İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/09/2021 NUMARASI : 2020/630 ESAS 2021/721 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takip dayanağı senetlerde yazılı tarihlerin sonradan doldurulduğunu, bir kısım senetlerin ödendiği halde iade edilmediğini 15.03.2018 vade tarihli 30.000 TL tutarlı senette atılı imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya ve borca itiraz etmiş takibin durdurulmasına ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMA: Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın tebligatın usulsüzlüğüne dair itirazlarının yerinde olmadığını, imzaya ve borca yönelik itirazlarının somut gerçeklikle örtüşmediğini yapılacak bilirkişi incelemesi ile senet üzerindeki imzanın davacı/borçluya ait olduğunun ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini ve davacı borçlunun alacağın %20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile para cezasına mahkum edilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde dosya içerisindeki deliller ve bilirkişi raporu uyarınca; Davacı borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, dayanak senet üzerindeki imzanın borçluya ait olduğu, borca ve ferilere yapılan itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle; Davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin KABULÜ ile Van 2. İcra Müdürlüğünün 2021/5335 E....
Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte yetkiye, imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının yetkiye, imzaya ve borca yönelik itirazlarının reddine, icra takibi muvakkaten durdurulmamış olduğundan davalı yanın tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/01/2020 NUMARASI : 2018/607 ESAS - 2020/122 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus yolla takip başlatıldığını, takip konusu imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek, davanın kabulünü, takibin durdurulmasını, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, İnegöl İcra Dairesinin 2019/3673 esas sayılı dosyasında alacaklının yetkili hamil olmadığına ve dayanak belge eklenmediğine ilişkin şikayet ile yetkiye, imzaya, borca ve faize itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı tarafça,alacaklının yetkili hamil olmadığına ilişkin şikayet ile yetkiye, imzaya, borca ve ferilerine itiraz edildiği halde halde mahkemece, her bir talep ile ilgili olarak değerlendirme yapılarak olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmamıştır....
Somut olayda, alacaklı tarafından her biri 10.000TL bedelli 9 adet bonoya dayalı olarak 29.08.2014 tarihinde borçlular aleyhine takip başlatıldığı, borca itiraz dilekçesi ekinde sunulan ve alacaklı şirketi temsilen Devrim Cevizci tarafından alacaklı adına imzalanan 21.03.2014 tarihli ibranamede; takip dayanağı bonoların keşidecisi, lehtarı, avalistleri, keşide tarihleri, vade tarihleri ve bedellerine açıkça atıf yapılarak, bonolardan dolayı herhangi bir hak ve alacağın olmadığı, borçluların en geniş şekilde ibra edildiği ve bono asıllarının borçlulara kargo ile gönderileceğinin belirtildiği anlaşılmaktadır. Borca itiraza dayanak yapılan bu ibranameye ilişkin olarak, alacaklı vekilinin 27.01.2015 tarihli celsede “ibranameyi kabul etmiyoruz...”şeklinde beyanda bulunduğu ve dolayısıyla ibraname altında bulunan imzaya ilişkin bir itirazının olmadığı anlaşılmaktadır....
kararları verildiğini belirterek kararın kaldırılmasına ve imzaya, borca, faiz oranına, tüm ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin İİK 170/3 hükmü gereğince durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK md. 170., HMK md. 211., 3. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin iyi niyetli yetkili hamil olduğunu, çekin ciro yolu ile müvekkiline geçtiğini, bu nedenle şahsi def'ilerin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, davacının çekin çalındığına dair bir iddiasının da bulunmadığını, imzaya ve borca itirazları kabul etmediklerini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
ya ait olmadığı yönündeki imzaya itirazı süresinde olup, imzaya itirazın esasının incelenmesi gerekmektedir. O halde mahkemece imzaya itirazın esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile borçlunun bu konudaki talebinin de reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....