limit (üst sınır) ipoteği niteliğinde olmadığı, bu nedenle İİK'nun 149. maddesinin uygulanmasında bir usulsüzlük bulunmadığından davanın reddine " dair karar verildiği görülmüştür....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK - TAPU İPTALİ VE TESCİL - GAİPLİĞİN KALDIRILMASI -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan incelemede; asıl dava, TMK'nın 588. maddesine dayalı gaiplik ile buna bağlı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davalar ise gaiplik kararının kaldırılması ve TMK'nın 588. maddesinin 3. fıkrası uyarınca tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 07/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....