Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bulunduğunu, müvekkilinin rızasının alınmadığını belirterek dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanılan bölümü ile sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına, tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini istemiştir....

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı banka istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın arsa vasfında olduğunu, kararın infaza elverişli olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacının tamamen ipoteğin kaldırılmasını talep ettiğini, aleyhine hükmedilen yargılama giderleri, lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yönünden istinaf ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılması (TMK m. 194) ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 492 sayılı Harçlar Kanununda ve bu kanuna ekli “Yargı Harçları” başlıklı (1) sayılı tarifede, 5766 sayılı ve 6217 sayılı Kanunlarla yapılan değişiklik gereğince; harca tabi davalarda yapılan temyiz başvurularından; Temyiz başvuru harcının ve kararda gösterilen ilam harcının dörtte birinin (maktu harca tabi davalarda maktu harcın tamamı) temyiz peşin harcı olarak alınması (1 sayılı Tarife III /e bendi) zorunludur. Hükmü ipoteğin kaldırılması davası yönünden de temyiz eden davalı bankadan 5.977,00 TL nispi temyiz peşin harcının alınmadığı görülmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması ve Tapu Kütüğüne Şerh Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafında temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava konusu taşınmazın "aile konutu" olduğu hususunda taraflar arasında bir çekişme bulunmamaktadır. Taşınmaz üzerinde hak sahibi (koca) tarafından, Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesi gereğince davacı eşin açık rızası alınmadan, davalı banka lehine 09.03.2006 ve 04.11.2010 tarihlerinde ipotek tesis ettirildiği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalı banka davacının kötüniyetli olduğunu, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğundan haberdar olmadıklarını, tapuda aile konutu şerhi bulunmaması nedeni ile kazanımının korunması gerektiğini ileri sürmüştür. Davalı banka ticaret şirketi olup, tacirdir....

      CEVAP Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının öncelikle taşınmazın aile konutu olduğunu ispat etmesi gerektiğini, taşınmaz üzerinde aile konutu şerhinin bulunmadığını, davanın hukuki dayanaktan yoksun ve iyi niyetten uzak olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davada davalılardan ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı ... lehine birinci ve ikinci derecede ipotek tesisi gerçekleştirildiği, davacı eş ...'nin açık rızasının alınmadığı, davaya konu taşınmazın davacı ... ile davalı ...'ın aile konutu olduğu ve aile konutu olarak kullanıldığı, davalılar tarafından davacı eş ...'...

        Davalılar vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın davacı ve eşi tarafından aile konutu olarak kullanılmadığı gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi de bulunmadığını, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğini belirterek davanın reddine hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; "tapu üzerinde aile konutu şerhi bulunmayan taşınmazın davacı tarafın dava dilekçesindeki "rıza alınmaksızın ipotek verildiği" iddiasını kanıtlayamadığı" gerekçesiyle açılan davanın reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; ipoteğin kaldırılması davasının reddinin hatalı olduğunu ileri sürmek suretiyle istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava, aile konutu olarak kullanıldığı iddia olunan taşınmaz üzerinde, davalı T7 lehine tesis edilen ipoteğin iptali isteğine ilişkindir (TMK md. 194). Dava, sadece lehine ipotek tesis edilen davalı T7 ve ortağı olduğu şirkete karşı açılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu şerhi bırakılması ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "Açık rızası bulunmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaza aile konutu şerhi bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı banka, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Hukuk Genel Kurulu "emsal davalarda” gerekçesi aşağıya “Aynen” alınan 2013/2-2056 esas. 2015/1201 karar ve 15.04.2015 günlü kararı ile "Yeni bir uygulamaya” geçmiştir....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK.nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda, Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. TMK'nın 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “aile birliğinin” korunması amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz....

          Kabule göre de; 1- Dava konusu taşınmazın üzerinde yer alan ve aile konutu olarak kullanılan evin kroki ve harita üzerinde işaretlenmesinin istenilmesi ve bu bölümlerle sınırlı olacak şekilde ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- İpoteğin kaldırılması, aile konutu şerhi konulmasına ilişkin dava ile tapu iptal ve tescil davasının ayrı görülmesi gerekirken davaların birlikte görülmesi doğru olmamıştır. HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davalı bankanın istinaf başvurusunun kararın esası ile davalının diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin KABULÜ ile; Malatya 2. Aile Mahkemesi'nin 21/01/2021 tarih, 2018/587 esas, 2021/53 karar sayılı kararının ipoteğin kaldırılması davasına ilişkin hüküm kısımlarının KALDIRILMASINA, 2- Dosyanın HMK 353/1- a-6 maddesi uyarınca gerekçede belirtilen işlemlerin yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere Malatya 2....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Olduğunun Tespiti-İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde rızası alınmadan konulan ipotek nedeniyle yapılan takipte dava konusu taşınmazın satışına karar verildiğini, satışın durdurulmasını ve taşınmaza aile konutu şerhi işlenmesini istemiş, mahkemece dava dilekçesinin açıklanması istenmesi üzerine 10.12.2015 tarihli duruşmada davacı vekili davanın aile konutu olarak kullanıldığını iddia ettiği taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğunu belirtmiştir. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m.33).Dava, aile konutu olduğunun tespiti ve aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Dava maktu harçla görülmüştür....

            UYAP Entegrasyonu