Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ - TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Davacı, 32 parsel sayılı taşınmazdaki adına kayıtlı 4 nolu bağımsız bölümü ölen oğlunun karısı olan davalının işgal ettiğini ileri sürerek, elatmanın önlenmesine, karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava konusu bağımsız bölümü ölen eşinin satın aldığını, ancak o tarihte boşanma aşamasında bulunduğu ilk eşinden mal kaçırmak amacıyla davacı annesi üzerine tescil ettirdiğini belirterek davanın reddini savunmuş; birleşen davasında da, aynı nedene dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile mirasçılar adlarına tescilini istemiştir. Mahkemece, mülkiyet hakkına üstünlük tanınarak asıl davanın kabulüne; inançlı işleme dayalı birleştirilen davanın ise kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL VE TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu 15 parsel sayılı taşınmazı, davalıya almış olduğu borcuna teminat olarak temlik ettiğini, buna rağmen davalının anlaşmaya uymayarak hakkında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istekli dava açtığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile, olmadığı takdirde taşınmazın bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, iddiaların doğru olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı olup, iddianın yazılı delil veya yazılı delil başlangıcı niteliğindeki belge ile kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. ... alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

      Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 13.10.2014 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 14.03.2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından talep edilmiştir. ...Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

        (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 29.06.2011 tarih ve 2011/1- 364 Esas -2011/453 Karar) O hâlde, davacının inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı açtığı tapu iptali ve tescil, ayni kazanılması mümkün olmadığı takdirde ise; alacak istekli davasını tamamen değiştirerek (ıslah ederek) alacağa çevirmediği, inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı açtığı tapu iptali ve tescil davasını muhafaza ederek bu talebine ilâveten şayet bu talebi yerinde görülmezse terditli olarak alacak talebinde bulunduğu; dolayısıyla davacının inançlı işlem hukuksal sebebine dayalı açtığı tapu iptali ve tescil, olmazsa alacak talebinden vazgeçerek davasını alacak davasına çevirmeyip, ayrı bir davanın konusu olabilecek alacak talebini ilk talebine eklediğinden, davada 6100 s. HMK'nun 180. maddesi anlamında kamilen (tam) ıslah yoluna gidilmediği, bu anlamda herhangi bir işlem yapılmamış olduğu gibi harcı yatırılarak açılmış ayrı bir alacak davası da bulunmadığı anlaşılmaktadır....

        -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, dava inançlı işlem iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, bu tür iddiaların 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı delille kanıtlanması zorunlu ise de, eldeki dava bakımından davalı vekilinin Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/825 Esas sayılı dava dosyasının yargılaması sırasında verdiği 22.01.2008 tarihli dilekçesindeki beyanının iddiayı doğrular nitelikte olduğu ve diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.824.15.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          tedbir koyulması ve dava sonunda davalı adına tescil olunan tapunun iptali ile birlikte davacı müvekkili adına tapu tescilinin yapılmasını, mümkün olmaması durumunda fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydı ile inançlı işlem nedeniyle uğranılan zararın tazminine talep ve dava etmiştir....

          Somut olayda; davacının iddiasının inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal tescil istemine ilişkin olduğu, dava konusu taşınmazın davacı adına kayıtlıyken davalıya satış işlemi ile devredilmiş olduğu, davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu, tedbirin dava konusu taşınmaz üzerine konulduğu, uyuşmazlık konusuna göre ihtiyati tedbir uygulanabilmesi bakımından yaklaşık ispat şartının mevcut olduğu, bu hali ile HMK.'...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.07.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında resmi biçimine uyularak yapılan sözleşme olmadığından bahisle, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

            Az yukarıda açıklandığı gibi, kesin hükümden söz edebilmek için dava konusunun, sebebinin ve taraflarının aynı olması gerekir. Eldeki davada inançlı işlem nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmiş , daha önce açılan Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/110 Esas 2006/509 Karar sayılı davada ise ehliyetsizlik hukuki nedenine dayanılarak tapu iptali ve tescil istenmiştir. Tüm bu açıklamalardan da anlaşıldığı gibi, her iki davanın konusu ve tarafları aynı olmakla birlikte dayanılan hukuki sebep farklı olduğundan kesin hükümden söz edilemez. Bu nedenle, mahkemece tarafların usulünce sundukları deliller değerlendirilerek sonucuna göre davanın esası hakkında karar vermek gerekirken kesin hüküm nedeniyle davanın reddi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ : Davacının temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA , istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 550.00 Y.T.L....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, inançlı temlik nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 24.01.2014 tarihli ve 2014/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 1. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 06.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu