Davalılar ortaklığın giderilmesi davası sonucunda taşınmazın satışına karar verildiğini, intifa hakkı tesis edildikten 9 yıl sonra açılan terkin davasının iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığını, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, ortaklığın giderilmesi davası sırasında davacılara taşınmazdaki projeye aykırılıkların giderilmesi ve aynen taksime olanak sağlayacak şekilde tadilat yapılması için süre verilmesine ilişkin ara kararının gereğinin yerine getirilmediği, davanın intifa hakkının tesisinden 8 yıl sonra açıldığı, davacıların annelerinin de tapuda yasal intifa hakkı bulunduğu, bu intifa hakkının da diğer intifa hakkı ile aynı sonuçları doğuracağı belirtildikten sonra davalıların davacılara zarar vermek kastı ile intifa hakkı tesis ettiklerinin de kanıtlanmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar temyiz etmişlerdir. Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir....
Taşınmaz mallar üzerindeki intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile taşınırlar üzerinde ise, taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı, hakkın temliki kıymetli evrakın teslimi suretiyle teessüs eder. Kuşkusuz, intifa hakkı ayakta bulunduğu sürece, üzerinde yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşalmış bir duruma sokar. Bu hak kurulurken, hakka konu mal üzerindeki hak sahibinin yetkisi tamdır. İntifaya konu mal üzerinde, intifa hakkı sahibinin kullanma ve faydalanma yetkileri de daraltılamaz. İntifa hakkı, herkese karşı ileri sürülebilir. İntifa hakkı kurulurken, mülkiyet hakkı sahibinin kullanma ve yararlanma bakımından varolan yetkileri ne ise, intifa hakkı sahibi de o yetkileri kazanır. Türk Medeni Kanununun 796.maddesine göre intifa hakkı, konusun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile sona erer....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.12.2003 gününde verilen dilekçe ile irtifak hakkı şerhinin terkini ve Hazine adına yazılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.06.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davada, 9.3.1998 tarihli görev verilmesine ilişkin İmtiyaz Sözleşmesi hükümlerine dayanılarak, dava dışı kişi adına tapuda tarla niteliği ile kayıtlı ..., ... Mevkiinde kain 3858 sayılı parselde davalı şirket lehine işlenen intifa ve irtifak hakkına ilişkin şerhlerin kaldırılması ve şerhinin Maliye Hazinesi adına tescili istenmiştir. Mahkemece, dava kabul edilmiş, Hükmü, davalı temyiz etmiştir....
Hüküm yerinde davanın tapu iptali tescil davası gibi değerlendirilerek «tapu iptali tescil davasının reddine» denilmiş olması maddi hatadan kaynaklanmıştır.Türk Medeni Kanununun 796 ve 797. maddeleri hükmünce intifa hakkı konusunun yok olması taşınmaz ise tescilinin terkini yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması sürenin dolması hak sahibi olan gerçek veya tüzel kişinin intifa hakkından vazgeçmesi veya hak sahibinin ölümü üzerine sona erer. Somut olayda ise, yasanın intifa hakkının terkini nedenleri olarak gösterdiği hiçbir sebebin varlığı iddia ve ispat edilmiş değildir. Her ne kadar mahkemece dava değişik gerekçeyle reddedilmiş ise de, kurulan hüküm sonuçta davanın reddine ilişkin bulunduğundan sonucu itibariyle doğrudur....
