Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; çekilen konut kredisinin teminatı olarak konulan ipoteğin, konut kredisinin kapanması nedeni ile fekkine istinafına ilişkindir. HMK'nun 355. Maddesi gereğince istinaf incelemesi istinafa başvuran vekilinin dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine ilişkin hususlarda res'en gözetilerek yapılmıştır. Yargılama sırasında, tüketici mahkemesi tarafından verilen görevsizlik kararı üzerine dosya süresinde ve usulünce görevli mahkemeye gönderilmiştir. 06/10/2016 tarihli alınan bilirkişi raporundan dava konusu ipoteğin konut borç transfer kredisinden kaynaklandığı, kredinin kapatılmış olması nedeni ile ipoteğin fekkinin mümkün olduğunun belirtildiği, bankacı bilirkişiden alınan 20/03/2017 tarihli raporda ise, tesis edilen ipoteğin dava dışı 3. Kişi ..... un davalı bankaya olan kredi risklerini kapsadığı, ipoteğin fekkinin mümkün olmayacağı belirtilmiştir....

    Hakime hissesi, B harfi ipoteğin ...Kalanbaklı hissesine ilişkin oldukları, davacılar İbrahim ve Mütereme paylarındaki C harfli ipoteğin 15.02.1999 tarihinde terkin edildiği; ...'...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan ... ...’nun davalı bankadan kredi kullanan ... ... kefil olduğunu, kefil olarak taşınmazı üzerinde 15.000 YTL’lik ipotek tesis edildiğini, asıl borçlunun kredi borcunu ödemediğini, ... ...’nun vefatından sonra mirasçı olan müvekkili ...’nun 16.030 YTL’yi ödediğini ancak ipoteğin kaldırılmadığını belirterek ipoteğin fekkine ve fazladan 1.030 YTL’nin reeskont faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kredi kullandığını ve teminat olarak da taşınmazını ipotek ettiğini, tüm kredi borcunu ödediği halde ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek borçlu olmadıklarının tespitini ve ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının dava dışı Semih Güvener'e kefalet borcunun bulunduğunu ve taşınmazı satmış olduğu için ipoteğin fekkini talep edemeyeceğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. Mahkemece davacının taşınmazı satmış olduğu için ipoteğin fekkini talep edemeyeceği ancak kredi borcu bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin fekki isteminin reddine, borcu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir. Davalı vekili, cevap dilekçesinde ve yargılamanın safahatında davacının dava dışı Semih Güvener'e olan kefalet sorumluluğu nedeniyle borçlu ve ipoteğin de bu borcun teminatı olduğunu beyan etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerinde dava dışı .'in davalı bankadan kullanmış olduğu. Sözleşmesinden kaynaklı kredinin teminatı olarak davalı banka lehine ipotek tesis ettirildiğini kredi borcunun ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını beyanla ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu ipoteğin limit ipoteği olduğunu, ipoteğin dava dışı..'in kullandığını ve kullanacağı bütün kredilerin teminatını teşkil ettiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            TMK’nun 883.maddesine göre alacak sona erince, ipotekli taşınmaz maliki alacaklıdan ipoteğin terkin edilmesini isteyebilir. Hatta, borçlu (malik), İİK’nun 153.maddesine göre kendi hakkında takip yaparak rehin konusu borcu itfa etmek suretiyle rehnin tapuya yazılacak bir fek müzekkeresiyle terkinini sağlama imkan ve yetkisine sahiptir. Diğer taraftan, taşınmaz rehninin terkinini gerektiren bir neden de borçlunun (malikin) ipotek konusu borcu ödemek suretiyle ipoteği terkin ettirmesidir. İpoteğin terkin sebebi ne olursa olsun yasalarda ipoteğin on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra kaldırılacağına ilişkin özel bir hüküm yoktur....

              İpoteğin teminat altına aldığı alacak ödeme gibi bir nedenle sona ermiş ise terkin taahhüdünün yerine getirilmemesi halinde ipoteğin hükmen fekki mahkemeden istenebilir. Somut olaya gelince; davalı banka ile dava dışı ... arasında düzenlenen 20.10.1996 günlü “Yuva Kredisi Borçlanma Sözleşmesi”nin ipoteğin paraya çevrilmesi başlıklı 17.maddesinde “gerek bu sözleşmedeki sürenin bitiminde veya bitiminden önce işbu sözleşmede yazılı sebeplerden dolayı borcun muacceliyet kespetmesi halinde borçlu borcunu teferruatı ile birlikte veya bu sözleşme dışındaki hangi nedenle doğmuş olursa olsun her türlü borç bankaya derhal ve tamamen ödenmezse ….banka ipotekli taşınmazı…. sattırarak alacağını tamamen almaya yetkilidir…..” hükmü bulunmaktadır. Görülüyor ki, ipoteğin teminat altına aldığı alacak, dava dışı ... ’ın davalı bankadan aldığı yuva kredisinden ibaret değildir....

                İcra Mahkemesi borçlu ipotek borcunu tam olarak yatırdığını saptarsa yatırılan paranın alacaklı adına saklanmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verir. Somut olayda, İİK'nun 153. maddesinin uygulanması amacıyla İcra Müdürlüğüne yapılmış bir ipoteğin fekki talebi mevcuttur. Ortada bir icra takibi olduğuna göre İİK'nun 153. maddesi hükümleri uyarınca ipoteğin kaldırılmasının gerekip gerekmediğine İcra Mahkemesi karar vermekle görevli olup, ipoteğin niteliğinin görevli mahkemenin tayinine etkisi bulunmamaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Manisa 2. İcra Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, HUMK’nun 25. ve 26 . maddeleri gereğince Manisa 2. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.03.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/252 esas sayılı dosyasında verilecek karara bağlandığını, bu davada tazminata hükmedilmediğini, kooperatife borçlu olduğunun tespit edilmemiş olduğunu, bu nedenle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin devamını haklı kılacak bir neden bulunmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması şartlarının taraflar arasında yapılan sözleşme ve mahkemenin 2009/252 esas sayılı dosya içeriğine göre gerçekleşmediği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı temyiz etmiştir. Dava, borç nedeniyle taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar, davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, takip dayanağı ipoteğin davacı ...'un davalının işyerinde çalışmaya başlamadan önce teminat olarak verildiğini ve ayrıca tarihsiz senet verildiğini, taraflar arasında ipotek tesisini gerektiren borç doğurucu başka bir işlem bulunmadığını ileri sürerek, davacıların borçlu olmadığının tespitini, takibin iptalini ve ipoteğin terkinini talep ve dava etmişlerdir. Davalı vekili, davacı ... ... husumet ehliyeti bulunmadığını, iddiaların yazılı delille ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu