Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılama sonunda dava tarihi itibariyle dava değerinin Sulh Hukuk Mahkemesinin görev alanına girmesi sebebiyle 14.03.2011 tarih ve 2011/76 E.-2011/145 K. sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği Mahkemece yapılan yargılama sonunda benimsenen kriminal bilirkişinin 14.11.2011 tarihli raporuna göre icra takibine konu bonodaki imzanın davacıya ait olduğu gerekçesiyle davacı tarafça açılan imzaya ve borca itiraz davasının İİK'nın 169, 169/a ve 170. maddeleri gereğince reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 19.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 168. maddesinin 1. fıkrasının 4. bendine dayalı olarak imzaya itiraz edilmesi halinde, itiraz hakkında İİK'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 3. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Diğer taraftan, İİK'nun 170/4. maddesinde; icra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, senedi takibe koymada kötüniyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu tutulacağı ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edileceği düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, alacaklının, takip dayanağı çekte, lehtarın cirosu ile değil, lehtardan sonra gelen cirantaların cirosu ile yetkili hamil sıfatını kazandığı görülmektedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/02/2020 NUMARASI : 2019/558 ESAS 2020/97 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2019/1413 sayılı dosyası ile hakkında takip başlatıldığını, borçla bir alakası bulunmayıp senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, borcun tamamına ve senetteki imzaya itiraz ettiğini belirterek icra takibinin iptalini talep etmiştir. Mahkemece;"Davanın kabulü ile, Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2019/1413 Esas sayılı takip dosyasındaki takibin davacı-borçlu yönünden durdurulmasına,..." şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlu tarafından yetkiye,imzaya ve borca itiraz edildiği, mahkemece yasal süresi içinde açılmayan itiraz ve şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda, tebliğ edilen ödeme emri üzerine borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, ödeme emri ekinde senet örneğinin gönderilmediği şikayeti ile birlikte yetkiye, imzaya ve borca itiraz ettiği, ......
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Dava İİK'nun 170. maddesi uyarınca açılmış imzaya itiraz ve İİK'nun 169/a. maddesi uyarınca açılmış borca itiraz davasıdır. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, İİK'nun 168/-5 maddesine göre imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerektiğine, borçlu muris Yunus Babacan'a ödeme emri 16/01/2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup, süresinde herhangi bir itirazda bulunulmamış olmasına, kesinleşen takip sırasında ölen borçlunun mirasçılarının yeniden imzaya ve borca itiraz haklarının bulunmamasına ve ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; İzmir 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı-karşı davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. K A R A R Davacı ..., kızı ...'in alacağın temliki yoluyla 500.000.000'er TL.lık 4 adet senede dayalı genel haciz yoluyla takibe geçtiklerini, davalıların borca ve imzaya itiraz ettiklerini, itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini istemişlerdir. Davalılar, takibe konu senetlerin kambiyo senedi vasfında olmadığını, davacı ...'in bu davayı açmaya ... bulunmadığını, senetlerin davacılardan ... ve ...'...
Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
A.Ş şeklinde yazıldığını, gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu, davalının TK 35 maddesine göre tebligat yapılmasını icra müdürlüğünden talep ettiğini, 16.05.2018 tarihli TK 35 tebligatı ile takibin usulsüz şekilde kesinleştiğini, müvekkilinin usulsüz yapılan tebligattan 16.05.2019 tarihinde gayrimenkulleri üzerine haciz konulduğunu öğrenmesi ile haberdar olunduğunu, müvekkilinin alacaklıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, çek üzerindeki imzaya müvekkil şirket yetkililerinin eli mahsulü olmadığını, ciro silsilesinde kopukluk bulunduğunu bildirmiş, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptali ile tebliğe 16.05.2019 tarihinde muttali olduklarının tespiti ile usulsüz tebligat talebinin kabulüne, imzaya itiraz ve takibe ve borca yönelik sair itirazların kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, davalının % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/10/2018 NUMARASI : 2017/936 ESAS - 2018/814 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; HMK'nun 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında Ankara 16. İcra Müdürlüğünün 2017/22529 Esas sayılı dosyasıyla kambiyo yoluyla takip başlatıldığını, dayanak çekin çalıntı olduğunu, keşideci adına atılan imzanın müvekkili şirket yetkililerine ait olmadığını, müvekkili şirketin çekte ismi bulunan kişi ve şirketlerle de hiçbir ticari ve hukuki ilişkisinin ve böyle bir borcunun bulunmadığını belirterek, takibin iptali ile tazminata karar verilmesini istemiştir....