Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu taşınmazın kayıt maliki ile aynı adı taşıyan ... tarafından isim benzerliğinden yararlanarak davalıya temlik edildiğini, davalı adına yapılan tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, 1363 sayılı parselin ... adına olan tapusunun iptali ile işlemden önceki ... Kızı ... adına düzeltilerek tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., davaya cevap vermemiş, davalı ... ise duruşmada dava konusu yeri parasıyla satın aldığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, gerçek malik adına tapu tahsisinin 1960 yılında yapılması, davalı ...’nin ise 1973 doğumlu olması nedeniyle gerçek malik olamayacağı, tescilin bu nedenle yolsuz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’nın raporu okundu, düşüncesi alındı....

    İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, mülkiyet hakkına dayalı inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptal tescil istemine ilişkindir. Buna göre, somut uyuşmazlığa ilişkin istinaf başvurusunu değerlendirme görevinin HSK'nın 564 ve 586 sayılı işbölümü kararları gereğince İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. veya 2. Hukuk Dairesinin görev alanında kaldığı, iş bölümü yönünden Dairemizin görevli olmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. veya 2. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 07/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.02.2009 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, tescil mümkün olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 15.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, inanç ilişkisi kanıtlanamadığından bahisle dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, önceye dayalı mülkiyet hakkı olmayan davacıların inançlı işlem (nam-ı müstear) inançlı işlem iddiasından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 02/07/2021 tarihli ve 211 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 13/01/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmadığı taktirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 02.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede ise tazminat isteğine ilişkindir. Davalılar, davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın tapu iptali ve tescil istemine yönelik olarak kanıtlanamadığından tazminata yönelik olarak ise zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.03.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 15.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 03.10.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.02.2014 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın aktif husumet ehliyet yokluğundan reddine dair verilen 19.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....

              ın, 4721 sayılı TMK’nın 1023. maddesinde düzenlenen tapuya güven ilkesinden yararlanmasının mümkün olup olmadığı, burada varılacak sonuca aynı Kanunun 1025. maddesi gereğince tapu kaydının iptalinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. III. GEREKÇE 15. Dava, inançlı işlem ve muvazaa hukuksal nedenlerine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı hâlde tazminat istemine ilişkindir. 16. Bilindiği üzere Türk Hukukunda inançlı işlemleri doğrudan düzenleyen bir kanun hükmü bulunmamaktadır. Ancak uygulama ve öğretide, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 26. (Mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 19.) maddesinde yer alan "sözleşme özgürlüğü" ilkesi kapsamında inançlı sözleşmelerin düzenlenebileceği ve geçerliliği kabul edilmektedir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.03.2011 gününde verilen dilekçe ile inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalı adına kayıtlı 121 ada 30 parsel sayılı taşınmazın esasen müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin dava dışı ...'ya güvenerek dava konusu taşınmazı emanet sözleşmesi çerçevesinde devir ettiğini, müvekkili ile ... arasındaki sözleşmeye göre, dava konusu taşınmazın kısa bir süre ... adına tapuya kayıtlı olduktan sonra ...'...

                  ye karşı 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/281 esas sayılı dosyasında inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescili davası açtığını, bu davanın her iki davalının da yemin etmesi üzerine ispatlanamadığından reddedilerek kesinleştiğini, bunun üzirine 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/253 esas sayılı dosyası ile aynı davalılara karşı tazminat davası açtığını, bu davada ise davalı ...'in inançlı işlemi ikrar ettiğini belirterek 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/281 esas 2007/214 karar sayılı dosyasında yapılan yargılamanın iadesi ile tapu kaydının iptali ve adına tescilini istemiştir. Davalı ..., davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece 6100 sayılı HMK'nun 375. maddesinde sayılan yargılamanın iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu