WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece asıl dava yönünden, 30.03.2009 tarihi itibariyle belirlenen 92.057,55 TL toplam nakit borç tutarından yapılan tahsilatlar mahsup edildikten sonra davacıların bakiye borcu olarak belirlenen 7.753,07 TL’nin 125.000.- TL ipotek bedelinden düşülmesi suretiyle bulunan 117.246,93 TL yönünden davacıların borçlu olmadıklarının tespiti ile ipoteğin fekki ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; birleşen dava yönünden ise, davacı tarafın alacağı olarak belirlenen 7.753,07 TL üzerinden itirazın iptali ile tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak asıl davada davacılar, davalı banka tarafından düzenlenen 25.03.2009 tarihli belgeye işaret ederek, bu belgede bankanın talep ettiği ve ipoteğin kaldırılması sonucuna bağlanan ödemenin üzerinde anlaşıldığı gibi 86.274,55 TL olduğunu ileri sürdüğünden, bu meblağın menfi tespit talebine konu edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, dava konusunun ipotek bedeli olmadığı ortadadır....

    ün müteselsil kefaletinin devam ettiği, bu bakımdan davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu, ipoteğin fekki talebine ilişkindir. Yapılan tahkikattan dava dışı ...'ün konut satın almak için davalı bankadan konut kredisi kullandığı, bu krediyle satın aldığı konut üzerine konut kredisinin teminatı olarak ipotek tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacı, üzerinde ipotek bulunan konutu dava dışı ...'dan satın aldıktan sonra konut kredisinin kalan borcunu ödemiş ve daha sonra konut üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....

      Somut olayda, davacı, dava dışı çocukları tarafından rahatsızlığının bulunduğu sırada, usulsüz şekilde rapor alınmadan vekaletname düzenlettirilerek dava konusu taşınmaza davalı lehine yolsuz şekilde ipotek tesis edildiğini, yolsuz tescil edilen ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının tacir olmadığı gibi, ticari işletmeyi ilgilendiren bir hukuki işlem ya da fiil de söz konusu olmadığı, dava dışı çocukları ile davalı arasındaki ticari ilişkinin tarafı olmadığı, davalı ile ipoteğe konu olacak bir ilişki içinde de olmadığı belirtilmekle, uyuşmazlık ehliyetsizlik nedeni ile yolsuz tescil edilen ipoteğin fekki olduğundan genel hükümler doğrultusunda İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 19. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi. KANUN YOLU: Kesin olmak üzere...

        Davalı vekili, müvekkili bankanın davacı tarafından müvekkili lehine tanınan ipoteklerin fekki için Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan talepnameyi 5.2.2009 tarihinde elden teslim ettiğini, davanın konusuz kaldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, Tapu Sicil Müdürlüğünce verilen cevabi yazıya göre; davacıya ait taşınmazın 27.1.2009 tarihinde dava dışı kişiye satıldığı, taşınmaz üzerindeki ipoteğin 5.3.2009 tarihinde terkin edilmiş olduğunun bildirildiği, davalı bankanın ipoteğin fekki için tapu sicil müdürlüğüne talepte bulunduğu yazıyı davacının imzalamış olduğu, davanın açılmasına davalı bankanın sebep olmadığı gerekçesiyle konusuz kalan dava nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....

          lehine usulüne uygun düzenlenmiş ipotek tesisi söz konusu olmadığı, ipoteğin esas bakımından eksiklikler taşıdığı, davacı taraf kötü niyet tazminat isteminde bulunmuş ise de; söz konusu işlem .... Memurluğu nezdinde yapılmış olduğundan yapılan işleme güven sebebi ile ipotekli takip yapılmış olduğundan davacının takipte kötü niyeti söz konusu olmadığından kötü niyet tazminat isteminin yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine 04/11/2011 tarih 17162 yevmiye ile konulan 550.000 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasına, davacı vekilinin % 20 kötü niyet tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava, ipotek akit tablosunun geçersiz olduğu iddiasıyla ipoteğin fekki istemine ilişkindir. TC Anayasası'nın 141/3. maddesi uyarınca mahkeme kararlarının gerekçeli olması zorunludur. 6100 sy. HMK'nın 297. maddesinde de mahkeme kararının gerekçeli olması gerektiği yönünde hüküm bulunmaktadır....

