Takibe konu çek incelendiğinde; keşidecinin davacı şirket, lehtar/cirantanın davalı alacaklı olduğu, çekin yasal süresi içerisinde ibraz edildiği ve kambiyo vasfını taşıdığı anlaşılmıştır. Somut olayda; davacı keşideci sıfatıyla yer aldığı çekteki imzaya itirazı ile birlikte takibe konu çekin, taraflar arasında 12/06/2020 tarihli Gayrimenkul Satış Protokolü gereğince davalıya teminat olarak verildiğini iddia ederek imzaya ve borca itiraz etmiştir. Borçlu tarafından ödeme emri tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine verilecek itiraz dilekçesiyle takibe konu çekle ilgili imza itirazıyla birlikte, imzaya itirazla çelişmeyen itiraz sebepleri de bildirilebilir (örneğin, zamanaşımı, yetki, derdestlik vb.). Buna karşılık borçlu, imza itirazıyla birlikte çekin teminat için verildiğini bildiremez. Çünkü imzaya itirazla çekin teminat amaçlı verildiği iddiası birbiriyle çelişme halindedir....
Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borca ve imzaya itiraza ilişkindir. Eskişehir 7. İcra Dairesi 2021/3554 E. sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T4 tarafından borçlu T2 ve T1 aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı tarafça süresi içinde dava açıldığı görülmüştür. İİK.nın 170/3. maddesine göre; inkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum edilir. Yine İİK'nın 169/a maddesinin 6....
Diğer taraftan İİK'nın 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi süresinde yapılan şikayet veya itiraz halinde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olup olmadığını veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip olup olmadığı hususunu resen incelemek zorundadır. Somut durumda takip dayanağı senet metninde "bono" veya "emre muharrer senet" ibarelerinden biri yer almadığından bono niteliği taşımadığı görülmektedir. Bu durum karşısında ilk derece mahkemesince İİK'nın 170/a maddesi gereğince süresinde açılan imzaya ve borca itiraz davasında dayanak senedin bono niteliğinde olmadığının tespiti ile takibin iptali kararında HMK'nın 26. maddesine ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....
İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin, imzaya ve borca itiraz eden borçluya 31/05/2017 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra (06/06/2017 tarihinde) icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği, ödeme emri tebligatının usulsüzlüğüne dair bir şikayetinin de bulunmadığı görülmektedir....
ın yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda; borca ve imzaya itiraz ederek takibin durdurulması ve iptalini talep ettiği mahkemece borca itiraz nedenleri incelenerek davanın reddine karar verildiği görülmektedir.Borçlunun yasal süresi içinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda borca itirazlarının yanında ayrıca imzayada itiraz ettiği anlaşıldığından mahkemece imza itirazına ilişkin değerlendirme yapılmadan karar verilmesi doğru değildir.O halde mahkemece imza itirazının da esası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ:Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü ilamsız icra takibinde keşideci-borçlunun borcu olmadığı ve çekteki imzanın kendisine ait olmadığı iddiası ile borca ve imzaya itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 169/a madde, İİK'nın 170. maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1720 KARAR NO : 2022/372 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/04/2021 NUMARASI : 2021/22 ESAS, 2021/56 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE, BORCA ve İMZAYA İTİRAZ - KAMBİYO ŞİKAYETİ KARAR : Dikili İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/22 Esas, 2021/56 Karar sayılı dosyasında verilen yetki itirazının kabulü kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında başlatılan Dikili İcra Müdürlüğü'nün 2021/30 esas sayılı takibinin yetkisiz İcra Müdürlüğünde açıldığını, davacı tacir yahut kamu tüzel kişisi olmadığından yetki anlaşmasının hükümsüz olduğunu, yetkili icra müdürlüğünün Kırklareli/Pınarhisar İcra Müdürlüğü olduğunu, davacının davalıya borcunun bulunmadığını, takibe dayanak senetler üzerindeki...
İcra Ceza Mahkemesinin 2019/724 Esas sayılı karşılıksız çek şikayeti dosyasında, davacıların borcu kabul edip, kısmi ödeme yaptıklarını ve bakiyesini ödemek için mahkemeden mehil talep ettiklerini yazılı olarak beyan ve ikrar ettiklerini, davacıların iddiasının hukuku dolanıp, hakkın kötüye kullanılması olduğunu belirterek, kararın bozulmasını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca itiraz istemine ilişkindir. Karşıyaka 3....
İmzaya itiraz iradesinin açıklandığı merciin, özel görevli bir yargı organı konumunda bulunan icra mahkemesi olması da yapılmış bulunan bu tespitin değişmesi sonucunu doğurmaz. Öte yandan, imzaya itiraz iradesinin açıklandığı merciin bir mahkeme olması, bu iradenin açıklanma biçiminin bir dava olarak nitelendirilmesini de mümkün kılmaz. Aynı tespitler, adi senet bütünü içinde yer alan kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, yani yazının inkârının –yazı inkârı, yani tahrifat iddiası, sahtelik olgusunun ileri sürülme biçimlerinden birisidir- borca itiraz yoluyla, icra mahkemesinde ileri sürülmesi –takip hukuku bağlamında imzaya itiraz dışında kalan tüm itirazlar, borca itiraz sayılır- hâlinde de HMK’nın 209. maddesinin 1. fıkrasının işlerlik kazanamaması ve konuyu düzenleyen İİK’nın 169. maddesinin 2. cümlesindeki kuralın tatbik kabiliyetini koruması bakımından da geçerlilik taşır (Tanrıver, S.: Medeni Usul Hukuku, Ankara 2020, C. I, s. 856). 19....
. - K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü yolla takibe giriştiğini, icra mahkemesinde açılan imzaya ve borca itiraz davasında yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde mevcut senetlerin bilgisayar ortamında oluşturulan sahte senetler olduğunun anlaşıldığını, imzaya ve borca itirazın çözümünün yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile icra mahkemesinin davayı reddettiğini, sahte senetlerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, %40 kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddini istemiştir....