Taraflar arasında görülen menfi tespit ve ipoteğin fekki davasında fekki istenen ipoteğin dava dilekçesinde rakam hatası yapılarak 1568 ada 1 nolu parsel no:32 olarak bildirilmiş ise de taşınmazın ... ili ... ... Mahallesi 1563 ada 1 nolu parsel 32 nolu bağımsız bölüm olduğu, ipoteğin taşınmaz üzerinde kayıtlı bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeden hatalı delil takdiri ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28/02/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi GELDİĞİ TARİH : 04.05.2016 Y A R G I T A Y K A R A R I Uyuşmazlık, 27.03.2007 tarihli düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadiyle kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tazminat ile ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesinindir. Ancak 11.04.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 2797 Sayılı Yargıtay Kanunu'nun 6644 sayılı Kanun ile değiştirilen 60. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesine, 16.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava, taraflar arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayalı ipoteğin fekki, birleşen dava tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 19.01.2015 tarihli ve 2015/8 sayılı Kararına göre ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 23. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 23. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 12.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat, birleştirilen davada ipoteğin fekki davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu dairenin davalı ... tarafından davacıya satıldığı, satışın ... İnşaat antetli kağıt üzerine yazılı 15.06.2004 tarihli adi yazılı belge ile yapıldığı anlaşıldığından ... İnşaat Şti'nin sözleşme tarihindeki tüm ortaklarının ve hisse oranlarının Ticaret Sicili Memurluğundan sorularak tespiti ile, Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHKEMESİNE İADESİNE, 20.04.2021 gününde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davası ile ipoteğin fekki istemine ilişkin karşı davadan dolayı yapılan yargılama sonunda: Asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacı (karşı davalı) vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığın arttırılması davası ile ipoteğin fekki istemine ilişkindir....
Dava ipoteğin kaldırılması ve buna bağlı olarak da borç mevcut olmadığından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibin iptaline ilişkindir.İpoteğin kaldırılabilmesi için temin ettiği borcun ödenmiş olması zorunludur, aksi takdirde taşınmaz kime satılırsa satılsın ipotek lehtarı taşınmazı sattırarak alacağını tahsil etme imkanına sahiptir.Borcun ödendiğini ispat yükü davacı tarafa düşmektedir.Davacı bununla ilgili olarak ipoteğin fekki talepleri ve --------sayılı yazısını sunmuştur....
fekkedilmediği gerekçesiyle dava açıldığı, dosya kapsamından konut kredisinden kaynaklı borcun tamamen ödenerek kapatıldığı ve davalı bankanın 24.01.2020 tarihli yazısında da belirttiği üzere herhangi bir borç kalmadığı sabit olduğundan, davalı Bankanın tüketicinin herhangi bir başvurusuna ihtiyaç duymaksızın kendiliğinden ipoteğin fekki için tapu sicil müdürlüğüne yazı yazma yükümlülüğü olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazdaki ipoteğin fekkine karar verilmiştir....
Mahkemenin kabulünde olduğu üzere, somut uyuşmazlıkta munzam zarar talep koşullarının olmadığı açıktır. Ne var ki, davacı, sebepsiz zenginleşme hukuki nedenine dayanarak, tazminat isteminde de bulunmuştur. Ancak, mahkemece bu yönde herhangi bir inceleme yapılmadığı gibi, hüküm yerinde de bu açıdan bir değerlendirmeye rastlanmamıştır. Gerçekten de taraflar arasındaki 10.02.2011 tarihli satış protokolü ipoteğin fekki ve mutabakat belgesi isimli sözleşmede davacıya verilecek bağımsız bölümün tayini hususunda belirlenen seçeneklerden birisi de davacının kendisine verilen çek bedelini tahsil etmesi halinde 145.000,00 TL ödeme yapılması koşuluyla sadece "B" olarak adlandırılan bağımsız bölüme malik olma hakkıdır. Davacı, seçimlik hakkını çek bedelini tahsil etme yolunda kullanarak, az yukarıda ifade edilen tercih hakkını seçtiği ortadadır....
Bağımsız bölümün tapu kaydındaki ipoteğin fekki ile haksız ve kötü niyetli icra takibi nedeniyle davalı ...'ın takip konusu alacağın %20sinden aşağı olmak üzere icra tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. Dava ; konut satım sözleşmesine dayalı devir edilen bağımsız bölüm üzerindeki ticari krediden kaynaklı ipoteğin fekki ile ipoteğin paraya çevrilmesi talepli icra dosyasına vaki menfi tespit istemine ilişkindir. Dosya; Konya . Asliye Hukuk Mahkemesinin ...Esas ve ...sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilip ...Esas sırasına kaydı yapıldığı görüldü....
İcra Müdürlüğünün 2003/3586 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçilmiş olduğunu, davacı borçlunun anılan takip dosyasına itiraz etmemesi üzerine dosyanın kesinleştiğini, icra takibinden 10 yıl, ipoteğin tesis edildiği tarihten 13 yıl kadar süreden sonra ipoteğin teminat amaçlı olarak verildiğinden bahisle, ipoteğin fekkini talep ettiğini, işbu durumun davacı borçlu tarafından açılan davanın haksız olduğu ve ayrıca ipoteğin teminat amaçlı verilmediğinin açık bir göstergesi olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davaya konu ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, temin ettiği alacağın neden ibaret olduğu açıklanamadığı gibi, böyle bir alacağın ödenmediğinin de kanıtlanmadığını belirterek davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ......