Davacı yan davalının ödendiği takdirde ipoteğin fekkedileceğini beyan ettiği bedelin ödenmesine rağmen ipoteğin fekkedilmediğini iddia etmiş, davalı yan ise ipotek ile, ipoteğin tesis tarihinde taşınmaz malikinin kefalet borcunun da teminat altına alındığı, anılan malikin kefaletinden kaynaklanan borcu bulunduğunu savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında ipotekli taşınmazın ipotek yükü ile birlikte davacı T1 tarafından alındığı, davacının ipoteğin fek talebine rağmen dava tarihinden önce davalı tarafından davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekkedilmediği, davacı şirket tarafından davalı bankaya bir kısım ödeme yapıldığı hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının taşınmazı üzerinde davalı lehine tesis olunan ipoteğin fek koşullarının oluşup oluşmadığı hususundan kaynaklanmaktadır....
nin borcu ödenmeden ipoteğin fek edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; fekkini talep ettikleri ipoteğin üst sınır ipoteği olup, ipotek miktarının tamamen ödendiğini, ...'...
İstinaf Sebepleri Şikayet edilen alacaklı istinaf dilekçesinde; ipotek belgesinde her ne kadar süre belirtilmiş ise de, ipoteğin taraflar arasındaki sözleşme gereğince kurulması nedeniyle artık sözleşme şartlarının dikkate alınması ve ipoteğin niteliğinin buna göre belirlenmesi gerektiğini, süreli ipotekte sürenin dolması ile ipotek hakkının kendiliğinden sona ermeyeceğini, ipotek alacaklısının ilgili tapu müdürlüğünden ipoteğin terkinini istemesi ile sona ereceğini, taraflar arasındaki sözleşmesinin 13.1 maddesi gereğince işin kesin kabulü yapılmadığından ve borçlu tarafından açılmış bir ifa davası bulunmadığından ipoteğin teminat işlevinin devam ettiğini ve ipotek metnindeki sürenin hukuken hükmü kalmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....
Bölge adliye mahkemesince, ipoteğin 20/11/2017 tarihi itibarıyla terkin edildiği, ......
Bölge adliye mahkemesince, ipoteğin 20/11/2017 tarihi itibarıyla terkin edildiği, ......
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; davalı eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını istemiş; mahkemece davanın kabulü ile davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisinin taşınmazı üzerinde davalı banka lehine ipotek bulunduğunu, ipotek bedelinin ödenmiş olduğu halde ipoteğin fek edilmediğini belirterek, ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu taşınmaz üzerinde banka lehine tesis edilen ipoteğin fekki için tapu sicil müdürlüğüne müzekkere yazıldığını, bu suretle davanın konusuz kaldığını bildirmiştir....
Davalı banka vekili, davacılardan R. ...’ ın taşınmaz sahibi olmadığından dava hakkı bulunmadığını, ipotek sözleşmesinde banka lehine verilen ipoteğin dava dışı borçlunun bankaya ve bankanın diğer şubelerine asaleten veya kefaleten doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını oluşturmak üzere verildiğini, kredi borçlusu Halime Yıldız’ ın bankaya olan kredi kartı borcu nedeniyle fek isteminin yapılmadığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, ipoteğin kredi borçlusunun davalı banka ve şubesine doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere ipoteğin konulduğunu, dava dışı kredi borçlusunun halen ödenmemiş kredi kartı borcundan dolayı riskin devam ettiğinden davalı bankanın ipoteğin kaldırılması yolundaki talebi reddetmesinin hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacı ...’ın açtığı davanın reddine, diğer davacı ... ...’ ın açtığı davanın aktif dava ehliyeti bulunmadığı nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur. Taşınmaz malikleri davalılar...Asliye Hukuk Mahkemesinde ipotek alacaklısının mirasçılarına karşı ipoteğin fekki davası açmış ve dava derdest iken alacaklı mirasçısı davalılar eldeki ipotek bedelinin uyarlanması davasını açmışlardır. Her ne kadar bu davada savunma yoluyla ileri sürülmesi mümkün ve usul ekonomisine uygun ise de davacılar tarafından bu yapılmayarak ipoteğin uyarlanmasını ayrı bir dava ile istemelerinde bir engel olmadığı gibi hukuki yararı da bulunmaktadır....
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan ... yararına aval vererek dava dışı TC Halk Bankası TAŞ’den kredi kullandırıldığını, davalı ...’in taşınmazı üzerinde müvekkili lehine 7.000,00 TL’lık ipotek tesis edildiğini, ... aleyhine başlatılan icra takibi sırasında ipoteğin 10.08.2001 tarihinde fek edildiğini öğrendiklerini, oysa, ipoteğin fekkine dair yazı üzerindeki imzaların müvekkilinin temsilcilerine ait olmadığını, ipoteğin haksız fek edilmesi aşamasında işlem yapan tapu memurlarının gerekli özeni göstermemeleri nedeniyle davalılardan Hazine'nin de sorumluluğunun bulunduğunu ileri sürerek, haksız olarak fek edilen ipoteğin aynı bedelle tesciline, aksi halde icra dosyası alacaklarının 21.12.2005 tarihinden itibaren temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini istemiş, diğer davalı davaya yanıt vermemiştir....