Ağır Ceza Mahkemesinde açılan davada tarafların beraatine karar verildiği, Ağır Ceza Mahkemesi ilamı incelendiğinde davacının söz konusu imzayı kabul etmediği, mahkemenin gerekçesinde katılanın söz konusu senedi başkasına düzenlettirip sanığa verebileceğinin ihtimal dahilinde olduğunun belirtildiği, mahkemenin bu gerekçesinin ve bu gerekçeye göre beraat kararının eldeki imzaya itirazın incelenmesinde engel teşkil etmediği, davacının imzaya itirazı hakkında icra mahkemelerince iyi niyet kurallarına aykırı hareket ettiği yönünde inceleme yapılamayacağı, taraflar arasında yüz yüzelik ilişkisi bulunması nedeniyle davalının en azından ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekip imzaya itirazın kabulü halinde İİK 170/4 maddesi gereğince davalı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla, ileri sürülen istinaf sebepleri yerinde olmadığından, davalının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerektiği anlaşılmıştır...
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı borçlunun imza itirazlarına yönelik yapılan incelemede; mahkemece, davacı borçlunun, imzaya itirazları doğrultusunda, dosyanın Jandarma Kriminal'e gönderildiği, alınan rapor doğrultusunda, takibe dayanak bonolardaki imzaların davacı borçlunun eli ürünü olduğunun tespit edildiği, alınan rapora davacı borçlu tarafça itiraz edilmiş ise de, raporun hukuki nitelikte, denetime elverişli ve ayrıca kesin nitelikte olduğundan yeniden rapor alınmasının gerekmediği, dolayısıyla davacı borçlunun imzaya itiraz davasında haksız olduğu, mahkemece bu yöndeki davanın reddi kararının isabetli olduğu, ayrıca, takibin durmadığı ve şartlar oluşmadığı nedenle davalı alacaklının tazminat talebinin de yersiz olduğu, mahkemece, davalı alacaklının tazminat talebinin reddi kararının da isabetli olduğu gerekçesiyle tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/1252 Esas sayılı dosyası İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Takip dayanağı çekte borçlunun yerleşim yerinin Konya olduğundan Konya icra daireleri yetkili olduğundan davacının yetki itirazının reddine, çekin unsurlarında bir noksanlık olmadığından kambiyo vasfına yönelik şikayetinin reddine, imzaya ve borca itiraz talepleri yönünden ise dava iki kere üst üste takipsiz bırakıldığından HMK'nın 150 ve 320/4. Maddeleri gereği davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu, alınan rapora göre imzanın müvekkiline ait olmadığı, imzaya ve borca itirazının esastan incelenerek karar verilmesi gerektiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2017/ 38230 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin yerleşim yeri adresinin Dargeçit olması nedeniyle icra müdürlüğünün yetkisiz olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetkisine ve takip konusu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek imzaya itirazda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından davacının imzaya itirazının kabulü ile İstanbul 9. İcra müdürlüğü 2017/38230 esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin durdurulmasına karar verilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı tarafla herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, bu nedenle imzaya itiraz ettiğini ve suç duyurusunda bulunduğunu, işe girerken 2007 yılında teminat olarak bu senedin alındığını ileri sürerek, istinaf talebinde bulunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının reddine karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre , alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu tarafından, yasal süresi içinde imzaya ve borca itirazda bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından dava tarihinden önce takipten feragat edildiği ,davacının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, ,davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İmzaya itiraz veya borca itiraz devam eden takibe yönelik ileri sürülen itiraz olup alacağa yönelik dava niteliğinde değildir. İmzaya itirazın veya borca itirazın kabulüne karar verilmesi halinde takibin durdurulması ve kararın kesinleşmesi ile de takibin iptali sonucunu doğurur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/11/2021 NUMARASI : 2021/102 ESAS - 2021/616 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı ilk derece mahkeme kararı aleyhine istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, Dairemizce HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda dosyadaki belgeler okundu, incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Konya 9. İcra Dairesinin 2021/352 Esas sayılı dosyasında takibe konu senetteki imzanın kendisine ati olmadığını, alacaklı olarak ismi geçen davalı T2 tanımadığını, herhangi bir borç alacak ilişkisi olmadığını, senetlerin düzenlenmesinde ve imzalanmasında herhangi bir bilgisi olmadığını beyanla imzaya ve borca itirazla takibin durdurulmasını talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Hukuk Dairesi’nin 13.03.2014 T. 2012/ 12424 Esas, 2014/ 3467 Karar sayılı ilamı ile; davacı 3.kişi vekilince, takibin dayanağı olan çekteki imzaya itiraz edildiği ve bu nedenle açılan davanın kabul edildiği bildirilmekle; açılan imzaya itiraz davasının borçlu lehine hükme bağlanarak kesinleşmesi halinde takip iptal olunacağından haciz kalkacağı, haczin kalkması halinde ise davanın konusunun kalmayacağı, bu nedenle imzaya itiraz davasının sonucu araştırılarak oluşacak duruma göre bir karar verilmesi gerekirken, bu yön gözetilmeden hüküm kurulduğundan bahisle karar bozulmuştur....