WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3156 KARAR NO : 2022/2160 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ACIPAYAM İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/07/2021 NUMARASI : 2020/47 ESAS 2021/79 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe geçildiğini, taraflarınca yetkiye, imzaya, borca itiraz ettiklerini, Ankara 14....

Tüm dosya kapsamına göre; her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesi ile borca, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz edilmiş, mahkemece bu yönde inceleme yapılmamış ise de, faize ve ferilere yönelik husus istinaf konusu yapılmadığından, bu hususlarda inceleme yapılmamıştır....

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, raporlar arasındaki çelişkinin yöntemince giderilmediğini, senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfetinin senet elinde olup takip başlatan davalı alacaklıya ait olduğunu, bu hususta müvekkilinin şikayeti nedeniyle yürütülmekte olan savcılık soruşturması ve açılan menfi tespit davasının sonucunun beklenmesi gerektiğini, ayrıca davanın sadece imzaya itiraz değil aynı zamanda borca itiraz davası olduğunu, bu konuda deliller toplanmadan eksik inceleme sonucu verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu, ancak dava reddedildiği halde müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğunu, kararın bu yönden kaldırılarak müvekkili lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir....

Bu durumda mahkemece; HMK'nın 297. maddesi uyarınca öncelikle davacının ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti bakımından değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü halinde kambiyo takibine yönelik itiraz ve şikayetlerin de yasal 5 günlük süresinde olduğunun anlaşılması durumunda inceleme sırası gözetilerek (öncelikle varsa icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz, ardından senet vasfına ve takip hakkına yönelik ve İİK'nın 170/a maddesindeki şikayet konuları, bu şikayetlerin kabul edilmemesi halinde, varsa imzaya itiraz ve kabul edilmemesi halinde ise varsa borca, faize ve diğer fer'ilere yönelik itirazlar değerlendirilmelidir.) herbiri hakkında hüküm yerinde olumlu olumsuz bir karar verilip gerekçede değerlendirilmesi gerekirken, davacının usulsüz tebliğ şikayeti bakımından hiçbir değerlendirme yapılmadan, olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden doğduran imzaya itiraz bakımından bir karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, imzaya itirazın...

Davacı borçlunun istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin ödeme emrinin tebliğine ilişkin işlemin iptal edilmesine yönelik kararı hukuka uygun olup bu karara karşı herhangi bir itirazlarının olmadığını, ancak mahkemenin davanın esasına ilişkin olan imzaya ve borca itirazımıza ve tazminat hükmedilmesi istekleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına ilişkin kararının "Usul Ekonomisi İlkesi" açısından hukuka ve kanuna aykırı olduğunu, şöyle ki, ödeme emrinin tebliği işlemi iptal edildikten sonra, icra dairesince taraflarına usulüne uygun tebligat yapıldıktan sonra yeniden aynı gerekçelerle dava açmasının söz konusu olacağından usul ekonomisi ilkesi ihlal edilmiş olacağını belirterek, ilk derece mahkeme kararının kaldırılması talep edilmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayet ve imzaya, borca itiraz taleplerine ilişkindir....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/876 KARAR NO : 2022/991 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇANKIRI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/01/2022 NUMARASI : 2021/98 ESAS - 2022/14 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Çankırı İcra Müdürlüğünün 2019/1559 Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcun bulunmadığını, imzaya, borca, ödeme emrine, faiz miktarı ve oranına itiraz ettiklerini belirterek, takibin durdurulması ile tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....

İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince, imzaya itirazın kabulü ile takibin muteriz borçlu yönünden durdurulmasına, davalı aleyhine asıl alacağın %20'si oranında tazminat, %10'u oranında para cezasınına hükmedilmesine karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Ağır Ceza Mahkemesi 2022/42 Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, kıymetli evrak bir defa doğduktan sonra, doğumuna sebep olan ilişkideki bir aksaklık veya bozukluk kıymetli evrakın geçerliliğine etkili olmayacağını ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, İİK 170 uyarınca imzaya itiraz, İİK 169/a uyarınca zamanaşımı itirazı, senet bedelinde tahrifat iddiasına dayalı borca itiraz ve icra haciz tehdidi altında ödenen paranın iadesi davasıdır. İmzaya itiraz davası yönünden, Söke Jandarma Kriminal Laboratuvar Amirliğinin 04/01/2022 tarihli raporunda, davaya konu senet altındaki davacılar adına atfen atılı bulunan imzaların davacıların eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği anlaşılmaktadır....

    Borçlu, icra mahkemesine başvurusunda imzaya ve borca itirazı ile birlikte senette tanzim yeri bulunmadığını ileri sürmemiş ise de, Hukuk Genel Kurulu'nun 02.10.1996 gün ve 1996/12-5 sayılı kararı ile de benimsendiği üzere İİK'nun 170/a-2. maddesi gereğince bu hususun icra mahkemesince res'en nazara alınması gerekeceğinden, mahkemece takibin iptaline karar verilmesi gerekirken imzaya itirazın reddi yönünde hüküm tesis edilmesi ve istinaf başvurusunun da Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmesi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nin 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 25/04/2017 tarihli ve 2017/435 Esas-2017/612 Karar sayılı istinaf talebinin reddine ilişkin kararının KALDIRILMASINA ve ... 5....

      Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; mahkemece davanın kabulüne, davaya konu icra takibinin İİK' nın 170/3. maddesi uyarınca durmasına karar verilmiş ise de, borca itirazlarına ilişkin herhangi bir karar verilmediğini, borca itiraz ile birlikte imzaya da itiraz edilmesi ve ispat yükünün davalıda olması karşısında borca itirazlarının da kabulüne, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, borca itirazları hakkında karar verilmemesi ve takibin iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, icra takibi sebebiyle konulan hacizlerin kaldırılmasına, davalı şirketin davacı müvekkiline %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine, davalı şirketin %10 para cezası ile cezalandırılmasına, takibin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu