Eldeki davanın dava dilekçesi içeriği ve devir şekli birlikte değerlendirildiğinde, davacının; bedelini ödeyerek davalı adına tescil yaptırdığı iddiasının inançlı işlemin bir türü olan namı müstear hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, mümkün olmazsa tazminat isteğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki mahkemece, tapudaki devir işleminin bağış olmadığı gözetilmeksizin hatalı hukuksal neden üzerinde durularak sonuca gidilmiştir. Öte yandan bilindiği üzere, bu tür iddialar (inançlı işlem) 05.02.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca ancak yazılı delille, yazılı delil yok ise yemin delili ile kanıtlanabilir. Delil başlangıcı bulunmayan hallerde tanık delili ile inançlı işlemin ispatı mümkün değildir. Somut olayda, davacı İçtihatları Birleştirme Kararının aradığı anlamda yazılı delil ibraz edememişse de; dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmış olup mahkemece, davacıya yemin hakkı hatırlatılmadan sonuca gidilmiştir....
Davacılar vekili 08.03.2022 havale tarihli dilekçesi ile her ne kadar dava dilekçesinde hukuki nitelendirme inançlı işlem nedeni ile tapu iptal ve tescil olarak yapılmış ise de, bilindiği üzere hakimin hukuki nitelendirme ile bağlı olmadığını, olayda teminat amaçlı temlikin bulunmadığını, vekalet görevinin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptal ve tescil taleplerinin bulunduğunu belirtmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; mirasçılardan ... adına dava açılmadığını, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin dolduğunu, inanç sözleşmesinin ancak yazılı delille ispatlanabileceğini, tanıkla ispatının mümkün olmadığını, muris tarafından davalıya devredilen bir taşınmazın bulunmadığını, davalı tarafından babası adına 16 adet tarlanın satın alındığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. III....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişmeli bağımsız bölümünü aralarındaki inançlı işleme dayalı olarak davalı ...'a devrettiğini, ondan da diğer davalıya satıldığını, oysa davalı ...'a olan borcunu tamamen ödediğini ileri sürerek, tapu iptal-tescil isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının yazılı delil ibraz edemediği, teklif edilen yeminin de davalı tarafından eda edildiği, iddianın sübut bulmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil K A R A R Dava 6100 sayılı HMK'nin yürürlükte olduğu 25.05.2016 tarihinde açılmıştır. Her ne kadar davacı yan aşamalardaki yazılı ve sözlü beyanları ile farklı beyan ve taleplerde bulunmuş ise de HMK 141. maddesi uyarınca davalının açık rızası bulunmadığından hukuki nitelendirmenin dava tarihi itibarıyla yapılması gerekmektedir. Dava dilekçesi içeriğine göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 13.01.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 09.02.2018 günlü ve 2018/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 21.02.2018 günü yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...
Mahkemece taşınmazların satış tarihlerindeki değeri üzerinden harç tamamlaması yaptırılmakla taşınmazların dava tarihindeki değeri üzerinden harç tamamlatılması yaptırılmadan davanın esasına girilmiş olmakla eksik harç tamamlanmadan esas hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. 2- Eldeki dava inançlı temlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davası olmakla, mahkemece davanın muris muvazaasına dayalı tapu iptal tescil davası olarak nitelenmesi hatalıdır. Dava inançlı temlik hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil davası olduğu düşünülerek, delillerin bu yönde değerlendirilmesi ve ona göre karar verilmesi gereklidir....
Davaya konu olay, “mülkiyet hakkına” dayanmayıp, “şahsi hakka” dayalı tapu iptal ve tescil davasıdır. Tapu iptal davasının şahsi hakka dayanması halinde, davalı tarafın iddianın aksini ispat amacıyla senet ileri sürmemesi halinde, HMK'nin 201. maddesi uyarınca bir senedin varlığından ve senede karşı tanıkla ispat yasağından söz edilemeyecektir. Mahkemece, şahsi hakka dayalı inançlı işlem gerekçe gösterilerek açılan bu davada, davacı ve davalı tarafın tanıkları dinlenmeden, davacının yazılı belgesi bulunmadığı ve tanık dinlenemeyeceği gerekçesiyle tapu iptal ve tescil talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Yukarıda açıklanan gerekçelerle, şahsi hakka dayanan ve kardeşler arasında yapılan inanç sözleşmesi şahitlerle de ispat edilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali-tescil ve tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne ilişkin karar davacı vekili ve davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel istekli olarak açılmış, 24.04.2014 tarihli celsede istek bedele hasredilmiştir. Davacılar, davacı ...'ın davalılar ... ve ...'tan faizle borç para aldığını ve anılan davalıların davacılar ve ailenin diğer üyeleri üzerindeki maddi-manevi baskı ve tehdidin etkisi ile dava konusu 39 ada 45 sayılı parseldeki 1/2'şer paylarını davalıların bilgisi ve talimatı ile diğer davalı ...'...
ada ... parselde kayıtlı ... nolu taşınmazın tapu kaydına davalıdır şerhi eklenmesini, dava konusu sözleşmenin geçersizliğinin tespiti ve bu sözleşme tapudaki satış işlemininin hukuki sebebi olduğundan yolsuz tescile dayanan tapu iptal ve tescil bu talep kabul edilmediğinde, inanç sözleşmesine dayalı karşılıklı edimlerin iadesi ve tapu iptal ve tescil ve müvekkilin bankaya karşı ediminin gerçek miktarının tespiti ve davalıya iadesini, inanç sözleşmesine dayalı iade talebine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
a satış suretiyle devrettiği ve satışın geçerli olup,kendi muvazaasına dayanamayacağı ve dava açma ehliyeti bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmişse de, dava dışı Fatih'e yapılan temlikin inançlı işleme dayalı olduğu tanık olarak dinlenilen ...'ın beyanları ve dosya kapsamı ile sabittir. O halde davacının dava açma ehliyeti bulunmadığı gerekçesinin isabetli olduğu söylenemez... Hal böyle olunca, davacı eldeki davada ikrah hukuksal nedenine dayandığına göre, işin esasına girilerek yukarıdaki ilkeler çerçevesinde inceleme yapılarak, dava dışı ...'den davalı ...'e yapılan temlikin ikrah hukuksal nedenine dayalı olup olmadığının araştırılması, toplanılan ve toplanacak taraf delillerinin ve açılan ceza davalarının bu yönde değerlendirilmesi, ...'e yapılan temlikin ikrah hukuksal nedenine dayalı olduğu saptandığı takdirde, davalı ...'...
-KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı olarak açılan davada, 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davacının iddiasını yazılı delille kanıtlayamadığı ve yemin deliline de dayanmadığı gözetilerek, yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru olduğuna göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 0.90-TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 28.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....