"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.10.2007 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 11.06.2009 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 26.01.2010 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı-davalı vekili Av.... ile karşı taraftan ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....
Hukuk Dairesi tarafından temyiz inceleme görevinin Dairemize ait olduğu gerekçesiyle gönderilen dava dosyası üzerinde, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; asıl dava, inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise hacizlerin fekki istemine ilişkin olup temyiz isteminin Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin 05.02.2019 tarihli, 2018/4160 Esas, 2019/920 Karar sayılı bozma ilamı uyarınca kurulan hükme yönelik olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 2024/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine aittir. Bu durumda, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu’nun 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre temyiz incelemesini yapacak dairenin Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu tarafından belirlenmesi gerekir....
İnanç sözleşmesi inanan ile inanılan arasında yapılan onların hak ve borçlarını belirleyen inançlı işlemin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın inanılan tarafından kullanılma, yöneltilme ve inanana iade şartlarını içeren borçlandırıcı bir işlemdir. Yasalarımızda inanç sözleşmesine ilişkin bir düzenleme olmamakla birlikte, 5.2.1947 tarih 20/6 ve 7.10.1953 tarih 7/8 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları ile uygulama ve doktrinde yerini bulmuş giderek gelişmiş bir hukuki kurumdur. Gerçekten, mahkemece doğru olarak saptandığı üzere inanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Bu yüzden Borçlar Kanunun 125.maddesi hükmünce inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalara da 10 yıllık zamanaşımı süresinin uygulanması gerekir. Burada önemli olan 10 yıllık zamanaşımı süresinin hangi tarihten başlayacağını saptanmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 27.07.2007 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.07.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraf davacı vekili Av.... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.04.1995 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19.07.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, dava konusu 649 ada 49, 1220 ada 8, 11, 1221 ada 6 ve 7 parsel sayılı taşınmazların davacı ve davalının ortak olduğu şirketlerden elde edilen gelir ile alındığını öne sürerek tapu kayıtlarının iptali ile davacı ve davalı adına paylı olarak tescili istemiyle dava açmıştır. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.12.2012 gününde verilen dilekçe ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 12.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, hakdüşürücü süre yönünden davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
İnanç sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince inanç sözleşmesinden kaynaklanan davalarda zamanaşımı süresi on yıl olarak kabul edilmektedir. Somut olayda, davacı 31.07.1986 günlü sözleşmeye dayanarak 350 parsel sayılı taşınmazın 1/2 payının tapu kaydının iptali ve adına tescilini istemiştir. Taraflar arasındaki bu sözleşmede, dava konusu taşınmazın 1/2 payının davacı tarafından edinildiği ancak paylı tescilin olanaklı bulunmaması nedeniyle davacıya ait payın ifrazının olanaklı hale gelene kadar davalı adına tescil edildiği düzenlenmiştir. Bu durumda davacının (inananın) edindiği payı taşınmazın ifrazı olanaklı hale gelene kadar geçici bir süre için davalıya (inanılana) devretmiş olduğunun kabulü gerekir. Tarafların imzalarını taşıyan 31.07.1986 tarihli bu yazılı belge ile inanç sözleşmesi kanıtlanmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.01.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 16.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vakilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı vekili, müvekkilinin 20 yıllık kazancı ile bu evi aldığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.03.2011 gününde verilen dilekçe ile inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalı adına kayıtlı 121 ada 30 parsel sayılı taşınmazın esasen müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin dava dışı ...'ya güvenerek dava konusu taşınmazı emanet sözleşmesi çerçevesinde devir ettiğini, müvekkili ile ... arasındaki sözleşmeye göre, dava konusu taşınmazın kısa bir süre ... adına tapuya kayıtlı olduktan sonra ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.12.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 06.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, dava konusu 4655 ada 2 parsel sayılı taşınmazın Avusturya'dan gönderdiği paralarla kendi adına satın alındığını, ancak yurt dışında olduğu için davalılar ile ortak murisi babası ... ... adına tescil edildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile adına tescilini talep etmiştir....