"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki “ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 13. Aile Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 18.06.2013 gün ve 2012/919 E. - 2013/490 K. sayılı kararın incelenmesi davalılardan Ziraat Bankası A.Ş. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 28.03.2014 gün ve 2014/5673 E. - 2014/7354 K. sayılı ilamıyla; “Davacı, aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine rızası alınmadan ipotek tesis edildiğini ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı banka iyi niyetli olduğunu savunmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Aİle Konutu Şerhi Konulması - İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. İpoteğin kaldırılması talebi ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabidir. İpotek bedelinin 800.000 TL olduğu görülmektedir. Davacı, taşınmaz değerinin 80.000 TL olduğunu beyan ederek bu miktar üzerinden nispi harcı yatırmıştır. İpotek bedelinin tamamı üzerinden (800.000 TL) Harçlar Kanunu 30-32. maddesi gereğince eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, 80.000 TL üzerinden yatırılan harç yeterli görülerek yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davası olup, uyuşmazlık dava konusu taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, eksik inceleme bulunup bulunmadığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’un 194 üncü maddesi. 3....
A.Ş. tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı şirketin vekalet ücretine yönelik temyizine gelince; Mahkemenin 18.10.2012 tarihli ilk hükmü ile davacının aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talebi ile ipoteğin kaldırılması isteği kabul edilmiş, davalı şirketin ipoteğin kaldırılmasına ilişkin temyizi üzerine, mahkeme hükmü ipoteğin kaldırılması isteğinin reddine karar verilmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, davacı tarafından aile konutu şerhi konulmasına ilişkin talep yönünden vekalet ücreti hükmedilmemesine rağmen, bu yönde temyiz bulunmadığından hüküm bu yönden kesinleşmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması :Kefalet Kooperatifi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmaza, davalı eşi tarafından dava dışı ... lehine ipotek konulduğunu, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipotek işlemi için rızasının alınmadığını belirterek, dava konusu taşınmaza dava dışı kooparatif lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Dava maktu harç yatırılarak açılmıştır....
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ipoteğin kaldırılması davasının reddine, aile konutu şerhi konulması davasının ise usulden reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun süreden reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA 1.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı eş ... ile ortak aile konutu olarak kullandıkları "İzmir İli, ... İlçesi, (. ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile konutu şerhi konulması K A R A R Halen evli bulunan taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkemenin nitelendirmesine göre TMK.nun 194. maddesi uyarınca aile konutu olduğunun tespiti ile tapuya şerh verilmesi, ipoteğin kaldırılması ve tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğuna, davada mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan bir istek olmadığına göre hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (2.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 21.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulmasına ilişkindir. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; ilk derece mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın red gerekçesinin doğru olduğu, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği, ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacının istinaf isteminin esastan reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması davasının kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu ve rızası alınmadan davalı kadın eş tarafından diğer davalı banka lehine dava konusu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiğini iddia ederek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın reddine dair verilen karar davacı tarafından istinaf edilmiştir....
KARŞI OY Davacı, eşi adına kayıtlı olan dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, açık rızası alınmadan, davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlattığını belirterek, eşi ve lehine ipotek tesis edilen banka aleyhine, ipoteğin kaldırılması ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulması için dava açmıştır. Yargılamanın devamı sırasında davalı eş ölmüş, mirasçıları davaya dahil edilmiş, yargılama sonunda, ipoteğin kaldırılmasına, davalı eşin ölümü sebebiyle aile konutu şerhi konulması davası konusuz kaldığından, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiş olup, karar davalı banka tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay Yüksek İkinci Hukuk Dairesi, temyiz edilen hükmü bozmuş, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Direnme hükmünün temyizi ve Özel Daire'nin direnme hükmünün yerinde olmadığını içerir gönderme kararı üzerine, dosya Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'umuzun önüne gelmiştir....