Petrol A.Ş. arası yapılan anlaşmaya göre davacılar tarafından intifa hakkının feragat ve terkini karşılığı olarak 15.000 USD bedel ödenmiştir. Tapudan intifa hakkı 30.09.2002 tarihinde tapudan terkin edilmiştir. Dava dışı şirkete intifa hakkı 10.11.1994 tarihinde tesis edilmiş, davacılar ile davalı şirket arasında kira sözleşmesi bundan yaklaşık dört yıl sonra 27.01.1998 tarihine imzalanmıştır. Kira sözleşmesinde tapuda tesis edilen intifa hakkı ile ilgili her hangi bir koşul bulunmamaktadır. İntifa hakkı 15 yıllığına tesis edilmiş ve sürenin bitimine yaklaşık yedi yıl süre varken tapudan terkin edilmiştir. Bu durumda ödenen 15.000 USD bedelin kalan süre karşılığı ödendiğinin kabulü gerekir. Tapuda intifa hakkının tesisi ile terkini davalı şirketin iradesi dışında gerçekleştiğinden bundan doğacak tazminatlardan davalının sorumlu tutulmaması gerekir....
Dava şahsi irtifak haklarından intifa hakkı şerhinin kaldırılması istemine ilişkin olup davacı bankanın ipotek alacaklısı iken alacağın ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi suretiyle malik olduktan sonra ipotek tarihinden sonra konulan intifa hakkının taşınmaz rehninden önce gelip gelmeyeceği konusunda uyuşmazlık mevcuttur. Buna göre yapılan değerlendirme sonucunda, intifa hakkının sona erme sebepleri dikkate alındığında intifa hakkı; gayrimenkulün tamamen ortadan kalkması, kamulaştırma, malike karşı terkin borcu altında olma durumu veya menfaatin yok olması (bazı Yargıtay kararlarında bu ifade intifa hakkının anlamsız kalması olarak kabul edilmekte) halinde mahkeme kararı, cebri icra, ölüm, infisah ve süre ve son olarak intifa hakkı sahibinin terkin istemi ile sona ermektedir. Bu husus TMK 796. Maddede düzenlenmiştir. Cebri icra söz konusu olduğunda gayrimenkulün icra yoluyla paraya çevrilmesi bazı durumlarda intifa hakkını sona erdirilmesini gerektirebilecektir....
HUMK'nun 432/4. maddesi ve 1.6.1990 tarihli ve 3/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir. 2-İntifa hakkının terkini davaları bu hak lehine olan kişiye yöneltilmesi gerektiğinden davada pasif dava ehliyeti bulunmayan Tapu Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davanın reddinde bir usulsüzlük görülmemiş, davacının bu husustaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 3- Dava intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden yararlanma hakkı veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur....
Davalı davanın reddini savunmuş, mahkemece intifa hakkının tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan 743 sayılı Medeni Kanunun 720 ve 737/son maddesi koşulları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Bilindiği üzere; Türk Medeni Kanununun 794.maddesi gereğince intifa hakkı hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlayan, tapu kütüğüne tescil ile kurulan tescil işlemi tamamlanınca da herkese karşı ileri sürülebilen, kişi ile sıkı sıkıya ilişkili haklardandır. İntifa hakkının sona ermesinin nedenleri Türk Medeni Kanununun 796.maddesinde sıralanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki intifa hakkının terkini isteminin iptali ve intifa hakkının yeniden tescili davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava intifa hakkının terkini işleminin iptali ve yeniden intifa hakkının tescili isteğine ilişkin olup, davacı ...'in Bayındır Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2013/263 Esas, 2013/402 Karar sayılı kararı ile, akıl hastalığı nedeniyle kısıtlandığı, kendisine ...'ın vasi olarak tayin edildiği, ancak davacının kısıtlı olmasına rağmen kararı bizzat temyiz etmiş olduğu anlaşılmakla, mahkemece vasiye açıklamalı tebliğat çıkartılarak, temyiz dilekçesine muvafakatı sağlandıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 26.09.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen intifa hakkının terkini davasında ... 3. Asliye Hukuk ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi; davanın kira ilişkisinden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince ise taraflar arasında kira ilişkisi bulunmadığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur. HMK'nın 8. maddesinde, kira sözleşmesine dayalı her türlü davaya sulh hukuk mahkemesinde bakılacağı hükmüne yer verilmiştir....