HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2049 KARAR NO : 2023/1449 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : SEFERİHİSAR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/04/2022 NUMARASI : 2020/72 ESAS, 2022/30 KARAR DAVA KONUSU : Yetkiye, İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; Seferihisar İcra Müdürlüğünün 2020/848 Esas sayılı dosyasında ödeme emrinin tarafına tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde itiraz ettiğini, senette yetkili icra daireleri ve mahkemelerinin İzmir olarak belirtilmesine rağmen takibin Seferihisar İcra Dairesinde başlatıldığını, yetkili icra dairesinin İzmir icra daireleri olduğunu, aleyhine yapılan icra takibine konu edilen senetler üzerindeki imzaların kendisine ait olmadığını, tarafına ait olmayan icra takibine konu senetteki imzaya, iddia...
İlk derece mahkemesi tarafından; davacının borca itiraz davasının reddine, imzaya itiraz davasının kabulüne, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün 2017/7589 sayılı dosyasının davacı yönünden durmasına, şartları oluşmayan icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiştir. Davalı alacaklı vekili tarafından sunulan süre tutum dilekçesi ile gerekçeli kararın taraflarına tebliğini müteakip gerekçeli istinaf dilekçesi sunmak üzere süre verilmesi talebinde bulunulmuş, ancak gerekçeli karar tebliğ edildiği halde istinaf nedenlerini gösteren bir dilekçe sunulmamıştır. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde yetkiye, imzaya ve takip öncesi oluşan zamanaşımına ve borca itiraza ilişkindir. İİK.nın 366. maddesinde, istinaf ve temyiz incelemelerinin HMK.ya göre yapılacağı hükme bağlanmıştır. Yine HMK.nın 447/2 maddesine göre, mevzuatta HMK.ya yapılan yollamalar, HMK.nın bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır....
Kaldı ki davacı yasal süre içinde icra müdürlüğüne de imzaya itirazda bulunmuş ve takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, mahkemeye yapılan imzaya itirazın hukuki sonuç doğurmayacağı belirtilerek asıl davanın reddine karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davacının talebinin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan tahliye taahhüdüne dayalı icra takiplerinde, dayanak tahliye taahhüdünün adi yazılı olması halinde imzaya ve tarihe açıkça itiraz edilmesi halinde alacaklı imzası inkar edilen tahliye taahhüdüne dayalı olarak itirazın kaldırılmasını isteyemez....
İİK'nun 168/4-5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya ve yetkiye itirazını ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle tüm hususların yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının incelenmesinde; "muhatabın çarşıda olması nedeniyle aynı adreste sürekli çalışan ... imzasına tebliğ edildiği" şerhi mevcuttur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/04/2021 NUMARASI : 2021/417 ESAS, 2021/504 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzaya itiraz ettiklerini, ayrıca müvekkilinin adres itibariyle yetkili icra müdürlüğünün Diyarbakır İcra Müdürlükleri olduğunu söyleyerek yetkiye ve imzaya yönelik itirazın kabulünü istemiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkili bankanın takibe konu çeki ciro yoluyla devralan iyi niyetli hamil konumunda olduğunu, itirazın müvekkili bankaya karşı ileri sürülmesinin mümkün olmadığını, mahkemece bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediğini, ayrıca davacının imzaya itirazını kabul anlamına gelmemek kaydıyla davalı müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 170.maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz davasıdır....
şikayetin reddine, yetkiye, borca imzaya itirazın İİK'nun 168....
Yukarıda belirtilen nedenlerle, her bir talep hakkında Mahkemece karar verilmesi zorunluluğu göz önünden bulundurularak, duruşma açılması ve taraf teşkili sağlandıktan sonra öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti incelenip tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince şikayetçiden takibi öğrenme tarihi tespit edilerek usulsüz tebligat şikayetinin 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre yetkiye, imzaya ve borca itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa, öncelikle borçlunun yetki itirazı ve sonucuna göre diğer itiraz sebepleri incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve değerlendirme ile karar verilmesi isabetsiz olup (Yargıtay 12....
Davalılar------- Vekili Takip konusu Borca ve ferilerine, yetkiye ve takip konusu dayanak yapılan belgelerdeki imzalara itiraz ettiklerini talep etmiştir. Davalı ----- Vekili cevap dilekçesinde özetle; alacak sebebi ihtarname ekstre, sözleşme usulüne uygun tebliğ edilmemiş olup, neye göre hesap edildiği anlaşılmayan asıl alacak ve asıl alacağa işletilmek istenen fahiş faize ve diğer talep edilen tüm ferilerine itiraz ettiklerini belirterek, açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir. İNCELEME ve GEREKÇE : Dava, banka tarafından müteselsil kefiller aleyhine başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Erzincan İcra Müdürlüğü'nün 2020/3265 Esas sayılı icra takip dosyasının incelenmesinde davacı borçlu T1 ödeme emri ve borç senetlerinin bizzat kendisine 24/8/2020 tarihinde tebliğ edildiği, imzaya ve borca itiraz şikayetinin ise icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapıldığı, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde borca ve imzaya itiraz şikayetinin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süresi içerisinde yapılması gerektiği, ayrıca icra müdürlüklerinin işlemlerinin adli tatilde de devam ettiği, dolayısı ile bu sebepten sürenin uzamayacağı 24/08/2020 tarihinde ödeme emri kendisine tebliğ edilen borçlunun borca ve imzaya itirazının icra mahkemesine 15/09/2020 tarihinde yapmış olması sebebiyle, 5 günlük hak düşürücü sürenin geçmiş bulunduğu bu sebeple ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı borçlu vekilinin istinaf dilekçesinde belirtmiş olduğu tebligat usulsüzlüğünün...