Yapı Kooperatifi üyeliğinin ... adına olmasına rağmen aidatlarının kendisi tarafından ödendiğini, ferdileşme sırasında dava konusu 257 ada 3 parsel sayılı taşınmazda bulunan B3 blok 5 numaralı bağımsız bölümün adına tescil edilmesi gerekirken muvazaalı olarak üvey oğlu davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı ... davayı kabul etmiş, davalı ... ise kooperatif aidatlarının kendisi tarafından ödendiğini ve zamanaşımı süresinin dolduğunu davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının davalı ...’ya verdiklerini açacağı ayrı bir dava ile talep edebileceği, davacı sıfatının ( taraf ehliyetinin ) bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Bir davada olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelemeyi yapmak ise hakime aittir. Dava dilekçesindeki anlatımlara göre dava, inanç sözleşmesi ve muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL-TAZMİNAT Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen mahkeme kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu Bölge Adliye Mahkemesince, inançlı işlem savunmasının kesin delille ispatlanamadığı, delil başlangıcı niteliğinde sayılabilecek belge de bulunmadığı gerekçesiyle yerinde görülerek mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....
Anılan maddeye göre bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın, taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/105 E., 2012/70 K. sayılı davası, yetkisiz vekil tarafından yapılan satış nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. Ancak, eldeki dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası olup, hukuki sebebi farklıdır. Her iki davanın dayandığı maddi vakıalar aynı değil (farklı) ise, kesin hükümden söz edilemez. Bu durumda mahkemece, işin esasının incelenerek varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTAL İ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan ... ...'nun Maliye ile ilgili bir takım problemlerinin bulunması nedeniyle 61292 ada 1 parsel (eski 40036 ada 3 parsel) sayılı taşınmazdaki payını iade edilmek üzere dava dışı ...'a devrettiğini, ...'ın, maliye ile olan problemlerini çözdükten sonra kendisine ait payı iade etmek üzere kardeşi olan davalı ...'ye aktardığını ancak davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 14.07.2020 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, kademeli olarak ise tazminat istemine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir. Devredilen hak veya nesneyi, kendisine ait bir hak olarak kendi yararına, doğrudan doğruya ve dolaylı olarak kullanan kişiye de “inanılan” denir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/29 E. dosyası ile davalı Kasım Aydın adına tescil edilen taşınmazların taraf vekillerince düzenlenen 04.07.1992 tarihli belge uyarınca inançlı işlem olduğu gerekçesi ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede sebepsiz zenginleşmeye dayalı tazminat istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 05.02.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 565 inci maddesi, 3. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.11.2006 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dair verilen 9.9.2008 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 14.4.2009 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar ... ve ... vekili Av.... ile müdahil ... Bankası vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. DUruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı temlik işlemine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise tazminat talebine ilişkindir....
(Muhalif) K A R Ş I O Y I- Kanunlarımızda, gerek inançlı işlemi gerekse inanç sözleşmesini doğrudan düzenleyen bir hüküm bulunmamaktadır. 5.2.1947 tarihli ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, mülkiyet hakkına dayanan tapu iptal ve tescil davalarında inançlı işlemin ispatı için yazılı delil aranmış olup, inançlı işlemin geçerliliği için şekil şartı aranmamıştır....