WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Başvuru bu hali ile İİK.nun 168/5 ve 169. maddesi kapsamında borca itiraz ve İİK.nun 170. maddesine dayalı imzaya itirazdır. İtiraz HMK'nun 118. maddesi anlamında bir dava değildir. Bu nedenle itiraz dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması zorunlu değildir. Bu itibarla borçlunun itiraz dilekçesinde itirazına konu takip dosyası numarasını da bildirdiği görülmekle, mahkemece husumetin takip alacaklısına yöneltilerek borçlunun itirazlarının İİK.nun 169/a maddesi uyarınca yöntemince incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, anılan madde hükümlerine aykırı olarak ve genel hükümlere göre yargılama yapar şekilde eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile itirazın reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    Somut olayda, dava dilekçesinde davacının imzaya itirazları yanında borca itirazlarının bulunduğu, mahkemenin yalnızca imzaya itiraz hususunda değerlendirme yaptığı ve imzaya itirazı da reddettiği, borca itiraz hususunda değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla, davacıların tüm iddialarının değerlendirilmemesi nedeniyle karar, usul ve yasaya aykırıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davacıların tüm iddiaları değerlendirilmeden eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacıların istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince İzmir 1....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/03/2021 NUMARASI : 2019/580 ESAS 2021/85 KARAR DAVA KONUSU : Borca ve İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı borçlu vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, HMK'nın 353.maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 6....

    Somut olayda, borçlu, icra mahkemesine verdiği itiraz dilekçesinde imzaya ve borca itiraz ettikten sonra imzaya itirazından vazgeçerek borç miktarının 12.000,00 TL olduğunu ve ödendiğini ileri sürmek sureti ile borcu kısmen kabul ettiğine göre, İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının uygulanma imkanı yoktur. Bu nedenle mahkemece, borçlunun ödeme iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-...)....

        3 adet çekin davacı firmaya teslim edildiğini; çeklerden ------ seri numaralı, 06/11/2018 keşide tarihli, ----- tutarlı çekin günü geldiğinde ----------- ibraz edilerek ödendiğini; ancak diğer 2 adet çekin vadesinde ödenmediğini; çek bedellerine ilişkin ----------- sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınmak suretiyle --------- sayılı kambiyo senetlerine mahsus takip yolu ile icra takibi başlatıldığını; ancak söz konusu takibe davalı tarafından ------ esas sayılı dosyası ile imzaya, borca ve yetkiye itiraz konulu dava açıldığını; yetki itirazının kabul edildiğini; ------ dosyasında gönderildiğini; davalı tarafa ----- tarihinde ödeme emrinin tebliğ edildiğini; yine davalı vekilince ----- sayılı dosyasında borca ve imzaya itiraz ettiğini; -----------takip dosyasında imzaya itiraz iddiası haklı bulunduğundan İİK.nun 170/3.maddesi gereğince itiraz eden borçlu ------- yönünden takibin durdurulmasına, alacaklı senedi takibe koymada ağır kusurlu bulunduğundan İİK.170/4.maddesi gereğince...

          Bu durumda mahkemece, davalının, takip konusu belge ve borca itirazı yönünden isticvap edilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekir...""...Davalı borçlu takibe itirazında borcun aslına ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. İtiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davalı davaya cevap vermemiş ve duruşmalara gelmemiştir. Mahkemece re’sen imza incelemesi yaptırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Takibe itirazındaki itiraz sebepleri ile bağlı olmayan davalı davaya cevap vermediğinden iddiayı inkar etmiş sayılırsa da, cevap vermemek takip konusu belgedeki imzaya itiraz anlamına gelmez. Bu durumda mahkemece, davalının, takip konusu belge ve borca itirazı yönünden isticvap edilerek sonucuna göre işlem yapılması gerekir..."...

            Takibe konu çekteki tanzim tarihindeki düzeltme imzasının davacı şirket yetkilisine ait olmadığının tespiti neticesi çekteki tanzim tarihinin 30/06/2019 tarihi bulunduğu ve yasal 10 günlük süresin içerisinde ibraza verilmediği anlaşılmakla çekin kambiyo vasfını kaybettiği gözetilerek davacı yanın imzaya itirazının bu şekilde borca itiraz olarak değerlendirilerek davalı takip alacaklısınca kambiyo vasfına yönelik takip hakkı bulunmadığından İİK 170/a Maddesi uyarınca davacı yönünden takibin iptaline karar vermek gerekmiş incelemenin İİK 170/a Maddesi uyarınca gerçekleştirildiği ilgili maddede tazminat öngörülmediği ve yasal koşulları oluşmadığından taraflarca kabul edilen tazminatın reddine, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile takip dosyasından davacı yana çıkartılan tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile tebliğ tarihinin TK md. 32 gereği 11/09/2019 tarihi olarak belirlenmesine, davacı yanın yetki itirazının reddine, davacı yanın imzaya itirazının borca yönelik itiraz olarak değerlendirilerek...

            İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. Somut olayda; davacı borca itirazda bulunmuş olup, dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir itirazda bulunmamış, ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiasını ilk olarak istinaf aşamasında ileri sürmüştür....

            Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi'nce verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun mahkemeye başvurusunda, yetkiye, borca ve imzaya itiraz ettiği, yargılama devam ederken yetki itirazından feragat ettiği, mahkemece feragat nedeni ile yetki itirazının reddine, bonoda tahrifat yapılmış olması gerekçesi ile borca itirazın kısmen kabulüne karar verildiği, alacaklı ve borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi'nce, istinaf başvurusunun esastan ayrı ayrı reddine karar verildiği, alacaklının temyiz yoluna başvurduğu görülmektedir....

              UYAP Entegrasyonu