İcra Müdürlüğü tarafından icra mahkemesine yapılan başvuru ile, ipotek borçlusunun ipotek bedelini yatırdığı, ipotek alacaklısının tebligata rağmen icra dairesine gelerek ipoteği kaldırmadığı, ipotek bedelini de almadığı belirterek, ipoteğin kaldırılıp kaldırılmayacağı hususunda bir karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece, davanın kabulü ile, ... ili ... ilçesi ...Mah. 875 ada, 4 parsel, 9 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaz üzerinde tesis edilmiş bulunan 25.12.2006 tarih ve 16618 yevmiye numaralı ipoteğin İİK.nun 153. maddesi gereğince kaldırılmasına, ipotek bedelinin ipotek alacaklısı adına milli bir bankada saklanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.İpotek borçlusu tarafından ipoteğin fekki istemiyle icra müdürlüğüne 08.07.2014 tarihinde başvurulduğu, ancak yine icra dosyası içinde bulunan ......
e kullandırılan krediye ait borç olduğunu belirterek, müvekkilinin davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, ... 'ün hala bankaya borçlu olduğunu, ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava konusunun konut kredisi borcunun tespitine yönelik olduğu ve tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Uyuşmazlık her ne kadar ipoteğin fekki istemiyle açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığından TTK'nın 4. maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinde görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Mahkemenin tüketici mahkemesinin görevli olduğuna dair kararı doğru olmayıp, bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, benimsenen bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda, ipoteğin davalı şirketin doğmuş ve doğacak alacaklarının teminatı olarak verildiği, davalı ile dava dışı şirket arasında düzenlenen finansal kiralama sözleşmelerinin tamamen tasfiyesi halinde ipoteğin fekkinin söz konusu olacağı, dava dışı şirketin davalıya borcunun devam ettiği gerekçeleriyle ipoteğin fekki talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 825.00.-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 26.09.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
-TL.borcun dava dışı İbrahim Kepenek tarafından ödendiğini ve hiçbir borç kalmamasına rağmen ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili savunmasında, ayın konuda önceki malik İbrahim Kepenek tarafından ipoteğin fekki ve takibin iptali için dava açıldığını ve reddolunarak kesinleştiğini, takip konusu borcun tamamının ödenmediği gibi, ipotek limitinin 150.000.-TL.olduğundan ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, takip konusu ipoteklerin üst sınır limit ipoteği olduğu ve 150.000.-TL.limitli bulunduğunu, ipoteğin teminat altına aldığı alacak miktarının limitten fazla olduğu ve limit tutarının tamamı ödenmeden ipoteğin fekkinin istenemeyeceği, salt talep tutarının ödenmiş olması ipoteğin fekkini gerektirmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne, yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde dava dışı ...'in davalı bankadan kullanmış olduğu tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklı kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesis ettirildiğini, kredi borcunun ödenmesine rağmen davalı yanca dava dışı borçlunun diğer borçlarından dolayı ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Üçüncü paragrafta ise ipoteğin teminatı olan bononun dava dışı ....'a ciro edilerek... 8. İcra Müdürlüğünün 2012/7685 sayılı dosyasında takibe konu edildiği, beşinci paragrafta ise, bononun ödenmesi üzerine ipoteğin hükümsüz kalacağı düzenlenmiştir. Bu nedenlerle,... 8. İcra Müdürlüğünün 2012/7685 sayılı dosyasında takibe konu bononun ipoteğin teminatı olduğu anlaşılmaktadır. ... 8. İcra Müdürlüğünün 15.12.2012 günlü yazısından 2012/7685 sayılı dosyanın feragat nedeniyle işlemden kaldırıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Sunulan bono fotokopisinden de bononun üzeri çizilerek "İptal" yazıldığı görülmektedir. Dolayısıyla, ipoteğin teminatını oluşturan bononun ödenmesi nedeniyle ipotek konusuz kaldığından ipoteğin fekki gerekir. Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca davanın kabulü gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davacının dava konusu taşınmazı ipotek yüklü olarak satın aldığını, ipotek bedellerinin ödenmiş olmasına karşın davalının ipoteği kaldırmadığını belirterek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı vekili, davayı kabul ettiklerini, aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davalının davayı kabul ettiği, davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava ipoteğin fekki istemine ilişkindir....
Davalı vekili, murisin daha önce ipoteğin fekki istemiyle açtığı davanın reddedilerek kesinleştiğini ve bu nedenle kesin hüküm nedeniyle davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkemece, muris ...’nın İstanbul 8.Asliye Ticaret Mahkemesine açtığı ipoteğin fekki davasının reddedilerek kesinleştiği, bu dosyanın içeriğinde murisin vekaletnameyi ve içeriğini açıkça kabul ettiği, dava konusu taşınmazın ... İnş. Tic.AŞ.’ye ait olması nedeniyle davacının aktif husumet ehliyetinin de bulunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 625.00....
Şti.’nin müvekkili şirketten mal alım satımından, bayilik sözleşmesinden ve cari hesap dahil her türlü sözleşmeden kaynaklanacak alacağının ödemesinin teminatı olarak tesis edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takibe yönelik dava dışı şirketin itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davasının kabul edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirket tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe dava dışı şirketin itirazı nedeniyle açılan itirazın iptali davasının kabul edildiği ve kesinleştiği, ipoteğin fekki koşulları oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Mahkemece, davacının davalıya üst sınır ipoteği tesis ettiği, ipoteğin limitinin dava dışı şahsın borcundan daha düşük olduğu, dava tarihi itibariyle dava dışı ...’in borcunun bulunduğu, ipoteğin terkini şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, 210.000 TL tutarlı ipoteğin fekki talebine ilişkin olmasına rağmen, dava açılırken yalnızca 10.000 TL üzerinden harç yatırılmıştır. Harçlar Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamayacağından, mahkemece bakiye harcı yatırmak üzere davacıya süre verilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik harçla yargılamaya devam edilerek karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir....