"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.08.2008 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına konu taşınmaza elatmanın önlenmesi, kal ve çekişmenin giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.01.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davacı şirketin 1175 parsel sayılı taşınmazda intifa hakkı sahibi olduğunu ve bu hakkını davalı ... Tekstil Tar. ve Petrol Ürün. Paz. Ltd. Şti.ne verdiği bayilik yoluyla kullandığını, ancak bayisinin bayilik sözleşmesine aykırı davranarak ... San. ve Tic....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE TAZMİNAT VE ECRİMİSİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Bu nedenle, davacı vekilinin 06.03.2014 günlü duruşmada sözünü ettiği davacının malik olduğu taşınmaz ile mevcut malvarlığı araştırılarak intifa veya oturma hakkı tanınması için haklı bir nedenin bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle eksik araştırma ile taşınmazda davacı yararına intifa hakkı kurulması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, sınırlı ayni haklar arasında sayılan intifa hakkı TMK'nın 794 ve devamı maddelerinde; oturma hakkı ise TMK'nın 823 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, yararına tesis edilene sağladığı hak ve yükümlülükler bakımından birbirinden farklı hükümler taşıdığından davacı yararına TMK'nın 652/2 maddesinde sayılan intifa veya oturma (sükna) haklarından hangisinin tesis edildiğinin hükümde açıkca belirtilmemesi de yerinde değildir....
Davalı, davacı ile aralarındaki bayilik ilişkisinin anlaşma ile sona erdirildiğini, davacının akraba şirket ile anlaştığını, akraba şirketin edimlerini yerine getirdiğini ileri sürerek Türk Medeni Kanununun 796. maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmediğini savunmuş ve karşı davasında intifa hakkına elatmanın önlenmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacı ile ... arasındaki sözleşmenin koşulları irdelendikten sonra davaların reddine karar verilmiştir. Hükmü, taraflar temyiz etmişlerdir. Dava, intifa hakkının terkini, karşı dava ise intifa hakkına elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 794.maddesi gereğince intifa hakkı hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan, tapu kütüğüne tescil ile kurulan tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen, kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi birleştirilen davada intifa hakkının terkini davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 18.06.2018 gün ve 2015/10119 Esas, 2018/4551 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, tahliye ve ecrimisil, karşı davada intifa hakkının terkini ve tazminat davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 17.12.2020 gün ve 2017/383 Esas - 2020/8615 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı-karşı davada davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Yargıtay 14. Hukuk Dairesince yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine asıl davada 05.01.2012, birleştirilen davada 18.06.2012 gününde verilen dilekçe ile asıl davada intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen davada intifa hakkının terkini talebi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 28.02.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-birleştirilen davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davalı - birleştirilen davacı vekili Av. ... 17.07.2020 tarihli dilekçe ile birleştirilen davadan feragat etmiş, dosyada mevcut 26.06.2014 tarihli ve 14061 yevmiye numaralı vekaletnamesinde davadan feragate yetkili bulunduğu anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki intifa hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat birleştirilen davada intifa hakkı ve ipoteğin fekki davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 29.05.2017 gün ve 2016/11036 Esas - 2017/4416 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı-birleştirilen dosyada davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve Dairemizce de benimsenen mahkeme kararının gerekçesine göre hüküm usul ve yasaya uygun bulunmuş, temyiz istemi bu gerekçelerle karşılanarak onanmıştır. Dairemizin onama ilamında düzeltilmesi gereken bir yön bulunmadığından, HUMK’nın 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir....
Karar, davacı tarafından teslim edilmiştir. 1- Yapılan yargılamaya toplanan delilere ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2- Dava intifa hakkına ve ariyet olarak teslim edilen demirbaşlara elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Davanın konusu intifa hakkı ve ariyet olarak teslim edilen demirbaşlar olduğuna göre dava değerini de intifa hakkının değeri ile ariyet olarak teslim edilen demirbaşların değerinin toplamı belirler. Taraflar arasında düzenlenen intifa hakkı tesisine ilişkin resmi senette intifa bedeli 120.00 TL olarak belirlenmiş, ariyet olarak verilen demirbaşların değeri ise 09.02.2006 tarihli sözleşmede 35.491.22 TL olarak karlaştırılmıştır. Mahkemece yargılama giderlerine hükmedilirken vekalet ücretinin resmi senetteki intifa bedeli ile ariyet olarak teslim edilen demirbaşların toplamı üzerinden verilmesi gerekirken bu husus gözetilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.01.2010 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Davacı, 558 parsel sayılı taşınmazda 07.02.2008 tarihinden başlamak üzere 15 yıl süre ile intifa hakkı sahibi olduğunu, intifa hakkını davalı ile yapılan 14.02.2008 tarihli bayilik sözleşmesi uyarınca kullandıklarını, bayilik sözleşmesinin feshedilmesine rağmen akaryakıt istasyonunun kendilerine teslim edilmediğini ileri sürerek intifa hakkına elatmanın önlenmesini ve akaryakıt istasyonunun kendilerine teslimini istemiştir....