            K.sayılı, 03.03.2020 tarihli ilamı ile "Davacıların dosyadaki diğer talepleri, ipoteğin fekki ve ipoteğin zamanında fekkedilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zarara ilişkindir. Mahkemece bu taleplerde reddedilmiştir. Ancak ipoteğin fekki talebinin red gerekçesi gösterilmemiştir. Alınan bilirkişi raporunda davalının bayilik sözleşmesinin son yılından kaynaklanan satın alma taahhüdünün ihlali nedeniyle cezai şart alacağı olduğu saptanmış, ipoteğin bu alacağında teminatını oluşturduğu için ipoteğin davalı tarafça fekkedilmemesinin haklı olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece sonuçta ipoteğin fekki talebinin reddi ve ipoteğin zamanında fekkedilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zarar oluşmadığı yönündeki kararı doğru ise de, kararın gerekçesinde bu husus belirtilmemiştir....

              K.sayılı, 03.03.2020 tarihli ilamı ile "Davacıların dosyadaki diğer talepleri, ipoteğin fekki ve ipoteğin zamanında fekkedilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zarara ilişkindir. Mahkemece bu taleplerde reddedilmiştir. Ancak ipoteğin fekki talebinin red gerekçesi gösterilmemiştir. Alınan bilirkişi raporunda davalının bayilik sözleşmesinin son yılından kaynaklanan satın alma taahhüdünün ihlali nedeniyle cezai şart alacağı olduğu saptanmış, ipoteğin bu alacağında teminatını oluşturduğu için ipoteğin davalı tarafça fekkedilmemesinin haklı olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece sonuçta ipoteğin fekki talebinin reddi ve ipoteğin zamanında fekkedilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zarar oluşmadığı yönündeki kararı doğru ise de, kararın gerekçesinde bu husus belirtilmemiştir....

                Eyüp Şubesine karşı açılan davanın, bu davalının taraf ehliyeti olmaması nedeniyle reddine, davacı ...’un ipoteğin fekki davasının konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, istirdat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin fekki ve aslında ödenmemesi gerekirken ödenmek zorunda kalınan ipotek bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Dava konusu ipotekli taşınmazın Çatalca ilçesinde bulunduğu dosya içeriğindeki ipotek akit tablosunun tetkikinden anlaşılmıştır. HUMK’nun 13 (HMK’nun 12) maddesi uyarınca taşınmazın aynına ilişkin davalar, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Anılan yetki, kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re’sen gözetilir. İpoteğin fekki talebi taşınmazın aynına yönelik bir talep olduğundan bu talep yönünden somut olayda yetki hususu gözetilmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki ve menfi tespit hukukuna ilişkin davada Elazığ Aile ile 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dilekçesinde eşi ...'in davalı kurumdan aldığı krediye müşterek ve müteselsil kefil ve borçlu yapıldığını ve taşınmaza ipotek konulduğunu belirtip, kefalet için hakimden izin alınmadığından ipoteğin fekkini, borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Dava, T.M.Y.'nın 881. maddesinde düzenlenen ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, davacının müşterek borçlu ve kefil olduğu, davanın İhlas Finans Kurumuna karşı açıldığı, davacının eşinin davanın tarafı olmadığı, uygulanacak maddenin T.M.Y.'nın 2. kitabından kaynaklanmadığı anlaşılmakla, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerekir....

                    YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, İpoteğin Fekki istemine ilişkindir. Yapılan incelemede işbu dosyanın ......

                      UYAP Entegrasyonu