WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce ... lehine tesis edilmiş 27.09.2011 tarihli ipoteğin mevcut olduğu, mahkemece bu ipoteğin zorunlu ipotek olup olmadığının tespiti için ilgili bankaya yazı yazıldığı, banka tarafından ipoteğin zorunlu ipotek olarak alındığının, 06/04/2015 tarihinde borcun ödenmesi nedeniyle ipoteğin kaldırıldığının bildirildiği, ipoteğin tesisine ilişkin kredi evraklarının ise cevap ekinde gönderilmediği, mahkemece bu cevap esas alınarak meskeniyet şikayetine engel görülmediği anlaşılmıştır. Borçlu mahkemeye ibraz ettiği, 26.11.2015 tarihli dilekçesinde acil sağlık ve eğitim ihtiyaçlarından dolayı ipoteğe karşılık bankadan ihtiyaç kredisi aldığını beyan etmiştir. Banka cevabından haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun henüz ödenmemiş olduğu, ipoteğin devam ettiği anlaşılmaktadır....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/205 Esas KARAR NO : 2024/212 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 04/03/2024 KARAR TARİHİ : 11/03/2024 YAZIM TARİHİ : 11/03/2024 Mahkememizde görülmekte olan ipoteğin kaldırılması davasının dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; "Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki kurulmak istendiğini, bu konuda görüşmeler yapıldığını ve bu ipotek müvekkili ile davalı arasında doğması istenen ilişkiye istinaden tesis edildiğini, ancak sonrasında tarafların anlaşamadığını ve bu ilişkinin kurulmadığını, davalı tarafça da ipoteğin kaldırılmadığını, müvekkilinin davalıya hiçbir borcunun bulunmadığını, davalı tarafından müvekkiline de ipoteğe konu bedelin ödenmediğini, ipoteğin kaldırılmasının gerektiğini, davalının müvekkilinin taşınmazında bulunan yolsuz ipoteğin paraya çevrilmesi için takip başlattığını, müvekkili tarafından...

      Taşınmaz maliki ipoteğin kaldırılmasını istediği tarihe kadar bu bedeli ödemede gecikmiş sayılacağından dava tarihine kadar işleyecek gecikme faizini de ödemekle yükümlüdür. Mahkemece 57 YTL'nin ödenmesi halinde ... ... lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş ise de taşınmaz maliki olan davacının bu borcu davalıya ödemesi konusunda dava tarihine kadar herhangi bir girişimi bulunmadığına göre, davanın açıldığı gün hesabı ile ipotek alacağına faiz yürütülerek borcun tamamı bir bilirkişiye hesap ettirilip, tesbit edilen bu miktarın mahkeme veznesine depo ettirilmek koşulu ile ipoteğin kaldırılmasına karar verilecek yerde, ölçüsü belli olmayan bir metod ile belirlenen 57 YTL.'nin ödettirilmesi suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle karar bozulmalıdır....

        Şti. tarafından açılan ipoteğin fekki davasının reddine, davacı ... tarafından açılan ipoteğin fekki davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacılardan ... ipoteğin terkini ve manevi tazminat talebinde bulunmuş, diğer davacı ...Ltd. Şti. borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Mahkemece talep gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, menfi tespit konusunda davası bulunmayan ...'in talebinin reddine, ipoteğin fekki talebi bulunmayan ...Ltd. Şti.'nin ipoteğin fekki davasının reddine karar verilmesi 6100 sayılı HMK'nun 26. maddesine aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....

          ın piyasada kullandığı çekleri olduğu gerekçesiyle ipoteği kaldırmadığını, ipoteğin çek bedellerini kapsamadığını ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu ipoteğin borçlu ...'ın doğmuş ve doğacak tüm borçları ve taahhütleri ile her türlü nakdi/gayri nakdi kredi borçları ile sair bankacılık ve borç işlemlerinden dolayı doğmuş ve doğacak asaleten ve kefaleten borçlarının teminatına karşılık verildiğini, davalı bankanın hamili, dava dışı ...'ın keşideci olduğu çeklere ilişkin takip başlatıldığını, borcun halen ödenmediğini, ipoteğin bu borcu da kapsadığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, ipoteğin davalı bankanın keşidecisi olan...'ın temlik cirosu ile aldığı çekleri kapsamadığı, ipotek sorumluluğunun bankadan kullanılan her türlü kredi ile bu kredi için yapılan kefaleti kapsadığı, dava dışı...'...

            İlk Derece Mahkemesince, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, dava konusu ipoteğin davacı şirketin bankadan kullandığı veya kullanacağı krediler ile keşideci, ciranta, aval veya kefil sıfatıyla imzaladığı ve imzalayacağı kambiyo senetlerini de teminat altına aldığı, ipoteğin fekkinin talep edilebilmesi için ipoteğin teminat altına aldığı borcun tamamının ödenmesi gerektiği, davalı bankanın çekten kaynaklı 54.750,00 TL alacağı bulunduğu, ipoteğin fekki talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davacı ...'...

              Dava; çekilen konut kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin, konut kredisinin kapanması nedeni ile fekkine istinafına ilişkindir. HMK'nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res'en gözetilerek yapılmıştır. Yargılama sırasında, tüketici mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine dosya süresinde ve usulünce görevli mahkemeye gönderilmiştir. 06/10/2016 tarihli alınan bilirkişi raporundan dava konusu ipoteğin konut borç transfer kredisinden kaynaklandığı, kredinin kapatılmış olması nedeni ile ipoteğin fekkinin mümkün olduğunun belirtildiği, bankacı bilirkişiden alınan 20/03/2017 tarihli raporda ise, tesis edilen ipoteğin dava dışı 3. Kişi ..... un davalı bankaya olan kredi risklerini kapsadığı, ipoteğin fekkinin mümkün olmayacağı belirtilmiştir....

                Hakime hissesi, B harfi ipoteğin ...Kalanbaklı hissesine ilişkin oldukları, davacılar İbrahim ve Mütereme paylarındaki C harfli ipoteğin 15.02.1999 tarihinde terkin edildiği; ...'...

                  Sulh Ceza Mahkemesinin 09/06/2009 tarihli celsesinde müştekilerin katılmasına karar verildiğinden, temyiz edenin temyiz hak ve yetkisinin bulunmaması, nedeniyle Yerel Mahkemece verilen temyiz isteğinin reddine ilişkin karara karşı yapılan itiraz, yerinde görüldüğünden, RED KARARININ KALDIRILMASI suretiyle, Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik, katılanlar ..., ... ve ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 09/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakaret HÜKÜM : Mahkumiyet, temyiz isteğinin reddi Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Anayasanın 40/2, CMK’nın 232/6 ve 34/2 ile 1412 sayılı CMUK’nın 310. maddeleri gereğince, kararda başvurulacak kanun yolu, süresi, merci ve şeklinin kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerektiği halde, sanığın yokluğunda verilen hakaret suçuna ilişkin kesin nitelikteki hükümde, başvurulacak kanun yolu, süresi, merci ve şeklinin yanlış gösterilmesi nedeniyle Yerel Mahkemenin RET KARARININ KALDIRILMASI suretiyle işin esasına geçildi. Kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca sanık ...'ın, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, 09.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu