"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, imzaya, borca ve faize itiraz ettiği, daha sonra 2.12.2014 tarihinde icra mahkemesine verdiği dilekçede ödeme emrinde yabancı para alacağının Türk parası karşılığının yazılı olmadığını ve ödeme emrinin iptali gerektiğini belirttiği, icra mahkemesinin imzaya itirazın reddine faize itirazın ise kısmen kabulüne karar verdiği görülmektedir....
Davacı alacaklı vekili 08/10/2019 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye davası açmış, mahkemece davalının itirazının kaldırılarak, takibin devamına ve davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiştir. İİK'nun 269/2. maddesi hükmüne göre borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait sözleşmedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi ve kira ilişkisini kabul etmiş sayılır. Davalı borçlu itirazında kira sözleşmesindeki imzasını açıkça reddetmeyip, borca itirazda bulunduğundan kira ilişkisinin ve borç miktarının kesinleştiğinin kabulü zorunludur Somut olayda, borçlu, icra müdürlüğüne sunmuş olduğu itiraz dilekçesinde kiracılık sıfatına, kira sözleşmesindeki imzasına ve kira bedeline itiraz etmediğinden bu hususlar kesinleşmiştir. Davalı borcu olmadığını belirterek, borcun tamamına ve ferilerine itiraz etmiştir....
A.Ş.nin sahibi ve yetkilisi olarak kendisine tebliğ edilmediğini, tebligatın süreden reddedilmesinin usul ve yasalara aykırı olduğunu, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 San. A.Ş ve dava dışı Ömür Şarküteri Ltd. Şti aleyhine kambiyo senetlerine mahsus ilamsız icra takibi başlatıldığı, davacı T1 San. A.Ş temsilcisi T2 tarafından yetkiye, borca, imzaya ve faize itiraz ederek iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....
İş Mahkemesinin 2014/592 sayı 21/01/2016 tarihli müzekkeresi ekindeAdalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi-Adli Belge İnceleme Şubesi No:7246 sayı ve 08/101/2016 tarihli raporun gönderildiği görülmüştür. Dosyanın faize itiraz hususunda hesap uzmanı bilirkişiye tevdii edildiği, bilirkişinin 08/11/2021 tarihli raporunda; "A. Davanın kambiyo takibinde, imzaya, borca, faize, faiz oranına yönelik İtiraz ve şikayet davası olduğu, B. Kambiyo takiplerinde borca ve imzaya itirazlar ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapılmalıdır. (İİK 168/3- 5 md.) Takipte davacı borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ edildiğine dair tebligat parçasının icra dosyasında bulunmadığı, işbu nedenle davanın süresinde olup olmadığı yönündeki tespit ve takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu, C. Sayın Mahkemece “30.09.2021 tarihli ara kararında dosyanın faize itiraz hususunda bilirkişiye tevdine” şeklinde karar verilerek dosya tarafıma tevdii edilmiştir....
imzaya yönelik itirazdan vazgeçtiğini beyanla borca itirazlarının devam ettiğini bildirmiştir....
(Eski Esas: 2011/366 E.) sayılı dosyası ile toplam 317.091,16-TL. üzerinden 13/01/2011 tarihinde ilamsız icra takibi açıldığını, davalı borçlunun sunduğu dilekçelerde borca, faize ve ferilerine itiraz edildiğini, davalıların iş bu itirazlarının haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle itirazın iptal edilerek takibin devamını temin için işbu davanın açılması zaruretinin doğduğunu, borçluların itiraz dilekçelerinin taraflarına tebliğ edilmediğini, haricen 19.02.2020 tarihinde itirazdan haberdar olduklarını, müvekkili banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesinde borçluların borca ve faize yönelik itirazlarının da haksız ve kötü niyetli olduğunun ortaya çıkacağını, itiraz üzerine Ticari Davalarda Zorunlu Arabuluculuk Başvurusu sebebiyle 20/02/2020 tarihinde Arabuluculuk Başvurusu yapıldığını ve uzlaşılamadığını, müvekkili banka kayıtları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesinde borçluların borca ve faize yönelik itirazlarının da haksız ve kötüniyetli olduğunun ortaya çıkacağını...
HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki tavsif hakime ait olup mahkemece davacının imzaya açık itirazı gözetilerek dava doğru şekilde imzaya ve itiraz olarak nitelendirilmiştir. Davalının, davacının sadece borca itiraz ettiği yolundaki istinaf sebep ve gerekçesi dava dilekçesi içeriğine göre yerinde değildir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz, İİK'nın 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı Kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerekmektedir. İmza itirazında, imzanın borçluya ait olduğunu ispat külfeti, takibe başlayarak imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya aittir. (HGK'nun 26.04.2006 tarih ve 2006/12- 259 E., 2006/231 K. sayılı kararı)....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/04/2021 NUMARASI : 2020/455 ESAS 2021/354 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Adana 4....
- KARAR - Davacı vekili, davalı tarafından iki ayrı ilamsız icra takibi başlatıldığını, sahtekârlık yapılarak nüfus cüzdanı bilgilerinin kullanıldığını, kullanan şahıs hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, dayanak sözleşmelerin davacı tarafından imzalanmadığını iddia ederek, davacının borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının aleyhinde başlatılan takiplerde borca ve faize itirazı dışında imzaya itiraz etmediğini, borçlu olmadığı hususunun davacı tarafından ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının alınan mukayese imzalarının senet ve belge asılları ile incelenmesi gerektiği, davalının verilen kesin süreye rağmen senet ve belge asıllarını ibraz etmediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı vekili tarafından, yeterli inceleme yapılmadan ve rapora itirazlar dikkate alınmadan karar verildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....